Her 100 çocuktan birinde sedef hastalığı var!
Toplumun yüzde 2-3'ünde görülen sedef hastalığı, her 100 çocuktan birini etkiliyor. Dr. Seçkin, çevresel faktörler, stres, beslenme şekli ve aşırı kilonun sedef hastalığına yakalanma riskini artırdığını söyleyerek, deri tutulumunun ağırlık derecesine göre çocukların ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. Seçkin, hastalığın sedef hastası bazı çocukları sosyal hayattan kopardığını; ancak sedef hastalığının kesinlikle bulaşıcı olmadığını söyledi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi
Türkiye'de toplumun yüzde 2-3’ünde sedef hastalığı görülüyor. Sedef, bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale geldiği ve cilt hücrelerinin çok hızlı çoğalmasına neden olan kronik bir cilt hastalığı. Vakaların üçte biri ise çocukluk çağında başlıyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Sedef hastalığı, özellikle de yaşamın ilk 10-20 yılında görülür. Her 100 küçük çocuktan birinde sedef vardır" dedi.
Çoğu zaman kafa derisinde, dirseklerde veya dizlerde olmak üzere deride pullu yamalar meydana gelir; ancak vücudun diğer kısımları da bu hastalıktan etkilenebilir.
CİLTTEKİ KIRMIZI YUVARLAK LEKELERE DİKKAT!
Dr. Seçkin, "Geçmeyen yuvarlak, mantara benzeyen, sınırları belirgin kırmızı lekeler vardır. Bunların bir kısmının üzerinde soyulma ve kabuklanma olabilir. Bebeklerde düzelmeyen konak, bez bölgesinde düzelmeyen pişik, deri kıvrımlarında, kulak arkalarında, saçlı deri bitiminde sıklıkla egzamayla karıştırılan kabuklanma ve kızarıklıklar varlığında sedef akla gelmelidir. Ailede sedef varsa tanı kolaylıkla konulur" dedi.
Sedef hastalığının bir kısmının genetik olduğunu kaydeden Dr. Seçkin, diğer kısmının da stres, çevresel faktörler, beslenme ve nedeni bilinmeyen faktörlere bağlı olarak geliştiğini söyledi.
SEDEF İLE EGZAMA BİRBİRLERİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR
Sedef hastalığının egzamayla karıştırılabildiğine dikkat çeken Dr. Seçkin, "Bu ayrımı yapmak epey zor olabiliyor. Çocuklarda sedef en fazla yüzde ve saçlı deride oluyor, buna dikkat etmek gerek" diye konuştu.
EN ÇOK HANGİ ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA?
Genetik yatkınlığın üzerine enfeksiyonlar, çocukluk çağı travmaları ve stresin sedef hastalığını tetiklediğini aktaran Dr. Seçkin, "Streptokok (Strep A) geçirmek ve iyi tedavi edilmemek de önemli diğer bir etkendir. Covid geçiren çocukların yüzde 8’inde 1 ay sonra sedef tespit edildi. Sedefi olan çocukların yüzde 15’inde ise sedefin ağırlaştığı görüldü. Erişkinlerde alkol, sigara tüketimi, kötü beslenme, ilaçlar, stres, travma ve enfeksiyonlar hastalığı tetikler" dedi.
Seçkin, öte yandan kilolu olan çocukların sedefe yakalanma ya da sedefi varsa hastalığın ağır seyretme riskinin daha fazla olduğunu kaydetti.
SEDEFLE BİRLİKTE GÖZLENEN HASTALIKLAR
Dr. Seçkin, "Bu hastalarda insülin direnci, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğerde yağlanma görülür. Sedef tüm diğer otoimmun hastalıklarla birlikte; romatizma, kronik bağırsak hastalıkları, depresyon, ağır enfeksiyonlar ve kaygı bozukluklarıyla birlikte görülür" dedi.
SEDEF HASTASI ÇOCUK SOSYAL AKTİVİTELERE KATILMAK İSTEMEYEBİLİR
Deri tutulumunun ağırlık derecesine göre hastalığın çocuklarda ayrımcılığa ve damgalanmaya yol açtığını kaydeden Seçkin, "Sedef kesinlikle bulaşıcı değildir" dedi.
Seçkin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrımcılığa ve damgalanmaya bağlı olarak çocukta özgüven kaybı, sosyal kaygı ve yalnızlaşma gelişebilir. Çocuklar sosyal aktivitelere ve spora katılmak istemeyebilir, eve kapanabilirler bu da daha çok kilo almaya ve hastalığın daha da alevlenmesine yol açar."
Sedef hastalığında erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu ifade eden Dr. Seçkin, "Tedavi yalnızca kozmetik açıdan çocuğun görüntüsünü kurtarmak için değil; beraberinde eşlik eden sistemik hastalıklardan da korumak için yapılmalıdır. Tedavide lokal kortizonlu kremler ve D vitamini içeren kremler kullanılır. 2 gün kortizonlu, diğer 5 gün de D vitaminli kremi kullanmak fayda sağlar" dedi.