HT Gastro
Keşfet

Kleopatra’nın güzellik iksiri: Sığla yağı

Günlük ağacı ya da amber ağacı olarak da bilinen sığla ağaçlarının orman oluşturabildiği tek yer Köyceğiz.

Giriş: 01.10.2021 - 22:17 Güncelleme: 02.12.2022 - 15:52
Haberler Gastro Keşfet Sığla ağacı nerede yetişir, sığla yağının faydaları, sığa yağı nasıl çıkarılır?

Günlük ağacı ya da amber ağacı olarak da bilinen sığla ağaçlarının orman oluşturabildiği tek yer Köyceğiz. Kleopatra’nın güzellik iksiri diye bilinen Köyceğiz'e özgü sığla ağaçlarından elde edilen sığla yağı yüzyıllardır eczacılık ve parfümeride kullanılıyor. Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), dünyada Rodos ve Kıbrıs adalarıyla birlikte yalnızca Güneybatı Anadolu’da yayılış gösteren endemik (bölgeye özgü) bir ağaç türü. Köyceğiz yüzlerce yıldır geleneksel olarak yapılan sığla yağı çıkarımı faaliyetinin, çağdaş teknikler gerçekleştirildiği önemli bir üretim alanı.

Sığla ağacı nerede yetişir, sığla ağacı yağı nasıl elde edilir?

  • Sığla ağacı, Beyobası sınırları içinde 187 hektar, Köyceğiz sınırları içinde 191,4 hektarlık orman oluşturur.
  • Sığla ağacı, endemik bir ağaç türü olup 300 yıla kadar yaşar.
  • Boyu ortalama 15-20 metredir, uygun koşullarda 35-40 metreye kadar ulaşır.
  • Kışın yapraklarını döker.
  • Sığla ağacı, doğal ve kültürel değeri ile özel bir türdür.
  • Sığla ağaçlarından elde edilen ve ekonomik değeri yüksek olan sığla yağı, aslında bir tür reçinedir.
  • Ağacın gövdesin­deki kabukların sıyrılarak yaralan­ması sonucu ağacın kendini tedavi edebilmek amacıyla salgıladığı bir sıvıdır.
  • Sığla yağı (Styrax liquidus), ağacını gövdesine tekniğine uygun açılan yaralardan elde edilen balzamın kaynatılması ve preslenmesi sonucu elde edilen ve geleneksel tedavide yaygın kullanım alanına sahip olan bitkisel bir üründür.
  • Kahverengimsi (tahin) renkte, bal kıvamında, yapışkan, donuk ve mat yapıda olup kendine özgü aromaya sahiptir.
  • Sığla yağı, Muğla’da bitkilere dayalı geleneksel tedaviler kapsamında ülser, gastrit, reflü gibi mide ya da bağırsak rahatsızlıklarında, üst yolunum yolu hastalıklarında, insan ya da hayvanlardaki cilt hastalıklarında, kesi, yara ve yanıklarda kullanılır.
  • Sığla yağı, sözü edilen geleneksel uygulamalar dışında dünyada özellikle parfümeri ve ilaç endüstrisinde önemli bir yere sahiptir.
  • Sabun yapımında da kullanılır.
  • Sığla yağı üretimi sırasında elde edilen günlük kabuğu, köz parçası üzerine atmak suretiyle buhur olarak mevlitlerde, ölü evlerinde, inanç ve ibadet merkezlerinde kullanılır.
  • Sığla yağı; Mısır Uygarlığında mumyalamada kullanılmış, firavunlar sığla yağı ile mumyalanmıştır.
  • Mumyalama dışında, Kleopatra tarafından ve Roma hamamlarında kadınların vücuduna sürdüğü güzellik iksiri, Hipokrat tarafından ilaç olarak kullanılmıştır.
  • Evliya Çelebi de seyahat notlarında Menteşe toprağında kavak gibi küçük bir ağaçtan sığla yağı elde edildiğine ve bu yağın Mısır’a, oradan Hindistan’a gönderildiğine, cüzzam hastaları tarafından kullanıldığına dair bilgilere yer vermiştir. Anadolu’daki sığla yağı ihracatı sonraki dönemlerde de devam etmiştir.

Günümüzde Köyceğiz Orman İşletme Müdürlüğü'nün kontrolünde yapılan sığla yağı üretim faaliyeti, koruma ve kullanma dengesi gözetilerek gerçekleştiriliyor. Bu faaliyetlere konu olan sığla (günlük) ormanı, geçmiş jeolojik dönemlerde geniş bir yayılıma sahipti. Günümüzde sadece ve çok büyük oranda Aydın, Muğla ve Antalya çevresinde yayılım gösteren sığla (günlük – Liquidambar orientalis), orman vasfında yalnızca Köyceğiz'de görülür. Sığla geçmiş jeolojik dönemlerden bize miras kalan bu özelliğiyle, Relikt olarak nitelenen bir ağaç türüdür ve Türkiye'ye özgü türlerden biri olarak nitelendirilir. Türkiye dışında çok küçük bir temsiliyeti sadece Rodos Adası'nda bulunur. Liquidambar bilimsel adını ise, ağacın gövdesinden sızan sığla yağından alır. Ağacın gövdesinden doğal olarak salgılanan bu sivinin, tıbbi, kozmetik ve gida değerleri nedeniyle gövdeye açılan kesikler vasıtasıyla, yüzlerce yıldır geleneksel yöntemlerle üretimi yapılır. 65 milyon yıldır topraklarımızda yaşayan sığla ağacı, günümüzde çok dar bir alanda varlığını sürdürmeye çalışıyor. Özellikle narenciye tarımı ve yerleşme baskıları nedeniyle son derece hassas bir duruma gelen tür, bu nedenle Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından, küresel ölçekte Hassas (Vulnerable) düzeyde nesli tehlike altında olarak sınıflandırılmıştır. Sığla ağacı ve ormanı sadece doğal açıdan değil aynı zamanda kültürel açıdan da son derece önemlidir.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER