İklim değişikliği enerjiyi de vurdu
Su Politikaları Derneği tarafından hazırlanan "Dicle -Fırat Havzasında İklim Değişikliğinin Etkisi Artıyor" başlıklı raporda Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarının elektrik üretiminin 30 yılda ortalama %25 azaldığı tespit edildi. Esra Toptaş yazdı…
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Dr. Hasan Hüseyin Doğan, İlker Özel ve Hüseyin Özdemir tarafından hazırlanan raporda bu azalmanın nedenleri araştırıldı. Yapılan çalışmada Türkiye’de hidroelektrik enerjinin beşte birini üreten Fırat nehri barajlarında enerji üretiminin son 30 yıldır azaldığı tespit edildi.
30 YILDA 17 KEZ
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, raporla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu barajlar son 30 yıl içinde 17 kez proje üretim kapasitesinin altında üretim yapmış. Bu barajlar arasında yıllık enerji üretiminde tedrici azalmanın en fazla görüldüğü baraj Atatürk Barajı oldu. Atatürk Barajında son 30 yılın 9 yılındaki yıllık üretim miktarları 8,9 Gwh’lik kapasitenin %45 altında gerçekleşti. Hazırladığımız raporda, Fırat havzasındaki barajlardan üretilen enerjide sürekli azalmaya neden olabilecek birçok etki detaylı bir şekilde incelendi. Yaptığımız incelemede son 30 yıl boyunca oluşan bu tedrici azalmanın yaşanan kurak dönemler ve havzaya düşen yağışlardaki azalmadan kaynaklandığı ve sürmekte olduğu sonucuna vardık.
Ayrıca raporda bu bölgede iklim değişikliği etkilerini inceleyen diğer birçok bilimsel araştırma sonuçlarına ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından bölge için yapılan kar yağışı analizlerine de yer verildi. Raporda sözü edilen hidroenerji üretimindeki azalma eğiliminin bu sonuçlar ve analizler ile de uyumlu olduğu görüldü. Yaptığımız çalışma sonunda, iklim değişikliğinin, sınıraşan bir nehir havzamızda hidro enerji üretimimizi azalttığı sonucuna vardık. Bu durum GAP bölgesindeki sulama projeleri üzerinde de olumsuz etkisini gösterecektir. İklim değişikliği Dicle -Fırat havzasının hidropolitiği üzerinde de önemli etkiler yaratacaktır. Bölgede su kaynakları üzerinde oluşan baskının suyun sektörel tahsisine ve bölge hidropolitiğine etkilerinin detaylı olarak incelenmesi ve planların buna göre güncellenmesi büyük önem taşıyor.”