İletişim Başkanlığı Londra’da "BM Güvenlik Konseyi Reformu" paneli düzenledi
İletişim Başkanlığı, Londra'da "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Reformu; Uluslararası Düzenin Yeniden İnşasına Yönelik Bir Yaklaşım" başlıklı panel düzenledi
Moderatörlüğünü Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington D.C. Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat’ın yaptığı panele, Altınbaş Üniversitesi Rektörü ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan, İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Güney, Forward Thinking adlı düşünce kuruluşunun kurucusu ve yöneticisi Oliver McTernan ve yazar, analizci, eski öğretim üyesi Paul E. M. Reynolds katıldı.
Kanat, altı ay önce BM'nin reform edilebilmesi için bir proje başlattıklarını, bu kapsamda akademisyenlerle uluslararası bir yol haritasının nasıl belirlenebileceği üzerine çalıştıklarını söyledi.
BM'nin yapısının nasıl dönüştürülebileceğine ve karar alma mekanizmalarının nasıl daha etkin bir hale getirilebileceğine ilişkin kısa zamanda içerisinde politika yapıcıları, uygulayıcıları ve akademisyenlerden oluşan uluslararası bir ağın kurulduğunu belirten Kanat, son dört ay içerisinde ise bu konuda Roma, New York ve Londra gibi dünyanın önde gelen şehirlerinde paneller düzenleyerek sürecin farklı paydaşlarıyla görüş alışverişinde bulundukları kaydetti.
Altınbaş Üniversitesi Rektörü ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan ise panelin Londra’da düzenlenmesinin İngiltere’nin BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı olan beş ülkeden biri olması nedeniyle daha da önemli oluğunu belirtti.
Dünyanın BM'nin oluşturulduğu 1945 yılından bu yana ekonomik, politik ve siyasi olarak büyük oranda değiştiğini hatırlatan Erhan, “1945’te dünyanın nüfusu 2,5 milyardı. BM’nin o zaman üyesi olan 51 bağımsız ülke vardı. Afrika kıtasında ise sadece 6 bağımsız ülke vardı.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna krizini örnek gösteren Erhan, BM’nin bugünkü yapısının, Güvenlik Konseyinde veto hakkı olan beş üye ülkesinden birisinin dahil olduğu uluslararası bir krizin çözülmesine neredeyse imkan tanımadığını vurguladı.
Erhan, “Biz bu hatayı, dönemin ABD Başkanı Bush, İngiltere ile tamamen asılsız iddialarla Irak’ı işgal ettiğinde gördük.” dedi.
Prof. Dr. Çağrı Erhan, değişen küresel koşullar içerisinde bundan yaklaşık 10 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Dünya beşten büyüktür” ifadesi ile ortaya konan duruşun bütün dünyada giderek daha çok destek bulduğunu kaydetti.
“DÜNYA ÇAPINDA HALİ HAZIRDA 27 FARKLI NOKTADA ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR"
Yazar, analizci, eski öğretim üyesi Paul E. M. Reynolds ise BM’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında savaşların yaşanmadığı, daha güvenli bir dünya yaratabilme amacıyla kurulmuş olmasına rağmen aradan geçen zaman içerisinde bunun sadece bir kısmını başarılabildiğini söyledi.
Reynolds, “Avrupa'da yaşıyorsanız, evet. 1945'ten beri aşağı yukarı hem barışı hem de refahı yaşadığımızı söyleyebilirsiniz. Ama bu kesinlikle dünyanın diğer birçok yeri için doğru değil.” şeklinde konuştu.
Paul E. M. Reynolds, ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyinin verilerine göre, 1945'ten bu yana dünyanın farklı coğrafyalarında 100'ün üzerinde savaş yaşandığını belirterek, “Dünya çapında hali hazırda 27 farklı noktada çatışmalar devam ediyor.” dedi.
Dünyada halen yaklaşık 822 milyon insanın bugün açlıkla mücadele ettiğinin altın çizen Reynolds, yine tüm dünyada her yıl 9 milyon insanın açlığa bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
BM'nin Filistin meselesini de çözmekte başarısız olduğunu hatırlatan Reynolds, “Bunu uluslararası siyasi irade ile çalışarak çözmek isteyeydi, çözülebilirdi. Bu tür devam eden çatışmaları önlemek veya çözmek tam olarak BM'nin kurulma nedenidir. (BM’nin) Filistin örneğinde olduğu gibi, normları ve değerleri uygulamadaki başarısızlığı, acil reform ihtiyacını baltalıyor.” yorumunda bulundu.
İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Güney ise uluslararası sorunların çözümüne ilişkin Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk yaparak önemli bir başarıya imza attığını söyledi.
Tahıl koridoru anlaşmasına atıfta bulunan Güney, “Bu son derece önemli. Bu şekilde olanları izlemek yerine gıda fiyatlarının artışının ya da bir gıda krizinin yaşanmasının önüne geçildi.” ifadesini kullandı.
Güney, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile iletişim yollarını açık tutarak ve diplomasi kanallarını kullanarak çok önemli bir rol oynadığını belirtti.
Forward Thinking Adlı Düşünce Kuruluşunun Kurucusu ve Yöneticisi Oliver McTernan ise büyük savaşların ardında barış ve refahın sağlanması ve korunması amacıyla uluslararası organizasyonların kurulması yönünde girişimlerin olduğunu belirterek, “İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada barışı önceleyen bir iyimserlik dalgası oluştu.” dedi.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından da benzer bir iyimserlik dalgasının sonucu olarak Milletler Cemiyetinin kurulduğunu hatırlatan McTernan, “Tabii bu durum akla, Birleşmiş Milletlerin yeniden reformu için yeni bir Dünya Savaşı’nın yaşanmasını beklemeli miyiz sorusunu getiriyor.” şeklinde konuştu.
McTernan, BM'nin yapısının ve ulusların temsil şeklinin bir an önce reform edilmesi gerektiğini kaydetti.