Kahraman itfaiye eri: Dili, dini ne olursa olsun yine aynısı yaparım
Erzurum'da Afganlı aileyi kurtarmak için kendi oksijen maskesini verip kalp krizi geçiren itfaiye eri Yücel Küçük (37) konuştu. "Dili, dini ve ırkı ne olursa olsun yine aynısı yaparım" dedi.
Erzurum'da evleri yanan Afgan anne ile 3 kızının hayatını mesai arkadaşları ile birlikte kurtaran ve onların nefes alabilmesi için kendi oksijen maskesini verip kendisi kalp krizi geçiren itfaiye eri Yücel Küçük (37), o anları anlattı. Tedavi gördüğü hastanede tıkalı damarı açılan Küçük, "Dili, dini ve ırkı ne olursa olsun yine aynısı yaparım" dedi.
Yangın geçen pazartesi günü saat 04.00 sıralarında merkez Yakutiye ilçesi Mumcu Mahallesi'ndeki bir apartmanın bodrum katında meydana geldi. Üç kızı ile yaşayan Afganistan uyruklu Roghayyeh Alavi'nin evinde, sobadan sıçrayan kıvılcımlar nedeniyle başladığı sanılan yangını fark eden bina sakinlerinin ihbarıyla bölgeye, Erzurum Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Can pazarının yaşandığı evde itfaiye erleri termal kameraları açarak anne ve kızlarını görebildi. Zamanla mücadele eden ekipler, dumandan etkilenen anne ile kızları Zehra (17), Zohre (16) ve Zeynep (14) Alavi'yi alıp dışarı çıkardı. Anne Alavi, sağlık görevlilerince ambulansla hastaneye kaldırıldı. İtfaiye erlerinden Yücel Küçük de diğer ambulans gelene kadar kendi oksijen maskesini çıkarıp arkadaşlarının da yardımı ile çocukların tekrak nefes almalarını sağladı. Diğer itfaiye erleri de kalp masajı yaparak çocukların yaşama tutunmasını sağlamay çalıştı.
ANNE İLE İKİ KIZA VAN'A GÖNDERİLDİ
Bir süre sonra fenalaşan itfaiye eri Küçük, mesai arkadaşları tarafından Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yoğun bakımda tedaviye alınan Küçük'ün, dumandan etkilenerek kalp krizi geçirdiği belirlendi. Bu sırada 3 kız kardeş de Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Anne Roghayyeh Alavi ile kızları Zehra ve Zohre, hiperbarik oksijen tedavisi için Van'a sevk edildi. Küçük kızları Zeynep'in Şehir Hastanesi Çocuk Servisi'ndeki yoğun bakımda, itfaiye eri Yücel Küçük'ün ise Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Servisi Yoğun Bakım Servisi'nde tedaviye alındı. Anjiyo uygulanan tıkalı damarı açılan Küçük'ün sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
HASTANE YÖNETİMİNDEN GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fuat Gündoğdu, Hastane Müdürü Fatih Çapadağ ile birlikte itfaiye eri Yücel Küçük'ü ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İtfaiye erinin sağlık durumunun iyi olduğunu bir hafta sonra görevine başlayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Gündoğdu, "Hastamız, karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı kalp krizi nedeniyle hastanemize müracaat etmişti. Gelir gelmez acil koroner anjiyografi uygulandı ve tıkalı olan damarı açılarak stent takıldı. Şu an için sağlık durumu gayet iyi yakın zamanda inşallah kendisini evine göndereceğiz. Eski sağlığına kavuştu. Tıkalı olan damarı açıldığı için bundan sonra belli aralıklarla hastamızın kontrolleri yapılacak. Onun dışında görevine de 1 hafta 10 gün içerisinde tekrar başlayabilir" diye konuştu.
YİNE OLSA YİNE YAPARIM
Tedavi gördüğü hastanede yaşadıkları o geceyi Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine anlatan evli ve 3 çocuk babası Yücel Küçük şunları söyledi:
"Gece saat 4-5 civarlarında yangın ihbar eldi. Biz olaya giderken içeride mahsur kalanların olduğunu söylediler. Biz de olay yerine girdiğimizde içeride mahsur kaldıklarını gördük. Bilgilerimize de dayanarak oksijensiz kaldıklarını düşündüm. Bir kardeşimize maskemi çıkarıp taktım oksijen alsın diye, zaten o anda hemen dışarıya çıkardık. Solunumsuz kaldıkları için kalp masajı da yaptık. Maskemi çıkardığımda duman yuttuğum için kendimde bir rahatsızlık hissettim. Ben zehirlenmedir, diye düşündüm. Ama göğsümdeki ağrı şiddetlendi. Arkadaşlarıma söyledim onlar da direkt hastaneye getirdiler. Burada da hemen anjioya aldılar ve damarımın birinin kapalı olduğunu söylediler. Stent takıldı. Şu an gayet iyiyim. Dili, dini ve ırkı ne olursa olsun yine aynısı yaparım. Kim olursa olsun. Afganmış, öbürüymüş, buymuş değil. Vicdanen kim olsa yapar."