Kıraç'ın 'Varoşlarda Maraş'ı

Kıraç, bu kez Maraş Bölgesi için söyledi. KKTC'de 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş Bölgesi'nin bir kısmının açılması üzerine, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Eski Müsteşarı, akademisyen Doç. Dr. İsmet Esenyel'in, 'Varoşlarda Maraş' şarkısını seslendiren Kıraç, Kıbrıs Maraş Bölgesi'nin altın sarısı kumları ve yalnızlığının hüznüne dikkat çeken şarkıya yeni bir yorum getirdi.

Doç. Dr. İsmet Esenyel, bir davet nedeniyle gittiği Maraş'ta, bölgenin kendisini tarifsiz duygular içerisinde bıraktığını söyledi. Esenyel, 'Varoşlarda Maraş' şarkısının doğuşunu, "Dalgaların sessizliğiyle kalabalıklar içerisinde kendi yalnızlığımı

düşündüm, uçsuz bucaksız sahillerde ayak izleri vardı ama yürüyen kimsecikler yoktu. Yanıma Serhat Akpınar gelmişti ve bu çaresiz, hüzünlü, adeta ağlayan yalnızlığa ortak olmuştu. Şarkının ilk dörtlüğü o an, bir dakikada onunla birlikte tamamlanmıştı. Daha sonrasını ise, bir saat içerisinde oradaki davet bitmeden ben bitirmiştim" sözleriyle anlattı.

Sözleri Doç. Dr. İsmet Esenyel ve Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü Serhat Akpınar'a, müziği İsmet Esenyel'e, düzenlemesi, mix ve mastering'i Kıraç'a ait 'Varoşlarda Maraş'ta, klavye İsmet Esenyel, diğer tüm enstrümanlar ise Kıraç tarafından çalındı.

Yeni şarkınız 'Varoşlarda Maraş'ı anlatır mısınız?

'Varoşlarda Maraş' şarkısı Kıbrıs'tan tanıdığım sevgili arkadaşım Doç. Dr. İsmet Esenyel'in bir şarkısı. Daha önce kendisi de bir albüm yaptı, orada okumuştu şarkıyı. Çok sevdiğim İsmet Hoca aynı zamanda akademisyen, bir dönem Kıbrıs'ta siyasette de bulundu, Kıbrıs Turizm ve Çevre Bakanlığı Eski Müsteşarıydı. Albümü dinlemiştim aslına bakarsanız bir yıl önce bana getirmişti, çok güzel şarkıları var, çok güzel bir kalbi var İsmet Hoca'nın. İşte bu dönemde de, Maraş Bölgesi tekrar açıldığı için bu şarkının Kıbrıslılar ve Türkiye'miz için güzel olacağını düşündük. Hem Kıbrıslılar'a bir selam çakalım, moral verelim, bir tebrik edelim istedik, hem de zaten bu şarkıyı söylemeyi düşünüyordum, iyi denk geldi, tekli olarak yayımlamaya karar verdik. Şarkının sözlerini Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü Serhat Akpınar'la yazmışlar, düzenlemesi de bana ait. Şarkının klibi, yine İsmet Esenyel tarafından, Girne Amerikan Üniversitesi katkılarıyla Maraş Bölgesi'nde çekildi.

Toplumu etkileyen olaylara şarkılarınızla destek oluyorsunuz. 'Kerkük Zindanı' şarkınızı da yine hassas bir dönemde yayınladınız. Sanatçının görevi olduğunu düşünüyor musunuz?

Aslında yalnızca sanatçıların değil tüm insanların yaşadığı topluma karşı bir etkileri - tepkileri olması lazım, ondan sonra bir duyarlılıkları olması lazım. Sanatçılar burada ön planda olmalılar tabii. 'Kerkük Zindanı' olsun, diğer çalışmalarım olsun, milli marşlar olsun birçok şey yapıyorum ve bundan da çok mutluluk duyuyorum. Bu dönemde Maraş Bölgesi kısmen açıldığı için -çok önemli bir konu Türkiye ve Kıbrıs açısından- bu şarkıyı yaptım. Önümüzdeki dönemlerde de hatta yakın dönemlerde bu tür şeyler hep yapacağım. Tabii bu benim romantik kişiliğimin çok da üstüne çıkmayacaktır, biraz dikkat etmeye çalışıyorum. Önümüzde mesela gene 29 Ekim var. 29 Ekim'de olsun diğer bayramlarımızda olsun, küçük bir şeyler yapmaya çalışıyorum, devamı da gelecek.

Son albümünüz 'Beni Ben Yapan Şarkılar'ın ardından yeni tekli yayınladınız. Önümüzdeki planlarınız neler?

'Beni Ben Yapan Şarkılar' albümü tabi çok önemliydi. Uzun zamandan sonra bir albüm yapmıştım, yıllardır aklımda olan bir projeydi. Bu tür projeler devam edecek ama albüm niteliği olan şarkıların yan yana gelmesi ya da öyle bir projenin olması gerekiyor. Albüm kliplerini yayınlamaya devam edeceğiz. Hatta bir klibimiz daha hazır -adı sürpriz olsun- Bugünleri sağlıkla atlattıktan sonra sürpriz bir takım projelerimize devam edeceğiz.

Pandemi döneminin müzisyenler açısından zorlukları gündemde... Sizin değerlendirmeniz nedir?

Pandemi dönemi müzisyenler arasından gerçekten bir kıyamet gibi kabustu hâlâ öyle. Yeterince gündeme gelebildiğini düşünmüyorum, asıl manzara, gerçekten zorda olan müzisyenler tam olarak gündemde değil çünkü müzisyenler bu tür zorluklara, bu kadar alışık insanlar değiller. Son derece onurlu ve çok zor durumda olan insanların, bir an önce tekrar müzik yaparak hayatını kazanır hale gelmeleri gerekiyor. Eğer bir süre daha müzik yapamayacaksak, belli kurumlar tarafından bunun çözülmesi gerekiyor. Bizler konser yaparak hayranlarıyla bir araya gelen, beslenen, sahnede olarak hayat bulan insanlarız. Aylardır bunu yapamıyoruz ve çok özledik. Arabalı konserler bu konuda iyi bir alternatif oldu. 29 Ekim'de Ankara Gölbaşı'ndaki arabalı konserde Ankaralılar ile bir araya geleceğiz. Onun dışında, pandemi döneminde tabii herkes gibi evdeyiz, bol bol çocuklarımızla vakit geçiriyoruz.