Kıyafetleri karıştırınca yanlış kişiyi öldürdü!
19 yıl önce yaşanan ve ilk tespitte 'kaza kurşunuyla öldü' denilen ancak sonra cinayet olduğu ortaya çıkan vahşetteki detaylar akıllara durgunluk verdi. Cinayetin izi ise restorana gelen "Patron orada mı" telefonuyla sürüldü. Olayda kıyafetler karışınca yanlış kişinin öldürüldüğü ortaya çıktı. Cinayet Masasının üç uzman dedektifi Hollywood'un polisiye filmlerini aratmayan bir çalışmayla sır perdesini araladı. Ekipte yer alan emekli polis memuru Fuat Karabulut bilinmeyenleri ilk kez Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
Yaşanan bazı olaylar çok ilgi çekmez ve gazetelerde yayınlanmaz veya tek sütun haber olarak yayınlanır. Gazete sayfalarında boşluk varsa o haber küçük bir yerde alır. Oysa bu tür haberlerin bazıları araştırıldığında, manşete taşınabilecek inanılmaz detaylar içerdiği görülür. İşte bunlardan biri de 19 yıl önce yani 2005 yılında İstanbul’da işlenen bir cinayet vakasıydı.
SİLAH SESLERİ
Tarih yaprakları 22 Nisan’ı gösteriyordu. Akşamın ilerleyen saatlerinde Şişli Pangaltı’da silah sesleri yükseldi. Haber merkezine gelen ihbarlarda, Bozkurt Mahallesi’nde bulunan bir restoranın önünde bir kişinin vurulduğu bilgisi geldi. Haber merkezi hemen olay yerine ilçe ekiplerini gönderdi. Olay yerine giden ilçe ekipleri yaptığı incelemede ihbarın doğru olduğunu gördü. Bir kişi silahla vurulmuştu. Artık bu konu, Gayrettepe’nin cinayet masasının amansız dedektiflerini ilgilendirecek bir vakaydı. Haber merkezi de artık kimi anons edeceğini biliyordu; "Merkez 45 22..."
CİNAYET MASASI HAREKETE GEÇTİ
Haber merkezi 45 22 kodlu ekibi anons etti. Bu ekip o akşam “B Bölgesi”nde nöbetçi olan cinayet masasının önemli ekiplerinden biriydi. Ekip, cinayet uzmanları Fuat Karabulut, Murat Eriş ve Hikmet Yeşilmurat’tan oluşuyordu. 3 kişilik ekip, merkezin verdiği adrese doğru hızla hareket etti. Bu arada Asayiş Şube Müdürlüğü’nün telsiz sesleri İstanbul sokaklarının karanlığında yükseliyordu.
GARSON SİLAHLA VURULMUŞTU
O gün görevli olan cinayet uzmanlarından biri olan emekli polis memuru Fuat Karabulut, olay yerine vardıklarında bir kişinin silahla vurulduğunu gördüğünü anlattı. Karabulut şöyle konuştu: “Olay yeri bir restoranın önüydü. Ve hayatını kaybeden kişi de restoranda çalışan bir garsondu. Silahın nereden ateş edildiğini kimse bilmiyordu. Akla gelen ilk soru bir garsonu kim niye vursundu. Önce nereden ve nasıl ateş edildiğini yani yakın mesafe mi yoksa uzak mesafe mi olduğuna hep bakarız. Vurulan kişinin husumetli olduğu kimse var mı yok mu? Varsa kimlerdir? Tüm bunları mercek altına alırız.”
"KAVGAYI İZLERKEN KAZA KURŞUNUNA KURBAN GİTTİ"
Öldürülen kişi 30 yaşındaki Cevat Mert’ti. Cinayet uzmanları çalışma yaparken, bu olay basına “Kavgayı izlerken kaza kurşununa gitti” diye başlıklı haberler yansıdı. Haberde “Şişli'de, sokak kavgasında sıkılan kurşun, olay yerinde bulunan başka bir kişinin ölümüne neden oldu” deniliyordu. Ve bu olay birçok gazetede yer almadı. Yer alan gazeteler de haberi çok küçük kullanmıştı. Olayın adı ilk olarak böyle konmuştu. Ancak cinayet masanın 3 kişilik uzman dedektifleri öyle düşünmüyordu.
3 AY ÖNCEDE AYNI YERDE CİNAYET İŞLENMİŞTİ
Emekli cinayet uzmanı Fuat Karabulut, cinayeti araştırmaya başladıklarını belirterek şöyle devam etti: “Olayın gerçekleştiği yerde 3 ay önce de bir cinayet daha işlenmişti. 3 ay önceki cinayet içeride müşteriler arasında çıkan tartışma sonucuydu. Bu olayın onlarla bir bağlantısı olduğunu düşünmedik. Ama sonuçta her ihtimali didik didik etmek zorundaydık. Ölen kişiyi incelediğimizde kimseyle bir husumeti yoktu. Kimse tarafından tehdit edilmemiş ya da kendisi kimseyi tehdit etmemişti. Telefon kayıtlarında şüpheli bir durum yoktu. Gerçekten sokakta rastgele açılan bir ateş sonucu mu vurulmuştu? Olaya geniş pencereden bakmaya başladık.”
“PATRON ORDA MI” TELEFONU
Yapılan çalışmalarda, maktulün uzaktan açılan ateş sonucu vurulduğu belirlendi. Cinayet uzmanlarına göre bu pek kaza kurşununa benzer bir olay değildi. O civarda öyle ihbarda belirtilen silahlı çatışma da yaşanmamıştı. Karabulut, o gün iş yeri sahibinin ve tüm çalışanların ifadelerini aldıklarını söyledi. Bulabilecekleri küçük bir detayın cinayete uzanacak bir ipucu olabileceklerini düşünen Karabulut, o gün sıradan gibi görünen bir telefonun dikkatlerini çektiğini belirtti.
Karabulut, o ince detayı ise şöyle anlattı: “Biz iş yeri sahibi ve çalışanlardan o gün restoranda şüphe çekecek herhangi bir müşteri bir ufak bir ayrıntı yaşanıp yaşanmadığını sorduk. Çalışanların müşterilerle ya da müşterilerind e kendi aralarında bir tartışmanın yaşanmadığını söylediler. Ancak şöyle bir telefon gelmiş. Gelen telefonda 'Patron orada mı' denilmiş ve telefon kapatılmış. Bu bize biraz garip geldi. Çünkü olay bu telefondan kısa bir süre sonra olmuş."
ANKESÖRLE ARANMIŞ
Bu telefonu şüpheli bulduklarını anlatan Karabulut, nereden ve kim tarafından arandığını öğrenmek için çalışma başlattıklarını belirtti. Karabulut, "Yapılan incelemede iş yerinin bir ankesörlü telefondan arandığı belirlendi. İşin ilginç tarafı restorana yakın bir ankesörden telefon edilmiş. O bölgeyi inceledik. Saldırının yapılabileceği noktayı belirledik kendimize göre. Bir yandan görgü tanığı ararken, o telefon kartıyla başka kiminle görüşme yapıldığına bakmak için harekete geçtik. Kartı kimin kullandığını bilmiyorduk. Onu bulmamız lazımdı. Cinayetle bağlantılı olabilirdi" dedi.
ERZURUM'U ARAMIŞ
Basın bu olayın peşini bırakmıştı. Ancak cinayet masasının 3 dedektifi Fuat Karabulut, Murat Eriş ve Hikmet Yeşilmurat, sıradan gibi görünen vakada inanılmaz detaylara ulaşacaktı. Bir görgü tanığı bulduklarını anlatan Karabulut, şöyle devam etti: “Görgü tanığına göre, bir kişi hedef gözeterek garsona ateş etmişti. Bir yandan da ankesörü kullanan telefon kartının dökümleri geldi. Baktık bu kişi sadece iki yeri aramış. İlk olarak restoranı aramış, ikincide ise Erzurum’da bir yeri aramış. Erzurum’daki telefon kaydına baktık. Orada kimlik çalışması yaptık."
İNŞAAT İŞÇİSİ GARSONU NEDEN ÖLDÜRSÜN
Erzurum’da aranan yerin bir ev olduğunu arayan kişinin de kimliğini tespit ettiklerini belirten Karabulut, “Ulaştığımız isim bir inşaat işçisi, ölen kişi bir garson. Birbirleriyle akrabalıkları ya da tanışıklıkları yok. İkisi arasında hiçbir bağ yok. Bir inşaat işçisi bir garsonu neden öldürsün? Olsa olsa yanlışlıkla öldürmüştür. Yani hedefteki kişi farklıydı. Bunu da düşünmeye başladık” ifadelerini kullandı.
HEDEF PATRONLARDAN BİRİ MİYDİ?
Eğer şüpheli telefon açan kişi çıkacaksa, olayın şekli değişebilirdi. Çünkü restoranı arayan kişi “Patron orada mı” demişti. Eldeki verilere göre hedefte restoranın ortakları olan iki kişiden biri olabilirdi.
KAÇARKEN OTOGARDA YAKALANDI
Ankesörü kullanan kişinin cep telefon numarasını da elde ettiklerini anlatan Karabulut, şöyle devam etti: “Bu kişi için teknik takip yapılmaya başlandı. Olayı gerçekleştiren şüpheli iz bırakmamak için restoranı cep telefonuyla değil ankesörle aramıştı. Bu tamamen taktiksel bir işti. İz bırakmayalım derken aslında geriye yine iz bırakıyorlar. Takip edilen şüphelinin Erzurum’a gideceğini öğrendik. Hemen harekete geçtik. Otogarda bu şahsı gözaltına aldı.”
"BİR GARİPLİK VARDI”
Yakalanan şüpheli Gayrettepe’nin ünlü merdivenlerinden içeri götürülerek yukarı çıkarıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü binasının içi her zaman loş ışıkla kaplı. Bu da gelenler veya ilk kez getirilenler için ürperten bir görüntü veriyordu. Şüpheli en son kata yani cinayet masasına götürüldüğünde neden orada olduğuna bir anlam verememişti. Sorgu odasında titrek sesle cevap veren şüpheli cinayetle ilgisinin olmadığını söyledi. Bu işte bir gariplik olduğunu söyleyen Karabulut, "Adamın ifadesi bize samimi geldi. Sen bu adam değil misin dedik. Evet dedi ama benimle aynı ismimi soy ismimi taşıyan bir de kuzenim var dedi" şeklinde konuştu.
İNANILMAZ BENZERLİK
Gözaltına alınan kişi de inşaat işçisiydi. Bahsettiği kişi olan kuzeni de aynı ismi taşıyordu. Benzerlikleri sadece aynı isim taşımaları değildi. Karabulut şöyle devam etti: “Bahsettiği kuzenine baktık kimlikleri çıkarttık. Bir baktık ki ikisinin de babasının ismi, doğum yerleri isimleri ve soy isimleri hatta doğum tarihleri aynı. Sadece anne isimleri değişikti. Asıl şüphelimiz aslında diğeriymiş. Ve ona baktık o da Erzurum’a gitmişti. Buna şunu söyledik. Sakın kimseye bir şey söyleme. Çünkü diğer şüphelinin bunu bilmemesi gerekiyordu."
ERZURUM’DA YAKALANDI
Bu inanılmaz benzerlik sonrası, çalışma genişletildi. Üç cinayet uzmanı Fuat Karabulut, Murat Eriş ve Hikmet Yeşilmurat, katil zanlısını yakalamak için Erzurum’a yola çıktı. Erzurum’da belirlenen adreste hedefteki kişi gözaltına alındı. Şüpheli inşaat işçisi sorgulanmak üzere İstanbul’a getirilirken, inanılmaz ayrıntılar da ortaya çıkacaktı.
OLAY AKILLARA DURGUNLUK VERDİ
Yakalanan şüphelinin üzerinde olay akşamı ankesörde iki kez kullandığı telefon kartı da bulundu. Yapılan çalışmalarda cinayetin ayrıntıları akıllara durgunluk verdi. Elde edilen bilgilere göre, hedefte restoran sahibinin ortağı vardı. İnşaat işçisi olayda kullanılan bir tetikçiydi. Olay akşamı önce restoranda yemek yedi. Ve kendisine iş yeri ortağı gösterildi. “Vuracağın kişi bak o kişi. Üzerinde beyaz gömlek ve siyah pantolon var” denildi.
DIŞARIDA PUSUYA YATTI
Yemek sonrası, tetikçi ve kendisini tutan kişiler restorandan ayrıldı. Azmettiriciler olay yerinden ayrılırken, tetikçi dışarıda pusuya yattı. İş yeri ortağının sigara içmek için dışarı çıkacağı saatti bekledi. Çünkü içeride sigara içilmiyordu.
PATRON GİTTİ SANDI TELEFON AÇTI
Dakikalarca bekledi ama iş ortağı dışarı çıkmadı. Hedefteki kişinin iş yerinden ayrıldığını düşündü. Ve ankesörlü telefonla iş yerini arayarak patronun orada olup olmadığını öğrenmek istedi. İz bırakmamak için de cep telefonu yerine ankesörlü telefonu kullandı. İş yerini arayıp, "Patron orada mı dedi”, “Evet burada” cevabını alınca telefonu hemen kapattı. Ve tekrar pusuya yattı.
GARSON DA AYNI KIYAFETLİYDİ
Pusuda saatlerce bekleyen şüpheli sonunda beklediği kişinin dışarı çıktığını gördü. Hedef gözeterek ateş açtı. Patronu vurduğunu sanan zanlı olay yerinden kaçtı. Oysa vurulan kişi garson Cevat Mert’ti. Garsonun üzerinde de beyaz gömlek ve siyah pantolon vardı. Katil zanlısı uzaktan ve o karanlıkta garsonu iş yeri patronu sanarak ateş etmişti.
İKİSİ EMEKLİ OLDU BİRİSİ HALEN SUÇLULARIN PEŞİNDE
Görgü tanığı da gözaltına alınan bu şüpheliyi teşhis etti. Basının ilgi göstermediği olayda inanılmaz bir cinayet vakası ortaya çıktı. Vahşeti çözen cinayet uzmanları Fuat Karabulut ve Hikmet Yeşilmurat emekli oldu. Cinayet uzmanı Murat Eriş ise yıllarca Gayrettepe’de çalıştıktan sonra Kocaeli’ye tayini çıktı. Halen Kocaeli Cinayet Masası’nda suçluların peşinde koşuyor.
