'Magazin Pazarı'nda bu hafta

Aktör Will Smith'in, Chris Rock'a attığı tokadın yankısı günlerdir sürüyor. Ünlü komedyenin, Will Smith'in eşi Jada Pinkett'in hastalığı üzerinden espri yapması da eleştirildi. Smith özür dilese de büyük bir skandala imza attı.

ESİN ÖVET: Evet bir haftadır tüm dünya bu tokat ve özür üzerinden konuşuyor. Will Smith önce espriye güldü. Sonra eşi sinirlendi diye kalkıp tokat attı. Sonra da küfür etti. Ve tüm salon bu olaya gülüyordu. Önce kimse anlamadı aslında. Bir kurgu zannedildi. Ben en çok bu olaylara takıldım. Ve sonra da özür diledi. Akademi’nin tavrı çok merak edildi. Hatta heykeli alacakları bile konuşuldu. Ve sonra tabii ikilinin açık evlilikleri de gündemde sabah, akşam, öğlen konuşuldu. Anlayacağınız bu tokat yankıları bitmez. Uzun yıllar konuşulur. Ve işin tuhaf yanı bu tokat meselesinin uzun yıllar akademide yankı uyandıracağı kesin. Sonuç mu? Tokat üzerinden eşini koruması, kollaması konuşuldu. Ve açık evlilikleri masaya yatırıldı. Benim anlamadığım eşini aldat, sonra espriyle gül. Eşin sinirlenince kalk tokat at. Nereden baksan sevimsiz geldi olay. Ve şiddetin her türlüsü kötü. Ve asla kabul edilemez.

KADİR KAYMAKÇI: Will Smith milyonlarca insanın gözü önünde saçmaladı! Bir komedyenin esprisine kızıp ona tokat atmak da nedir Allah aşkına! Bağır, protesto et, tepkini göster ama kalkıp tokat atmak ilkellik... Zaten yediği haltın farkında, günlerdir özür diliyor son olarak Oscar ödüllerini dağıtan Akademi’deki üyeliğinden istifa etmiş. Hayatının en güzel akşamlarından birini neden olduğunu kimsenin anlamadığı hatta kendisinin de doğru düzgün açıklayamadığı aptalca bir hareketle berbat etti! Komedyen bir espri yapar gülersin, gülmezsin, “Ne kadar aptalca” dersin ne bileyim her şeyi söyleyebilirsin gidip tokat atmak nedir! Oscar törenlerinin sunucuları tüm konuklara takılır bu yıllardır böyle ne yani her kendisiyle ilgili yapılan espriyi beğenmeyen gidip sahnedeki komedyeni mi tokatlıyor...

MEHMET ÇALIŞKAN: Tam da ‘haydi bakalım, buyurun cenaze namazına’ diyebileceğimiz bir durum. Veya sakal- bıyık meselesi… Will Smith’in yanında yer alsan şiddet yanlısı olursun. Chris Rock’ın yanında yer alsan “Biri senin eşinle olur olmaz şaka yapsa susup oturacak mısın?” durumuna düşersin. Mizah, insanları eksiklikleriyle, engelleriyle, yaradılış özellikleriyle veya hastalıklarıyla ‘şaka’ adı altında kimseye eğlenme - dalga geçme hakkı vermez. Hiç kimse “Benim işim mizah, istediğim şekilde şaka yaparım. İnsanlar gülüyor” diyemez.

AYTEKİN TEKER: Hastalığın esprisi olmaz. Komedyen Ricky Gervais de açık ilişki yaşadıklarını itiraf eden çift hakkında “Ben olsaydım eşinin saçıyla ilgili şaka yapmazdım, erkek arkadaşıyla ilgili şaka yapardım” dedi. Daha yaratıcı bir espiri anlayışı. Will Smith kariyerinde bir skandala imza attı. Espriye önce gülüp ardından da eşinin yüz ifadesini gördükten sonra tokat atmaya gitmesi de ayr bir olay. Oturduğu yerden, küfür etmeden bir cevap verseydi saygınlığını pekiştirirdi. Ülkemizdeki bazı kadın şarkıcılar da Will Smith'in bu davranışından övgü dolu sözlerle bahsetti. Kendileri iki gün sonra da 'şiddete hayır' diye tweet atarlar!

Cüneyt Arkın’ın "Benim Kahramanım Türk Halkıdır" kitabında Kemal Sunal'ın hiç hazzetmediği arabesk şarkıcısının Orhan Gencebay olduğu iddia edildi. Kitaptan dikkat çeken bu bölümlerin medyaya yansıması Orhan Gencebay ve hayat arkadaşı Sevim Emre'yi çileden çıkardı. Kitabı henüz okumadığını söyleyen Orhan Gencebay, "Okumaya da gerek duymuyorum, sadece yalan dolan olduğunu görüyorum. Cüneyt Arkın’a hayret ediyorum; ben ona ne yaptım ki bana böyle davranıyor böyle yalan söylemlerde bulunuyor. Ben filmlerini çok severek izlediğim sevgili, rahmetli Kemal Sunal ile hiçbir zaman yan yana dahi gelemedim maalesef" ifadelerini kullandı. Sevim Emre ise "Avukatla konuştum hukuki olarak o kitabı toplattıracağız" dedi.

ESİN ÖVET: Ölmüş birinin ardından konuşulan her şey bana çok kötü geliyor. Şimdi Kemal Sunal hayatta değil. Ve kendi hakkında yapılan bir yoruma açıklama yapamıyor. Empati kuruyorum ben öldükten sonra bir arkadaşım benim hakkımda bir şey söylese ve bu söylediği şey doğru değil. Ya da doğru. Ve ben kendimi koruyamıyorum ve açıklayamıyorum. Bu yüzden çirkin bir durum. Doğru ya da gerçek mi mevzusuysa asla ilgilenmiyorum.

KADİR KAYMAKÇI: Bildiğim kadarıyla Cüneyt Arkın, kitapta Kemal Sunal’ın sevmediği arabeskçinin adını yazmamış. Sonrasında da “O arabeskçi Orhan Gencebay’dır” demedi. Orhan Gencebay niye üstüne alındı acaba? Belki başka arabeskçidir... Kemal Sunal’la yan yana gelmemiş, Araplar’dan beste de çalmamış o zaman bu alınganlık niye? Daha da fenası kitabı toplattıracakmış! Yok daha neler!!! Kitap toplatmak nedir yahu?! Cüneyt Arkın anılarını yazarken Orhan Gencebay’dan izin mi alacak? Bu kitap Cüneyt Arkın’ın yaşadıklarını anlattığı bir kitap. Sen çıkar dersin ki bunlar doğru değil... İnsanlar seni dinler, kitabı okur yaşananlarla ilgili bir fikir sahibi olur. Sen Cüneyt Arkın’ın yaşadıklarını beğenmedin diye, kaldı ki isim de vermemiş kitabını toplatmaya kalkışıyorsun... Yıl 2022 kitap toplatmak nasıl bir ayıptır!

MEHMET ÇALIŞKAN: Cevap hakkını kullanamayacak olan Kemal Sunal’ın adının geçtiği böyle bir iddiada bulunmak Cüneyt Arkın gibi kariyerli bir oyuncumuza yakışmadı. Cüneyt Arkın, söz konusu iddiasında yer alan kişinin Orhan Gencebay’ olduğuna dair düşüncelerin oluşmasından sonraki birkaç gün boyunca “Hayır, kardeşim. Nereden çıkarıyorsunuz? Ben kimsenin adını vermedim” demedi. Ne zaman ki Gencebay tepki gösterdi o zaman “Ben isim vermedim” dedi. Sonuç itibarıyla Kemal Sunal’ın adının geçirilmesi suretiyle böyle bir iddiada bulunmak kanımca çok gereksizdi.

AYTEKİN TEKER: Cüneyt Arkın'ın isim vermediği halde Orhan Gencebay ile Sevim Emre'nin bu derece celallenmesine anlam veremedim. İddiayı neden sahiplendiler ki? Sevim Emre'nin de kitapları toplattıracağım demesi de kitabın daha çok duyulmasına vesile oldu. Açıklama yapmasalardı kitap bu kadar gündeme gelmeyecekti.

Geçtiğimiz aylarda Kerem Bürsin'den ayrılan Hande Erçel, Hadise ile evliliğin eşiğinden dönen Kaan Yıldırım ile görüntülendi. Aşk yaşadıkları konuşulan çift, Emirgan'da sabaha kadar eğlendi.

ESİN ÖVET: Hayırlısı olsun. Hande Erçel fanları bir anda Kerem Bursin aşkını sildi ve Kaan Yıldırım aşkına onay verdi. Yani HanKer bitti HanKan geldi. Ne diyelim. Bu fanlar neyi seviyorsa ilerliyor. Sevmiyorsa bitiyor. Ayrıca bu ikiliyi yakıştırdım.

KADİR KAYMAKÇI: Hande genç, bekar bir kadın, Kaan genç, bekar bir erkek... Birlikte eğlenebilirler, sevgili de olabilirler ortada tuhaf bir durum yok. Yarın da Kerem Bürsin başka bir kadınla görüntülenebilir... Bitmiş gitmiş bir ilişkinin ardından ne yapacaklar evlerine kapanıp yas mı tutacaklar! Eğer bir aşk varsa ikisine de tebrikler şimdiden...

MEHMET ÇALIŞKAN: İstisnalar hariç her ilişkinin bitiminde tarafların kalpleri kırıktır. Kırık kalplerin tamirinin ne ölçüde gerçekleşeceği önümüzdeki süreçte ortaya çıkar. Allah, mutlu etsin.

AYTEKİN TEKER: Hande'yi gerçekten 'Yıldırım' çarptı mı bilmiyorum ama ben bu ikiliyi yakıştırdım. Birbirlerinin ayrılık yaralarına merhem oldular sanırım.

Usta aktör Bruce Willis'ten kötü haber geldi. Ünlü aktöre, beynin bazı bölgelerinde meydana gelen işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan konuşma, konuşulanı anlama ve okuma-yazma gibi becerileri etkileyen 'afazi' (söz yitimi) hastalığı teşhisi konuldu.

ESİN ÖVET: Çok üzüldüm. Usta bir ismin, iyi bir oyuncunun böyle bir hastalıkla sınanması. Ne diyelim.

KADİR KAYMAKÇI: Bruce Willis bizim kuşak için Mavi Ay’ın muzip dedektifi David Adison’dır... Doğrusu hastalığını duyunca üzüldüm. Son yıllarda rol aldığı filmlerin kalitesi düştüyse de ‘Zor Ölüm’ serisi, ‘Pulp Fiction’, ‘Altıncı His gibi unutulmaz filmlerle o Hollywood’un efsanelerinden birisidir. Umarım sağlığına kavuşur...

MEHMET ÇALIŞKAN: İlk kez ‘Mavi Ay’ ile tanıdığımız, sempati duyduğumuz Bruce Willis’in afazi olması çok üzücü. Rol aldığı filmlerin toplam 3 milyar dolardan fazla hasılat yapması Willis’in küresel boyutta neler ifade ettiğini gözler önüne seriyor.

AYTEKİN TEKER: Birbirinden önemli filmlere imza attı. 'Pulp Fiction'ın yeri benim için ayrıdır. Söylenecek pek fazla bir şey yok. Dramatik bir durum. Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşur.