Merve Boluğur'un kaderi çantasındaki kartvizitle değişti

Merve Boluğur , henüz 18 yaşındaydı.

Lise son sınıfta öğrenim görüyor, üniversite sınavına hazırlanıyordu.

Oyuncu olmak isteyen kendisi değil, kuzeniydi.

Bir ajansta fotoğraf çekimi olan kuzeni, "Sen de gelsene eğlenirsin" dedi.

Kuzenine yoldaşlık etmek için fotoğraf çekimine gittiğinde orada bulunan başka bir ajansın sahibinin oyunculukla ilgilenip ilgilenmediğini sorusuna Merve Boluğur, 'Hayır' cevabı verse de eline bir kartvizit tutuşturulurken oyuncu olması yönünde verilen salıkları duymamazlığa geldi.

Kuzeninin fotoğraf çekiminin bitmesiyle ajanstan çıkarak kendi dünyasına döndü.

Kendi dünyasında kendine ait yaşamını sürdüğü günlerin birinde ajanstayken eline tutuşturulan o kartviziti çantasında gördü.

Her ne kadar ilgilenmemiş olsa da ayıp olmaması için kartviziti alıp çantasına koymuştu.

Kartvizite uzun uzun bakarken aklına oyunculukla ilgili verilen salıklar geldi, o anlarda yaşadıklarına gülümsedi.

Aslında kartvizit de Merve Boluğur'a gülümsüyordu.

Ajansın evlerinin sokağında olduğunu fark etmesiyle büyük bir şaşkınlık yaşarken "Yok artık" cümlesini "Eee, yakınmış. Bir uğrayayım bari, ne çıkar ki?" düşüncesi takip etti.

Evlerine yakın olduğu için öylesine uğradığı ajanstan o anda reklam filmi teklifi alan Merve Boluğur, "Bir reklam filmi. Uzun uzadıya bir iş değil. Bir değişiklik, bir anı olur" düşüncesiyle kameranın karşısına geçti.

'Bir anı olsun' diyerek kamera karşısına geçmişti ama tanımlayamadığı bir heyecan girdabı içinde sürüklenmeye başlamış, Serotonin seviyesi yükselmişti.

Geçici bir durum olduğunu düşünse de karşısında rol kestiği kamera, "Ben seni çok sevdim. Aynı dünyaya aitiz" çığlıkları atmaya başlamıştı bile.

Reklam filmlerinde ünlü olmayan çok sayıda kişi rol alır. Adlarını bilmeyiz, reklam filminin miadını doldurmasıyla kendilerini bir daha görmeyiz.

İstisnalar hariç.

Merve Boluğur, reklam filmiyle pek alışılmadık bir şekilde dikkat çekti. Aurası, reklam filmiyle karşılaşanları etkilemiş, adı merak edilir olmuştu. Hâlâ ciddi ciddi düşünmediği oyunculuk, kendisine çoktan prangayı takmıştı ama o sıralarda bunun farkında değildi.

Bir zaman sonra yoldaşlık etmek için kuzeninin fotoğraf çekimine katılmasının, ardından kendisine oyunculuk teklifinde bulunan ajansın tesadüfen evleriyle aynı sokakta olduğunu fark etmesinin bir işaret olacağını düşünen Merve Boluğur, "Madem kaderimin rüzgarları beni sürüklüyor, o zaman ben de oyunculuğun nasıl yapıldığını öğreneyim" diyerek dersler aldı.

Evet, her ne kadar kaçsa da kaderinin rüzgarları kendisini yakalayıp oyunculuğa savurmuştu. Reklam filmi bir başlangıçtı. Kendisini oyunculuğa savuran kaderinin rüzgarları dinmeden sıkı sıkıya bağlanabileceği, geleceğe taşınabileceği bir projeye gereksinimi vardı.

O proje de kısa süre içinde karşısında belirdi;'Acemi Cadı'...

DİZİLERİ

* Acemi Cadı

* Aşk Yeniden

* Kül ve Ateş

* Küçük Sırlar

* Kuzey Güney

* Muhteşem Yüzyıl

* İçimdeki Fırtına

Merve Boluğur ve akranı meslektaşlarının en büyük avantajları, oyunculuğa Tv dizilerinin ve sinema filmlerinin büyük ilgi gördüğü bir dönemde başlamış olmaları.

Tv dizilerinin hiç olmadığı kadar geniş bir pazar payı elde etmeye başladığı yılların başıydı. Yurt içinde gördüğü ilgiye yılda 350 milyon dolara varan ihracat hacminin de eklenmesiyle oyuncular için altın bir dönem oluştu.

FİLMLERİ

* Keloğlan Karaprense Karşı

* Gomeda

* Hoşçakal Güzin

Türk sinemasının 30 yıl sonra yeniden yükselme dönemine geçmesi de ayrı bir büyük avantajdı. Oyuncular, tarih boyunca hem Tv hem de sinemanın bu kadar yükselişte olduğu bir dönemde çalışma imkanı bulamamıştı.

Çantasındaki kartviziti görmesiyle 'O An'ı oluşanMerve Boluğur, böyle bir dönemde başladığı oyunculuk kariyerinde 2005 - 2017 arasındaki 12 yılık dönemde 7 Tv dizisi ile 3 sinema filminde rol aldı.

YARIN: Şener Şen