NSU 25 bin kişilik ölüm listesi yapmış!
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Şimdi ise, Almanya'da aşırı sağcı grupların telefon numaraları ve adresleriyle birlikte binlerce kişiyi kapsayan "düşman listeleri" oluşturdukları ortaya çıktı.
Alman 'Yazıişleri Ağı'na bağlı gazetelerde yayımlanan ve hükümetin Sol Parti'nin soru önergesine verdiği yanıta dayandırılan haberde, kayıtların 2011 yılından bu yana sürdürülen polis baskını ve tutuklamalar sırasında ele geçirildiği belirtildi.
Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü hakkında yürütülen soruşturmada 2011 yılı sonuna kadar 10 bin verilik listeye ulaşıldığı, en kalabalık listenin ise geçen yıl "Nordkreuz" adlı aşırı sağcı grup hakkında yürütülen soruşturmada ele geçirildiği, aşırı sağcı terör zanlısı Alman ordu mensubu Franco A. ile iki suç ortağı hakkında başlatılan soruşturmada da 32 kişilik "düşman listesi"ne ulaşıldığı kaydedildi. Toplamda 25 bini aşkın kişinin "düşman listeleri"nde yer aldığı tespit edildi.
Federal hükümetin Sol Parti soru önergesine verdiği yanıtta, "Federal Emniyet Teşkilatı'nın (BKA) NSU soruşturması kapsamında 2011 yılında ilgili eyalet emniyet teşkilatlarına adres listeleriyle ilgili bilgi verdiği" belirtilmesine karşın, eyalet emniyet teşkilatlarının 2017 yılında sadece üç kişiyi listede adının geçtiği yönünde bilgilendirdiği ortaya çıktı.
'Nordkreuz' soruşturmasında da Federal Emniyet Teşkilatı'nın ilgili eyaletlerin yetkili birimlerini bilgilendirdiği, ancak "tehlike değerlendirmesi sonucu listedeki kişilere bilgilendirme yapılmadığı" kaydedildi.
Federal hükümetin Sol Parti soru önergesine verdiği yanıtlar, çeşitli aşırı sağcı grupların "düşman listeleri"nde yer alan tehdit altındaki 25 bini aşkın kişiyle ilgili federal ve eyalet birimlerinde ortak bir kayıt sisteminin bulunmadığını ortaya çıkardı, koalisyon hükümet sağcı terör tehlikesini görmezden gelmekle suçlandı.