Objektif olmak kolay değil
Türkiye'de eleştiri işini yaparken objektif olmak çok kolay değil. Yeme-içme sektörü o kadar sığ ki, oyuncular bir şekilde birbirini tanıyor. Kimseleri incitmeden, kırmadan yazı yazmaya çalışmak işin ruhunu bozuyor
ABONE OLYazılarımda restoran eleştirisi yapmayı sevmiyorum. Kendimce birkaç sebebim var. Birincisi yazıyı baştan sona restoran eleştirisine ayırmak, işin kolayına kaçmak gibi geliyor. Ne zaman “Geçenlerde gittim, çorbası harikaydı, tatlısı idare ederdi ama servisi başarılı değildi” tadında bir yazı yazsam kendimi bu bağlamda suçlu hissediyorum. Farklı sebeplerim de var. Özellikle Türkiye’de eleştiri işini yaparken objektif olmak çok kolay değil. Yeme-içme sektörü o kadar sığ ki, oyuncular bir şekilde birbirini tanıyor. Kimseleri incitmeden, kırmadan yazı yazmaya çalışmak işin ruhunu bozuyor. Sırf bu sebeplerden dolayı, genel anlamda olumlu duygular ile ayrıldığım halde, elimin yazmaya gitmediği restoranlar oluyor. HT Pazar'dan Murat Bozok'un haberi...
Günah çıkarma faslının ardından, bir istisna yapıp ‘Yeni Lokanta’yı yazmadan edemedim. Defalarca güzel yemekler yediğim Yeni Lokanta geçtiğimiz günlerde beşinci yılını kutladı. Sessizsedasız bir yemek oldu. Alışık olmadığımız bir tarzda. İçerisi son beş yıl içerisinde restoranı en çok ziyaret eden müdavimlerle doluydu. Neden alışık olmadığımız bir tarzda diyorum, zira ülkemizde bu tarz yıldönümü yemeklerine mümkün olduğu kadar popüler şahıslar ve köşe yazarları çağrılır. Kapının girişine konulan dev panonun önünde bol bol fotoğraflar çektirilip basına servis edilir. Müdavimler arasında gözüme çarpan sadece 3 adet gazeteci vardı ve bunların ikisinin hayatı boyunca yemeiçme hakkında yazdıklarına şahit olmadım.
Restoranın şefi ve ortağı sevgili Civan Er, masamıza geldiğinde ‘ilk kez böyle bir gece düzenlediğini’ paylaştı. Kendisi yetenekli olduğu kadar naiftir. Alçakgönüllülüğünü ve duruşunu en çok takdir ettiğim şeflerdendir. Sürü halinde dolaşan, ‘hep bana, rabbena’ felsefesini düstur haline getirmiş, Türk mutfağı adına gıybetten daha fazlasını üretmeyen şefler listesine dahil olmayan istisna isimlerdendir. Her akşam, beyaz önlüğü ile ocağının başındadır.
Son beş yıl içerisinde, özellikle Beyoğlu bölgesinde yeme-içme anlamında yaşanan değişim ve zorluklar düşünülecek olursa, bu şekilde dimdik ayakta durmanın kolay olmadığı da hesap edilmeli. Bu süre zarfında bir izleyici olarak, Yeni Lokanta’nın hiç bir şekilde yemek ve servis kalitesinde bir değişiklik görmedim. Aksine yaşanmışlığın getirdiği olgunluğun izlerini görmek mümkün. Mönü devamlı yenileniyor. Eskilerin izleri ise yeni yemeklerin arasında garnitür şekline dönüşüyor. Servis ise her zaman hızlı, güler yüzlü ve çözüm odaklı. Restoranın felsefesi ise sabit: Basit olan güzeldir. Umarım çok daha uzun yıllar bu keyfi ve lezzeti bizimle paylaşmaya devam eder sevgili Civan Er ve ekibi...