İş insanının hamile eşine cinsel saldırı davası sil baştan görülecek

Merhum iş adamı Şeyhmus Tatlıcı'nın kendisi ile aynı ismi taşıyan oğlu Şeyhmus Tatlıcı, eşi M. Tatlıcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay'ın bozduğu dava ise yeniden görülmeye başlandı. Duruşmaya katılmayan Şeyhmus Tatlıcı için zorla getirme kararı çıktı

Giriş: 26.04.2023 - 10:25 Güncelleme: 26.04.2023 - 10:29

Oğul Tatlıcı ile ilgili dava yeniden başladı! Zorla getirme kararı çıktı

Boşanma aşamasındaki eşi M. Tatlıcı'ya hamileyken cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan iş adamı Şeyhmus Tatlıcı'nın, suçun nitelikli olmadığı gerekçesiyle Yargıtay'ın bozduğu davasının yeniden görülmesine başlandı.

DHA'nın haberine göre duruşmaya katılmayan Şeyhmus Tatlıcı hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına ve yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, şikayetçi M. Tatlıcı avukatı Köksal Bayraktar ile katılırken, sanık Şeyhmus Tatlıcı'yı avukatları Kezban Hatemi ve Uğur Uğurlu temsil etti. Mahkeme taraflara Yargıtay'ın bozma ilamına karşı, söyleyeceklerini sordu.

Şikayetçi M. Tatlıcı, "Mağduriyetim çok büyük. Bir an önce süreç bitsin, mümkün olan en büyük ceza verilsin" dedi. M. Tatlıcı'nın avukatı Köksal Bayraktar ise "Yargıtay'ın bu kararına mahkemenizin uymamasını talep ediyoruz. Yargıtay'ın kararı gerekçesizdir. Sizin kararınız adli tıp raporuna dayanıyordu, gerekçeliydi. Olayda nitelikli cinsel saldırı vardır, basit cinsel saldırı değildir. Kararda direnilsin" diye konuştu.

Şeyhmus Tatlıcı'nın avukatları ise Yargıtay'ın kararına uyulmasını talep ettiler. Avukat Kezban Hatemi, "Müvekkilim kimseye şiddet uygulamış bir insan değildir. 6 ay sonra bu şikayet yapılıyor. Cinsi sapık olarak nitelendirdiği kocasından halen ayrılmak istemiyor. Müvekkilimin 3 senedir hayatı karartılıyor. Evli olduğu adam hakkında maddi manevi baskı yapılarak, maddi çıkar sağlanmak isteniyor" dedi.

Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma kararına uydu. Bunun üzerine sanık avukatlarına söz verildi. Şeyhmus Tatlıcı'nın avukatı Uğur Uğurlu, "Cinsel saldırıya ilişkin bu dosyada alınmış bir rapor yok. Oluşan semptomların doğuma ilişkin mi, yoksa fiziki bir darp sonucu mu olduğuna ilişkin rapor alınsın" diyerek müvekkili hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.

REKLAM

Bunun üzerine söz alan M. Tatlıcı ise "Kendisi Zanzibar'da partilere katılıyor; Dubai'de gezip sosyal medya hesaplarında yayınlıyor. Kendisi mağdur gibi gösterilmeye çalışılıyor. Mağduriyet diye bir şey yok karşı tarafta. Kendisi yayınlıyor" dedi. Avukatı Köksal Bayraktar da "Mağdur edebiyatı yapmıyoruz. Bunlar çekilen ızdırapların dile getirilmesidir. Sanık hem suçlu, hem güçlüdür. Neden mahkemede yok? Neden gelmiyor?" diye sordu.

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini reddetti. Heyet, Şeyhmus Tatlıcı'nın yurtdışı yasağının devamına karar vererek, önümüzdeki celse zorla getirilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

İddianamede, çiftin Kanlıca'daki evlerinde yaşanan olayda, Şeyhmus Tatlıcı'nın telefonuna eski kız arkadaşından mesaj geldiği, bu mesajı eşi M. Tatlıcı'nın görmesi üzerine evli çiftin arasında tartışma çıktığı belirtiliyor. Şeyhmus Tatlıcı'nın tartışma esnasında eşine hakaretlerde bulunduğu, hamile eşinin kollarını sıktığı, temizlik sopasıyla bacaklarına vurduğu ve yaralanan eşine cinsel saldırıda bulunduğu belirtilen iddianamede, 'yaralama' 'cinsel saldırı', 'hakaret' ve 'tehdit' suçlarından toplam 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 29 Ocak 2020´de görülen duruşmada, sanık Şeyhmus Tatlıcı´nın tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından beraatına karar verilmişti. Mahkeme, Şeyhmus Tatlıcı´yı boşanma aşamasındaki eşine karşı cinsel davranışlarda vücut dokunulmazlığını ihlal ettiği gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay ise kararı, mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanlarını göz önüne alarak, sanık Şeyhmus Tatlıcı´ya cinsel saldırı suçundan ceza verilmesi gerekirken, nitelikli cinsel saldırı suçundan ceza verilmesinin doğru olmadığını belirtmişti.