Le Pen'in prensi Bardella
Jordan Bardella’yı Fransa sınırları dışında şimdilik tanıyan pek yok ama yakında tanınacak; önce 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, ardından Macron cumhurbaşkanlığını devrederken. Daha doğrusu 2027’de Marine Le Pen cumhurbaşkanlığını kazanırsa, Bardella da başbakan olursa…
Hiç uzak ihtimal değil. Çünkü Le Pen’lerin ırkçı-milliyetçi köklere dayanan Ulusal Birlik partisi RN (Rassemblement National) Avrupa’daki aşırı sağ muadillerinin aksine, her kesimden oy alabilecek kıvamda hızlı bir ivmeyle yükseliyor. Almanya’daki AfD gibi sağ popülist partilerle arasına mesafe koyup ama göçmen karşıtlığı ve milliyetçi damarını da koruyarak toplumda daha geniş bir yelpazeyi kavrayabiliyor.
Yükselişte yılların birikimi kadar, Macron’a muhalif siyasetin yeni yüzü Bardella’nın da payı var. Henüz 28 yaşında, bir nevi karizmatik prens olarak Marine Le Pen’in keşfi, iki yıldır RN’nin lideri ve aynı zamanda iç güveysi; baba Jean-Marie Le Pen’in torunu Nolwenn Olivier ile birlikte. Siyasetin elitleri gibi Sciences Po veya ENA mezunu değil. Paris’in kıyısında hayli belalı bilinen Saint-Denis’te yetişmiş, Sorbonne coğrafya bölümünü yarıda bırakıp partiye girmiş.
Fransa’da şu an her yaştan kadınların gözdesi durumunda. Jordan Bardella miting ortamlarına çıktığı an, kızlar rockstar görmüş gibi taşkın ağlamalara kapılıyor, o denli. Boy 1.90, giyim-kuşam duruş jilet ve ülkenin selfie rekortmeni, sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda genelde aynı pozu yansıtıyor; hayranlarının bir kafa üstünden bakan haliyle. Fransız medyasına göre ülkede “Bardella-Mania” fırtınası esiyor – kadınlar Chirac’ın gençliğine de benzetiyormuş. Ülkenin en sevilen kişileri listelerinde bütün politikacıların önünde yer alıyor. Üstteki isimler mi? Kylian Mbappe, Sophie Marceau vs.
Jordan Bardella'nın selfie'leri saatlerce sürüyorAvrupa Parlamentosu seçimleri öncesi yapılan tüm anketlerde, Ulusal Birlik partisinin liste başı adayı olarak birinci görünüyor Bardella. Bütün yaş gruplarından puan topluyor, en çok da gençlerden. Siyasi analistlere göre Marine Le Pen ve Bardella seçmen tabanında birbirini tamamlıyor. Le Pen klasik seçmeni olan işçi kesimiyle alt orta sınıf ve kadınların desteğine sahip; Bardella ise daha varlıklı, iyi eğitimli tabakaya ve babadan ötürü Le Pen adına katiyen oy vermeyecek kesimlere hitap ediyor.
TARİHİ ALTINOLUK BULUŞMASI
Parti Marine Le Pen liderliğinde kurnazca manevralarla sağ popülizmin marjinal sınırlarından geri durdu. Atılan ilk safra ırkçı Ulusal Cephe’nin (FN) kurucusu baba Jean-Marie Le Pen’in parti dışı bırakılmasıydı; 2011’de liderliği kızına devrettikten sonra onursal başkanlık mevkiini işgal etmiş, ancak aşırıya kaçan Müslüman ve Yahudi düşmanlığı yüzünden 2015’de ihraç edilmiş, üç yıl sonra da parti Ulusal Birlik adını almıştı.
Baba-kız Le Pen'ler (2014)Baba Le Pen halen hayatta, 95 yaşında. Sağlık durumu kötüleştiği için üç ay önce mahkeme kararıyla vesayeti üç kızına verildi. Ancak yükseliş yine onun döneminde başlamıştı. 2002 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalarak Fransa sınırlarının da ötesinde millete şok geçirtmiş, ikinci turda solcular yüreklerine taş basarak Chirac’a oy vermek zorunda kalmıştı, yeter ki ırkçı Le Pen Elysee’ye yerleşmesin. Marine Le Pen de 2017 seçiminde ikinci tura kaldı, merkez sağ ile solun her çeşidi birleşerek Macron’u cumhurbaşkanı yaptı, 2022’de aynı senaryo tekrarlandı ama Marine Le Pen yüzde 41.5 oyla rekor da kırdı.
Babadan kalma antisemitizm hastalığını bıraktı parti. Le Pen Nazilerin gaz odalarında işlediği soykırım suçunu “tarihin detayı” diye nitelediği için ceza mahkemesince 30 bin Euro tazminata çarptırılmış, Yahudi şarkıcı Partrick Bruel’e “fırın tepsisi” dediği için de Fransız yargısının talebi üzerine Avrupa Parlamentosu dokunulmazlığını kaldırmıştı. Kızına göre bu sözler tarihi hataydı. Şimdi artık Marine Le Pen ve Bardella Paris’te antisemitizm karşıtı gösteriye katılabiliyor, yuhalanmadan!
Le Pen ve Bardella geçen kasımda Paris'teki yürüyüşteBaba Le Pen’in tarihinde, 1997 yılındaki şu meşhur Altınoluk buluşması da var. Necmettin Erbakan’la sayfiye evinde altı saat geçirmesi, imkansız bir ahbaplıktı; Müslümanların Avrupa’yı istila edeceği hezeyanını ilk yayan Le Pen ve “laiklik ilkesine aykırı eylemler” iddiasıyla kapatma davası açılan Refah Partisi’nin lideri eski başbakan Erbakan ne konuşmuş olabilirlerdi? “Paylaştığımız değerleri konuştuk” demişti Le Pen. Erbakan’ın ölümünden nice sonra bir röportajda ortak değerlerini “milliyetçilik” olarak açıklamış ve ayrıntılara girmişti; Türkiye, Avrupa Birliği’nin coğrafi ve kültürel koşullarını yerine getirmiyordu, siyasi etkisi Asya’da karşılık buluyordu. Zaten Le Pen bağımsızlık ve egemenliği törpülediği için bizzat AB’ye karşıydı.
GÖÇMEN DÜŞMANLIĞINA DEVAM VE ALAKART AVRUPA
Bardella liderliğindeki parti de AB’ye yakın sayılmaz. Marsilya’dan başlatılan AP seçim kampanyasının sloganı “Fransa geri dönüyor, Avrupa nefes al”. Bardella Avrupa’ya yeni bir rota ayarı vereceklerini, önümüzdeki seçimin göçmen akınına karşı referandum niteliğinde olduğunu söylüyor. Brüksel’in göçmen politikası kadar, iklim kriziyle mücadelede “Yeşil Mutabakat”a da karşı – bu bakımdan çiftçilerle arası iyi. Bardella, göçmen mutabakatını asla kabul etmeyeceklerini söylerken “Marine, presindente” tezahüratları yükseliyor, çünkü Avrupa seçimi 2027 cumhurbaşkanlığı seçiminin provası niteliğinde.
Son anketlere göre, yeni seçmen gruplarını çekmeyi başaran Bardella’nın listesi Avrupa seçimlerinden yüzde 31’le birinci çıkıyor. Macron’un partisi Rönesans’ın adayı Valerie Hayer’in listesi ise 14 puan geriden takip ediyor. Bardella mitinglerde Hayer’i değil cumhurbaşkanını hedef alıyor ve kitlenin Macron’u yuhalamasına itiraz etmiyor. Macron’un genç Bardella’ya karşı silah olarak piyasaya çıkardığı 34 yaşındaki Gabriel Attal ise Fransa’nın en genç başbakanı unvanıyla yetinmiş bulunuyor.
Fransa Başbakanı Gabriel AttalUlusal Birlik partisinin hedefi “Frexit” değil, “Tricolor stratejisi”yle AB’yi içeriden yeniden yapılandırmak; sabote etmek de denilebilir. Tricolor’dan kasıt Fransız bayrağının mavi-beyaz-kırmızısı değil, trafik ışıklarının üç rengi:
Yeşil, AB’nin olumlu yönlerinin korunmasını öngörüyor – üniversitelerin Erasmus programı, ar-ge ve endüstriyel işbirliği gibi. Sarı, yeni kurallara tabi olacak mekanizmalar için – Schengen, Frontex ve milli şirketleri önceleyen “vatansever ekonomiyle” Avrupa iç pazarının yeniden düzenlenmesi. Kırmızı: AB’nin göçmen politikasından Yeşil Mutabakat’a, enerji politikasından askeri işbirliğine, ortaklığı genişletip derinleştirecek her şeye ret.
- 13'üncü devrik heykel48 dakika önce
- Tehlikeli ilişkiler1 gün önce
- Savaş suçunun tanıkları ve kanıtları4 gün önce
- Dijital yerlileri yersiz bırakmak1 hafta önce
- Bir atını aday göstermediği kaldı1 hafta önce
- Scholz kazanamayacak aday2 hafta önce
- Bakü'de ne var – trilyon doları kim ne için istiyor2 hafta önce
- Bezos uyarıyor: Musk'ın uzay çöpleri düşerse ellemeyin3 hafta önce
- Senaryo: Trump, Putin ve Zelenski İstanbul'da buluşur…4 hafta önce
- "Drill baby, drill" hoş ama boş1 ay önce