Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ah Meryem vah Meryem...

        Şu ara sağım, solum, önüm, arkam Sülüman'ın, Hürrem'i... Yani Meryem Uzerli.

        Bir dönem reyting rekorları kıran "Muhteşem Yüzyıl"ın Hürrem'i "Tükendim" diyerek ülkeyi terk etmiş ciddi bir öfke patlamasına sebep olmuştu. Hatta seveni sevmez olmuş, hayranları ona küsmüştü. Birçok kişi, "Böyle saygısızlık olmaz" diyerek söylemediğini bırakmamıştı. Ve ondan sonra yaptığı birçok dizi ve film için, "Eh işte" yorumları bile yapıldı. Hatta birçoğu izlenmedi. Yüzüne yaptığı küçük müdahalelerde "Aman da ne çirkin olmuş. O botoks ne!!! Aaa Meryem'in yüzüne ne olmuş" yorumları yapılırken şimdi ne oldu!!!

        Yine Meryem de Meryem...

        Katıldığı programlarla adından söz ettiriyor. Güzelliği konuşuluyor. Hele ki, Hülya Avşar'ın sorularına verdiği yanıtlarla yeniden tahtına kuruldu ve "Ah ne güzelmiş, ah çok tatlıymış, ah şahaneymiş" sözleri havada uçuşuyor.

        Şu an eminim ki, kendisine teklif üzerine teklif yağıyordur.

        ***

        Çok acayip bir ülkeyiz

        Bakın gerçekten çok ama çok acayip bir ülkeyiz...

        -Bir anda sever, bir anda göklere çıkartır, bir anda yerin dibine sokarız.

        -Bir anda heykeli diker, bir anda o heykeli yıkarız.

        -Bir anda oluverir birçok şey aslında.

        Empati yapmaz anında karar veririz. (Maalesef çoğunluk olarak bu tarz düşüncelerin hakim olduğu bir ülkede yaşıyoruz.)

        İşte Meryem Uzerli olayı da buna benziyor. O da bu duygudan nasibini alanlardan.

        Yani "Empati" duygusu olmayan ülke insanından nasibi aldı.

        Sık sık yazıyorum, sık sık dile getiriyorum. Ülkenin en ihtiyaç duyduğu şey "Empati" duygusu. En, en eksik duygulardan biri. O dönem "Tükendim" diyerek giden Meryem Uzerli için empati duygusunu devreye sokmayan birçok kişi şimdi, "Ah canım Meryem" nidaları atıyor.

        Oysa ki, kadın hiç değişmedi.

        O dönemleri çok iyi takip eden, hatırlayan biri olarak Meryem Uzerli'ye bakıyorum da, o zaman da aynı tavırda, şu anda da!!!

        Değişen de, sadece ülke insanının yorumları.

        A yarın Meryem Uzerli, yine mendil atar ve "Eyvallah" derse hemen, "Aman bu kadına da güven olmaz" denebilir. O anlamda güvenilmez. Ama şu ara yine bir dizinin başına geçse inanın açık ara alır götürür.

        ***

        Ve yine Hülya Avşar

        Her zaman söylerim, magazini en iyi kullanan, en iyi okuyan kadınların başında gelir Hülya Avşar. Yıllarca hiçbir şey yapmasın bir an yaptığı bir şeyle hemen konuşulur.

        Kendinden söz ettirir.

        Ve yine ne oldu? Her yerde Hülya Avşar var...

        Yaptığı YouTube programı ile, "Olmuyor" dense de Meryem Uzerli'ye sorduğu sorularla kendinden söz ettirmeyi başardı. Çünkü bunu çok iyi biliyordu ve sosyal medya hesabından da bu anlamda "Teşekkür" yazısı yayınladı.

        -Çünkü bildiği dil bu.

        -Çünkü ülke insanını çok iyi tanıyor.

        -Çünkü ülkenin kodları ile ülkenin en şöhretli insanlarından oldu ve devam ettiriyor.

        Daha ne olsun!!!

        Hülya Avşar yine istediğini aldı, bizler de konuşmaya devam ediyoruz. Fakat, lakin, ama ilk yazdığım yazı ile aynı düşüncedeyim ve evlilik hakkında soruların hızla değişmesi taraftarayım.

        ***

        Sorulmayacak sorular listesi

        -Ne zaman evleniyorsun?

        -A neden evlenmedin?

        -Neden çocuğun yok?

        -Neden çocuğun olmadı=

        -Sevgilin var mı?

        -Sevgilin neden terk etti?

        -Sen mi terk ettin, o mu terk etti?

        -Aldatıldın mı?

        Diye diye uzuyor aslında.

        Bakın; Eğer karşınızdaki kişi size bunları anlatmıyorsa siz bile yakın arkadaşınıza sormayın. Cidden kötü ve sevimsiz sorular bunlar. Ve çoğu sorunun yanıtında arkada çok başak olaylar olabilir ve direkt endirekt verilecek yanıtlar olmayabilir.

        Önce kadınlar, hemcinslerine bu soruları sormayı bıraksın inanın arkası gelecektir...