Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Air Baltic CEO'su Martin Gauss: THY ile Baltıkları dünyaya bağlıyoruz

        Baltık ülkelerinin kalbi sayılan Letonya’nın başkenti Riga’da geçen hafta havacılık deneyimlerine bir yenisini daha ekledim. Katıldığım ‘Riga Aviation Forum’da havacılık sektöründen birçok isimle görüştüm. Baltıkların en önemli havayolu ve bayrak taşıyıcısı konumundaki Air Baltic CEO’su Martin Gauss ile de sohbet ettim. THY ile yapmış oldukları işbirliğine dikkat çeken Gauss, ortak uçuşlarla (codeshare) Baltıkları dünyaya bağladıklarını söyledi. Filolarının tamamı Airbus A220-300 model uçaklardan oluştuğu için bu tiplerde kullanılan Pratt&Whitney motor sorunuyla nasıl mücadele ettiklerini de merak ettim.

        Ayrıca motor problemi sebebiyle kaç uçaklarının yerde yattığını öğrendim. Riga’dan İstanbul’a da Air Baltic’in A220-300 modeliyle keyifli bir seyahat yaptım. Şayet Baltık ülkelerine uçacaksanız mutlaka Air Baltic’i bir deneyin derim. Temiz, düzenli, standartları oturmuş. Ben güzel bir seyahat tecrübesi yaşadım. Şimdi söz Martin Gauss’un;

        Filomozu 100 uçak olacak

        Geçen yıl İstanbul uçuşlarına başladık. Türk Hava Yollarıyla (THY) codeshare yani ortak uçuş da düzenliyoruz. Bu ortaklık bizim için önemli bir gelişme. Yaz dönemlerinde İstanbul’a haftada 4 frekans olarak uçuyoruz. Bu operasyonumuz kış döneminde haftada 3 frekansa düşüyor. THY ile uçtuğumuz noktalar ise gelişiyor.

        Yaz döneminde İstanbul dışında sadece Antalya’ya charter seferlerimiz bulunuyor. İstanbul dışındaki diğer destinasyonlara talebin büyük bir kısmı charter uçuşlardan geliyor. İstanbul’a operasyon yaptığımız için çok memnunuz. Çok geniş uçuş ağı sayesinde dünyanın her yerine bağlantı sağlayabiliyoruz.

        A220’nin ilk operatörü olarak bu uçakla ilgili önemli bir tecrübemiz bulunuyor. Filomuzda 50’ye yakın uçakla bu tipin dünya genelinde en büyük kullanıcısıyız. Bu uçaktan ayrıca 50 adetlik bir siparişimiz daha var. 2030’da 100 uçaklık A220 filosuna sahip olmayı planlıyoruz.

        Motor sorunu sebebiyle 10 uçağımız yerde

        Motorun performansı çok iyi, ancak yedek motorların temin edilebilirliği önümüzdeki 1-2 yıl boyunca hala bir sorun. Mevsimsel dalgalanmalarla birlikte biz de diğer havayollarından motor sorunu sebebiyle yardım almak zorunda kalıyoruz. Ancak genel olarak motorun performansından çok memnunuz. Sadece motorların sayısını artırmayı böylece bakım için gittiğinde değiştirebilme imkânı sağlamayı istemekteyiz. Bu sorunun Pratt ve Whitney'e göre 1-2 yıl içinde ortadan kalkması bekleniyor. Ancak ne yazık ki, bugün hala motor eksikliği yaşıyoruz. Airbus A220'lerde durum A320'ler, Neo’lar ve 737 MAX’lere göre oldukça farklı. A220’lerde motor sıkıntısının 1-2 yıl içinde biteceğini tahmin ediyoruz.

        Yaz mevsiminde, yerde kalan uçağımızın olmadığı kısa bir dönem yaşadık. Kış aylarında ise kaybolan motorlar nedeniyle yerde kalacak olan uçak sayısının 10 adet olmasını bekliyoruz. Bu da mevsimsel bir değişim. Ancak yazın bu durumun rahatlayacağını ve çok fazla uçağın yerde kalmayacağını umuyoruz. Çünkü, Pratt&Whitney'den aldığımız bilgiler yalnızca altı aylık bir perspektife sahip. Bize on iki ay içinde durumun ne olacağını bugün için söyleyemiyorlar.

        Yurt dışında yapılan 6 ödeme hatası…

        Yurt dışı seyahatlerinde ödeme şekilleri gün geçtikçe kolaylaşsa dahi dikkat edilmesi gereken önemli hususlar var. Bankaların veya ödeme sistemlerinin çeşitli kartlar aracılığıyla yaptıkları tahsilatlar için hazırlıklı ve bilgili olmak gerekiyor. Sürekli olarak yurt dışına çıkanların hata yapma oranları çok düşük olsa dahi ülkeden ülkeye ve bankaların ödeme sistemlerine göre durum farklılık arz edebiliyor. Seyahat sonrası süprizlerle karşılaşmamak için yola çıkmadan önce araştırma yapmak en doğrusu…

        Banka kartlarınıza da fazla güvenmeden, gideceğiniz ülke veya ülkelerde yanınızda kullanabileceğiniz nakit para bulundurun. Fakat nakit konusunda da sıkıntı yaşamamak için gittiğiniz ülkelerin ne kadar nakit parayı taşımanızı müsaade ettiğini araştırın.

        Şayet yurtdışında çoğunlukla kredi kartı kullanacaksanız mutlaka bankanızla görüşün, nasıl bir ödeme sisteminin kendinize doğru olduğunu öğrenip, düzenleme yaptırın. Mobil uygulamalar üzerinden de durumunuzu kontrol edin. Çünkü birden fazla kredi kartı taşımanız halinde hangi kartınızla ABD doları veya Euro cinsinden harcama yaptığınızda hesabınıza döviz olarak işlem yapıldığını bilmeniz gerekir. Böylece hesabınızı o ülkenin yerel para birimiyle değil, döviz olarak ödersiniz. Yurda döndüğünüzde de döviz cinsinden ödeme yapar ve çeşitli para birimleri arasındaki değişim süprizleriyle karşılaşmadan hesabınızı kapatırsınız.

        Ayrıca yabancı parayla ödeme işi sadece yurtdışının meselesi de değil. Türkiye’deki havalimanlarında da gidiş veya dönüşlerinizde gümrüksüz satış mağazalarından bir şey satın alacağınız zaman TL’nin buralarda geçerli olmadığını unutmayın. Türk parası ile ödeme yaparsınız, sorun yok. Ama mağazanın kendi taktir ettiği kur üzerinden değişim yapılarak, ödeme gerçekleşiyor. Mesela İstanbul Havalimanı’nda Euro üzerinden işlem yapılıyor. Dolar veya TL’de ödemeniz halinde mağazanın kendi belirlediği, piyasaya göre de yüksek olan kuru peşinen kabul etmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla ya nakit olarak Euro ile ödeme yapın ya da kredi kartınızla Euro üzerinden işlem yapacağınızı kasiyere iletin. En iyi çözüm bu şekilde…

        Yurt dışı ödemelerinde yukarıda dikkat çektiğim üzere bazı önemli hatalar yapılmaktadır. Bunlardan kaçınmak için azcık zaman ayırmanız ve dikkatli olmanız yeterli. Yurt dışı harcamalarında dikkatimi çeken 5 önemli hata şunlar;

        1-Kredi kartına döviz işlem ücreti ödemek

        Kredi kartı kullanırken yapılan hatalardan biri durumunuza kontrol etmediğiniz zamanlar her işlemin yaklaşık belli oranında yabancı para işlem ücreti ödenmesidir. Eğer durumun farkına varmazsanız harcama yaptıkça ödeyeceğiniz rakamda artacaktır. Sık sık yurt dışına seyahat ediyorsanız, yabancı para işlem ücreti uygulamayan kredi kart temin edin. Veya mevcut kartlarınızı bu yönüyle gözden geçirin. Alternatif seçenekleri de karşılaştırın.

        2- Nakit para bulundurmamak

        Yurt dışı seyahatlerinde birçok gezginin yaptığı en büyük hatalardan birisi yanlarında nakit para bulundurmamaktır. Gittiğiniz ülkede bir ATM'den nakit para çekebilirsiniz. Ancak önce bir ATM bulmanız gerekecek ve çektiğiniz her para için de sizden ilave para alınacaktır. Bulunduğunuz ülkelere göre de ödeyeceğiniz ekstra ücretler farklılık gösterecektir. Yola çıkmadan önce gideceğiniz ülkede geçerli olan para bulundurmanız birçok açıdan işinizi kolaylaştıracaktır. Çünkü bazı ülkelerde işyerleri kredi kartını kabul etmeyebiliyor. Ancak nakit paranızında küçük banknotlardan oluşması önemlidir. Ölçü şu; Nakit para ile ödeme yaptığınızda para üstünden vaz geçebileceğiniz kadar küçük banknotlarınız olsun.

        3-Havalimanı ve otellerde para bozdurmak

        Havalimanlarında bulunan döviz büroları size genellikle mümkün olan en kötü döviz kurlarını sunarlar. Özellikle havalimanlarının geliş terminallerindeki kurlar şehir merkezlerine göre ciddi farklılık gösterebiliyor. Havalimanı döviz bürolarında mevcut “Uluslararası Para Fonu” döviz kurundan yüzde 14 daha fazla ücret talep ettiği durumlar söz konusu. Aciliyet arz etmiyorsa havalimanlarında araştırmadan, sormadan para bozdurmayın. Bozdurmanız gerekiyorsa yeteceği kadar alın. Fakat ülkelere göre de para değiştirme işlemi farklılık arz ediyor. Bazılarında her yerde aynı kur geçerli olabiliyor. Bazı ülkelerde ise tamamen serbest piyasa şartları geçerli. Her halükarda havalimanları, oteller ve turistik bölgeler para değiştirmek için en son tercih edilecek yerler olmalı.

        4-ATM’den para çekmek

        Yurt dışı seyahatlerinde ATM’den para çekmek zorunda kaldığınızda seyahat boyunca harcayacağınız toplam parayı çekmeye çalışın. Aksi halde her para çekmede ayrı işlem ücretleriyle karşılaşmanız mümkün. Ayrıca para çekeceğiniz ATM’lere de dikkat edin. Yurt dışında havalimanlarında, otellerde, AVM’lerde ATM’ler bulunuyor. Sosyal hayatın yoğun olduğu yerlerdeki ATM’leri tercih edin. Fakat her durumda para işini ATM’lere bırakmamaya özen gösterin.

        5- Ödeme yapılan para birimine dikkat etmemek

        Yurt dışı seyahatlerinde kredi kartıyla ödeme yaparken kartınızı okuttuğunuzda size hangi para birimiyle ödeme yapacağınız sorulur. Genellikle post cihazlarının ilk tuşu para birimini belirlemek için kullanılır. Yetkili de size ödeme şeklini sorar. Ama sormadan işlem yapanda çok olduğundan hangi para birimiyle ödeme yapacağınızı belirtin. Yoğunluk olsa dahi acele işlem yaptırmayın. Zira yerel para birimiyle işlem yapmak çalışanların kolayına gelmektedir. Eğer bu hususa dikkat etmezseniz sürpriz rakamlar karşınıza çıkabilir. Ayrıca gittiğiniz ülkede harcamalarınızı yönetebilmek için de o ülkenin para bimiyle kendi para biriminizi kıyaslayıp bir ölçü oluşturun. Böylece harcamalarda daha az fiyat hatası yapmış olursunuz. Ancak şu hataya da düşmeyin: Yerel para birimini önce ABD Doları veya Euro’ya çevirip, sonra TL olarak hesap yapmayın.

        Ortak uçuş tuzaklarına düşmeyin!

        Havayollarının işbirliği modeli olarak karşımıza çıkan “codeshare” veya ortak uçuş uygulaması, şayet ortaklık yapan havayolları aynı standartlarda ve hizmet yaklaşımında olmazsa keyif kaçırıcı durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu sebeple ortak uçuş yapılan seferler için dikkat edilmesi gerekir. Bilet alırken mutlaka bu ayrıntı kontrol edin, gözden geçirin.

        Türk Hava Yolları (THY) web sitesinde ortak uçuşu şöyle tanımlıyor:

        “Codeshare uçuş (ortak uçuş) nedir? Codeshare uçuş, dünyanın dört bir yanından farklı havayolu firmaları ile yaptığımız anlaşmalar neticesinde yolcularımıza daha fazla uçuş alternatifi, uygun fiyatlar ve yüksek hizmet kalitesi sunmayı amaçladığımız bir iş birliği uygulamasıdır.”

        Codesahare / uçuş kodu paylaşımı, havayolu şirketlerinin, anlaşmalı oldukları başka bir havayolu şirketi tarafından gerçekleştirilen uçuş için kendi uçuş kodu ve numarasını kullanarak bilet satmaları anlamına geliyor. Mesela THY – Lufthansa ile İstanbul-Münih uçuşlarında codeshare yaptığı zaman her iki havayolu da sistemleri üzerinden birbirlerinin uçuşları için bilet satabiliyorlar. Eğer birinin haftanın her günü uçuşu yoksa veya biri haftanın 3 günü diğeri de 4 günü uçuyorsa iki havayolu her gün sefer varmış gibi bilet satabiliyor. Bu durum gün içinde farklı saatlerdeki uçuşları da kapsar ve yolcuya da rahatlık sağlar.

        Ancak bazı havayollarıyla uçma hassasiyeti olan yolcuların dikkatli olması gerekir. Mesela dikkat edilmezse THY ile seyahat edeceğini düşünürken, kendinizi standartları çok düşük başka bir havayolunun içinde bulabilirsiniz. Kısa süre önce benzer bir durum çekimler için Arnavutluk Tiran’la gönderdiğim muhabirim Emre Nar’ın başına geldi. THY’nin codeshare yaptığı ve yüzde 49,12’sine sahip olduğu Air Albani ile olan ortak uçuşa katıldı. Havalimanına gittiğinde uçağın Georgian Wings’e ait 27 yaşına girecek bir B737-300 olduğunu iletti. Air Albani uçağı başka bir havayolundan kiralayıp, THY ile uçuş yapıyor. Benzere duruma dünyanın farklı noktalarında da rastlamak mümkün. Ama THY’nin büyük oranda ortağı olduğu bir havayolunda bunun yaşanması milli havayolu adına hoş değil! Peki bu tarz durumlarda yolcular hangi zorluklarla karşılaşıyor?

        Daha pahalıya uçuyorlar

        THY’nin uçakları yeni, kabin içi tasarımları dünyanın lider havayollarıyla yarışıyor. İkramları kaliteli, kokpit ve kabin ekipleri belli bir standartta ve ona göre ücretler ödeniyor. Ancak ortak uçuşta tüm bunlar bir anlam ifade etmiyor. Ortak uçuş sebebiyle muadili olmayan bir havayoluyla seyahat ettiğinizde bedelini ödediğiniz ve beklediğiniz hizmeti alamıyorsunuz. Dolayısıyla pahalıya uçmuş oluyorsunuz. Ancak alt kategoride olup da iyi havayolları ortak uçuş anlaşması yapan havayollarından bilet alırken bu durum sizin için belli oranda bir avantaja dönüşebilir.

        Uçak kaçırma ihtimali var

        Ortak uçuş anlaşmaları kapsamında yapılan operasyonlarda havalimanlarında uçaklarını bekleyen yolcular aprona baktıklarında başka bir uçak gördükleri için uçuşlarının bilet aldıkları havayoluna ait olmadıklarını düşünüyorlar. Böyle bir durumda ya beklemeye koyuluyorlar ya da sağa sola sorayım derken uçağı kaçırma durumları olabiliyor. Uçuşlarını “flightradar” gibi uygulamadan takip edenler de bu durumlarda yanılıyor. Zira uygulamada THY uçağını aradıklarında başka bir havayoluna ait olduğunu görünce şaşkınlık yaşayabiliyorlar.

        Kötü ikramlarla zorunlu yolculuk

        Türk Hava Yollarının ikram şirket Turkish DO&CO’nun ekonomi bölümündeki ikramları bile diğer havayollarının business class’ından daha kaliteli ve lezzetli. Sadece kaliteli ikramları için THY’yi tercih edenlerin sayısı da çok fazla. Ancak THY’den bilet alıp vasat dediğimiz bir havayoluyla uçtuğunuzda ikramda önünüze gelen sandviç sizi hayal kırıklığına uğratıyor. Eğer uçakta bir şeyler yerim planı yaptıysanız, açlıkla sınanmış olabiliyorsunuz.

        Sorumluluk uçulan şirkette

        Havayolları ortak uçuş bilet satışlarında kendi kodlarını kullanırlar. Her iki havayolu da uçuşlarını birbirlerinin yolcularına açarlar. Her seyahatte uçuşu yapan firmanın kuralları geçerlidir. Aktarmalı uçuşlarda ya da birden fazla uçuş yapacaklar için bu uçuş sistemi oldukça kolaylık sağlar. Bilet aldıktan sonra yapılacak uçuşlardaki tüm hizmet, bagaj hakkı, sigorta gibi hususlarda sorumluluk uçuşunuzu gerçekleştiren havayoluna aittir. Herhangi bir sorun anında onlarla iletişime geçmeniz ve onların kurallarına uymanız gerekiyor. Aksi giden durumlarda ise havayolunun bulunduğu pozisyona göre sorun çözmede sıkıntılar yaşanabiliyor. Dolayısıyla ortak uçuşun kiminle yapıldığına mutlaka dikkat edin…