Osman Nuri Kabaktepe: "17 seçimde birinci, 18'incide ikinci olduk"

Dün sabah AK Parti İstanbul İl Başkanlığının kapısından girerken içerideki topluluğu merak ediyordum açıkçası.

İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe bir grup gazeteciyi kahvaltıya davet etmişti ve 31 Mart seçimlerinden sonra ilk kez konuşacaktı.

Salona, davette yazan saati bir dakika geçe girdiğimde epey şaşırdım. Büyük bir u masa düzeni kurulmuştu ancak sandalyelerin çoğu boştu. Sayın Kabaktepe tam ortada oturuyordu. Onun karşısına, salonun diğer ucuna medyadan çoğu arkadaşım olan tanıdık simalar yerleşmişti. Nihal Bengisu Karaca, Yıldıray Oğur, Hasan Basri Akdemir, Elif Çakır, Aytunç Erkin, Çağlar Cilara, Fuat Uğur, Özgür Özel ile fotoğrafı çok eleştirilen Taha Hüseyin Karagöz…

Ancak sağ ve sol kanatlarda tek tük kişi vardı. Ersoy Dede’yi, Nuh Albayrak’ı, Merve Şebnem Oruç’u, Prof. Yaşar Hacısalihoğlu’nu gördüm.

Kahvaltı faslı bitip Osman Nuri Bey konuşmasına başladığında salon büyük oranda dolmuştu.

Medya katılımında denge arayışı

Baktım, iktidar ve muhalif gazeteci oranı iyi ayarlanmış. Bir denge gözetilmiş.

Gelelim Sayın Kabaktepe’nin değerlendirmesine…Tam 21 dakika sürdü. Hatta Kabaktepe “15 dakika diye planlamıştım, affınıza sığınarak 6 dakika uzattım” dedi.

Genel olarak konuşmayı dengeli ve özeleştiri dozu yerinde buldum.

AK parti 31 Mart’ta büyük bir yenilgi yaşadı. Bunun yarattığı moral bozukluğunu toparlamak bir parti açısından kolay olmasa gerek. Ama AK Parti’nin 22 yıllık başarısında organizasyon ve motivasyon becerisi önemli rol oynuyor.

İşte burada soru şu: Bu motivasyonu tekrar sağlayabilecekler mi?

Açık söyleyeyim Osman Bey’i gayretli gördüm ama pek de moralli bulmadım.

“İstanbul’da neden 200 bin kayıp var diye soracağız”

“17 seçimde birinci, 18.’de ikinci olduk, elbette niye ikinci olduk diye soracağız, İstanbul’da neden 200 bin oy kaybımız var diye soracağız” dedi ama ardından “seçim sonuçları tek tek nedenlerden de fazla, çoklu neden farklı sıralama” diyerek daha makro bir tabloya işaret etti.

Sayın Kabaktepe Milli Görüş geleneğinden gelen bir isim. AK Parti’ye il başkanı olduğunda iyi bir sinerji yarattı, teşkilatları hareketlendirdi ancak yine de bir çok başka faktörün bir araya gelerek AK Parti’nin kaybetmesini önleyemedi.

Fakat buna rağmen kongrede Sayın Kabaktepe’nin yerini koruyacağı kanaatindeyim. Kendisi o zamana kadar görevimizin başındayız, o gün gelince takdir edilir diyor.

3 boyutlu sorgulama

Sandık sonuçlarını 3 boyutta sorguluyorlar.

Birincisi teşkilat boyutu. Orada ciddi bir dönüşüm bekleniyor.

İkincisi paydaş aktörlerle. Bundan kasıt Cumhur İttifakı’nın diğer bileşenleri olsa gerek.

Üçüncüsü ise millet boyutu.

Osman Nuri Bey’in “bu sonuçları bekliyor muydunuz?” sorusuna yanıtı şöyleydi: “Saha araştırmalarında aşağı yukarı görüyorduk, gelen farklı sonuçların ortalaması bize bir şey söylüyordu. İstanbul’da 60-70 farklı refleks saymak lazım.”

Sayın Kabaktepe’nin birkaç yerde 17 kez birinci parti, 18.'de ikinci parti olduk vurgusunu önemsedim. Bir yerde bu cümlenin ardından şöyle dedi: “Bir seçimin sonucu ile 17 başarıyı gölgeleyemeyiz ama aynı şekilde 17 başarı nedeniyle bu sonucu görmezden gelemeyiz.”

“Gönlümden geçen aday dijital evrende duruyor”

Yani kendini kandırma, sorumluluğu başkasına atma, sonucu ‘şekere bulama’ durumu yok AK parti İstanbul İl Başkanlığında. Hatta Kabaktepe açıkça “bu sonuçların sorumluluğunu alıyorum” diyor ki ben aday seçimi ve strateji başta olmak üzere bir çok noktada kendi tercihleri dışında hareket edildiği kanaatindeyim. “Sizin gönlünüzden geçen aday kimdi?” sorusuna “Bu sorunun cevabı dijital evrende duruyor” demesini de böyle yorumladım.

Ama aday başka olsa da aradaki 10 puan farkı kapatmaya yetmeyeceğinin farkında İstanbul İl Başkanı.

Ben kendisini devam etmeye kararlı gördüm. Teşkilatla kurduğu bağ göz önüne alındığında bu şaşırtıcı değil.

Toplantıdan aldığım hava İl Başkanlığı olarak son derece soğukkanlı ve rasyonel analizler ile yenilginin tespitlerinin doğru yapıldığı yönünde.

İktidarı destekleyen medyayı da ilk kez bu kadar açık ve zor sorular sorarken gördüğümü not etmeliyim.

Şayet bu ortam AK Parti’nin silkinmesine sebep olursa yeniden bir enerji yakalama şansı hala var.