Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sıkça vurgulandığı gibi 18 yıl aradan sonra CHP genel merkezini ziyaret etti. Genel Başkan Özgür Özel’le yaptığı görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü.
CHP tarafında günlerdir sürdürülen titiz hazırlık, protokol üzerinden yapılan yoğun görüşmeler ve nihayetinde tam 15.59’da genel merkezin önüne gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi.
Karşılamadan verilen karelere, oturma düzeninden çıkıştaki tebessümlere kadar her şey iki noktaya işaret ediyordu. Taraflar, elbette ev sahibi olarak CHP gerçekten kusursuz bir hazırlık yapmıştı. İkincisi çıkışta verilen görüntünün de yansıttığı gibi görüşme olumlu bir havada geçti.
TEMEL BAŞLIKLAR
Görüşme sonrasında AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in yaptığı açıklamalara yansıyan birkaç temel başlık var. Görüşme ve diyalog sürecinden duyulan memnuniyet, ekonomideki mevcut tablo ve program konusundaki kararlılık. Bir de dış politika. Nitekim Cumhurbaşkanının heyetinde (görüşmede değil) Dış Politika ve Güvenlikten Sorumlu Başdanışmanı olan Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç’ın yer alması da anlamlı bu yönüyle.
Kılıç, 27. Dönemin ilk yarısında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi başkanı olarak görev yaptı. Devamında Dışişleri Komisyonu Başkanı oldu. O nedenle bu görüşmede gündeme gelen Avrupa’ya dair süreçlerde onun da önemli katkısı var ve olacak.
EKONOMİK PROGRAMA VURGU
Kuşkusuz ana muhalefet lideri olarak Özgür Özel’in gündeminde ekonomik sorunlar, emekli maaşları ve asgari ücret, çiftçilere verilen taban fiyatlara dair kendilerine yansıyan sıkıntılar vardı.
Öğrenebildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı bu yöndeki eleştiri ve yaklaşımlara, genel bir perspektifle cevap verdi.
Ömer Çelik’in ifadeleriyle aktarabiliriz bunu: “Bu görüşmede ekonomi konularının da gündeme geldiği aşikardır. Cumhurbaşkanımız orta vadeli program ve 12. Kalkınma Programıyla elde edilen kazanımların korunacağını vurguladı. Programa zarar verecek tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir."
İstedikleri takdirde Bakan Mehmet Şimşek'in kendilerine bilgi vereceği de Özel'e ifade edilmiş, Program konusundaki kararlılık ve aynı zamanda bu durumun muhalefetle şeffaf biçimde paylaşılması şu açıdan önemli. Öncelikle programa yönelik desteğin kuvvetle vurgulanması ve alınacak sonuçlara verilen değer. İkincisi, toplumsal taleplerin, ekonomik programın sınırları içinde ele alınacağının ortaya konulması.
DIŞ POLİTİKA
Görüşmede dış politika alanında iki önemli başlık var. Birincisi Avrupa’da yükselen aşırı sağ konusunda Türkiye’nin izleyeceği politika ve Özgür Özel’in ve partisinin yer aldığı uluslararası zeminlerde Türkiye’nin tezlerini dile getirmesi. Bu öneri, Özel’in “ülke içinde milletimin, dışarıda devletimin çıkarlarını savunacağım" yaklaşımına verilen önemli bir karşılık.
İfade edince biraz kulağa tuhaf gibi geliyor ama, Özgür Özel’den Türkiye’nin dış politikasındaki önemli bir başlığa dair destek isteniyor. Normalleşme sürecinin önemli sonuçlarından birisi olarak kayda geçirmekte yarar var.
Kuşkusuz Özel de, gerek AB ve gerekse uluslararası zeminlerde Türkiye’nin elini güçlendirmek için kritik yargı kararlarına uymanın önemini de bu zeminlerde ortaya koyacaktır. Bu zeminde müzakere edilen her konu, aynı zamanda sorunların çözümü anlamında birbirini besliyor.
İkincisi Gazze ve Filistin Devleti’ne yönelik kamuoyu oluşturma sürecinde yine Özgür Özel’den, ‘özellikle de sosyalist enternasyonal çerçevesinde bilgilendirici tutum ortaya koyması’ yönündeki beklentinin ifade edilmesi.
CHP’Lİ BELEDİYELERE BAZI ELEŞTİRİLER
Parti Sözcüsü Çelik’in dikkat çektiği ve görüşmede gündeme gelen bir konuya dair bazı ayrıntılar aktarmak istiyorum. CHP'li belediyelere ait bazı uygulamalar.
Nefret suçu ve ırkçılık tanımlarına dair uygulamaların adresi belli. Bolu ve Afyon belediyeleri.
Peki Çelik’in ifadesindeki "Birtakım yaşam tarzlarına dönük olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz uygulamaların ortaya çıkması" sözünün adresi hangisi?
Şöyle tanımlarsak herkes rahatlıkla anlayacaktır. Daha önce faal olan ve kadınlara özel olarak hizmet veren bir plajın, CHP’li belediye tarafından kapatılması. Üstelik bunun “Kadınları özgürleştirmek” gibi tuhaf sözlerle savunulması. Yani Silivri Belediyesi ve başkanı tarafından alınan karar.
KAYYUM POLİTİKASI
Dünkü yazıda aktardığım gibi hükümetin ve Cumhurbaşkanının kayyum politikaları konusundaki kararlı tutumunda bir değişiklik yok. Ömer Çelik de bunu aktardı değerlendirmesinde.
Bu konuda kendi öngörümü şöyle özetlemek istiyorum. Kayyum atamalarında süreç, uygulama yöntemi ve tercihler açısından farklılıklar içererek devam edecek. Yargı kararları üzerinden yapılacak düzenlemelerin zamanla ağırlık kazanacağını düşünüyorum.
ÖZEL’E DAVET
Görüşme devam ederken Habertürk ekranlarında , Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı tarafından bazı toplantılara davet edileceğini ifade etmiştim. Nitekim Cumhurbaşkanı görüşmede Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40 yıldönümü törenine Özel’i de devam etmiş.
Bu sürecin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı tarafından ağırlanan kimi devlet adamlarına yönelik bazı davetlere Özgür Özel’in de çağrılmasıyla devam edeceğini bir başka kulis olarak aktarmış olayım.
Ağırlıklı olarak AK Parti tarafından aktaracağım notlar kısaca böyle. Olumlu, eleştiri ve görüşlerin büyük bir dikkatle dinlenip not alındığı ve konuşulduğu bir görüşme olarak özetleyebiliriz.
Yeni görüşme konusuna verilen cevaplar olumlu. Ayrıca müzakere alanları, ilgili konularda bakanlar ve CHP yetkilileri arasındaki görüşmelerle giderek genişliyor.