Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Serdar Ali Çelikler Mou'ya tavsiyeler: Fazla çekinme, çalışanı da bozma
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Fenerbahçe'nin 2 Lugano maçını da dikkatle izledim. Her iki maçta da Fenerbahçe son derece kötü ilk 45'ler oynadı. İsviçre'deki maçta son dakikalarda kaliteli birkaç hareket skoru getirdi. 2. devre başında öne geçildi, maç da 4-3 kazanıldı.

        İstanbul'daki maçta ise kötünün de ötesinde bir ilk 45 oynadı takım. İlk devre 3-0 Lugano lehine bitmediyse Aliseda'nın kötü vuruşu ve Livakovic'in inanılmaz kurtarışı sayesindeydi. İçerideki maç da 2-1 kazanıldı ama oyun yine tatminkar değildi. Her iki maçta da gördüklerimiz var. Önde basma işini yapmayan bir takım var bu yıl mesela. Ferdi 2 maçta da sol önde oynadı; Tadic sağ önde deneniyor mesela... Bunlar zaman içerisinde değişebilir. Hocaya bu konuda zaman tanımak doğru olur. "A oyuncusu orada değil de burada oynasa daha faydalı olur" denilir ileride. Eylül milli arası sonrasına kadar hocaya zaman verilmeli.

        Ama beni endişelendiren 2 unsur dikkatimi çekti.

        Birincisi çalışanı bozma riski. Almanlar'a atfedilen bir söz var: "Çalışıyorsa tamir etme" derler..

        Ferdi sol bek - Tadic sol ön çalışan bir sistemdi. Tamam Tadic'i sağ önde oynatma sebebi onu daha merkeze yakın kullanma isteği. Ama Ferdi'nin büyük yükselişi sol bek mevkinde oldu. Ayrıca Jayden - Dijku tandemi daha agresif bir tandem. Çalışanı bozmamak lazım. Aynı şekilde çalışmayanda da ısrar etmemek lazım. Krunic taraftarın gözünden düşmüş biri. Israra hiç lüzum yok. Fenerbahçe taraftarı tarafından 'takılmış' oyuncudan hayır gelmez. Tarih onlarca örnekle dolu. İşte hocaya bunları anlatacak; "gen detayı" verecek biri lazım.

        Gelelim beni en çok rahatsız eden konuya. Mou; Lugano'ya çok fazla saygı duymuş. Deplasmanda 4-3 kazanılmış bir maçın rövanşında bu kadar 'edilgen' oyun çok can sıkıcıydı. Ben bir Mourinho uzmanıyım. Kendisini 2004'de Porto'yla kazandığı müthiş zaferden bu yana, Roma dışındaki tüm takımlarında dikkatle takip etmiş biriyim. Bir kere hiçbir zaman "ezici bir futbol" izleyemeyeceğimizi biliyorum. Klopp tarzı gibi rakibi bezdiren heavy metal futbolu; ya da Pep tarzı 'topu alıp vermeyelim' oyunları izleyemeyeceğiz. 'Gereği kadar oynayan' - 'kazanma gen'ine sahip olan ama 'zevkli oyun' diye tarif edebileceğimiz hareketli ve tempolu oynamayı gözardı eden bir takım yaratacaktır. Buraya kadar tamam. Lakin Lugano seviyesindeki bir takıma bile bu kadar çekingen gözükmek hoş değildi. 5'li karşılama - oyuna girerken Krunic'in 2 stoperin yanına gelip 3. stoper gibi olması ve en az 3 (kaleciyle birlikte 4) kişinin sürekli kendi alanında kalan bir takım izledik. Önden oyuncu sayısını azaltmak özellikle kapanan takımlara karşı büyük sorun yaratır. İşte bunları da anlatacak biri lazım. "Hocam bize karşı takımların çoğu otobüsü çekecek, geride sabit 3 kişi tutarak (2 stoper + Krunic) zor etkili atak yaparız" diyecek biri.. Böyle birini bulup hocayla sohbet ettirmek faydalı olur. Ben buradan kendisine seslenmeye devam edeceğim.