Özge Özacar, gazeteciliği dereceyle bitirip oyuncu oldu
Özge Özacar, gazetecilik öğrenimini dereceyle tamamladıktan sonra tamamen tesadüf eseri oyuncu oldu. Yeni nesil oyuncular arasında yıldızını parlatan Özacar, mesleğinin getirisi olan şöhreti arseniğe benzetti
Özge Özacar...
Yeni nesil oyuncular arasında yıldızını parlatanlardan.
Kadir İnanır, Kemal Sunal ve Mehmet Günsür'un mezun olduğu üniversitede gazetecilik öğrenimi gördü.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi...
Gazetecilik öğrenimi görüp oyunculuk yapanlar kervanına katıldı.
Üniversite öğrenimi gördüğü sıralarda bir TV kanalında staj yaparken aile dostu bir arkadaşının aracılığıyla tanıştığı menajer Eda Ezgi ile çalışmaya başladı.
Profesyonelliğe adım attıktan sonra ilk kez kamera karşısına geçtiği reklam filmleriyle fark edilmesi çok zaman almadı.
Bir TV dizisi için gelen teklifi değerlendirmeden önce oyunculuk eğitimi aldı.
Eğitimini aldıktan sonra oyunculuğa yönelerek TV dizilerinde rol aldıktan sonra henüz başında olduğu kariyerini şimdi sinema filmiyle taçlandırdı.
Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı eserinden beyazperdeye uyarlanan 'Hababam Sınıfı' serisinin 10'uncusu olan 'Hababam Sınıfı Yeniden'de ilk sinema filmi deneyimini yaşadı.
'Hababam Sınıfı'...
Anketlerde 'Selvi Boylum Al Yazmalım' ile birlikte en çok sevilen film.
En çok film çekilen seriler listesinde 'Turist Ömer' ile ikinciliği paylaşan film.
'İnek Şaban', 'Güdük Necmi', 'Damat Ferit', 'Kel Mahmut', 'Hafize Ana', 'Badi Ekrem', 'Domdom Ali', 'Külyutmaz Necmi', 'Hayta İsmail' ve 'Bacaksız' karakterlerinin fenomen olduğu film.
Her yeni filmin ilkiyle kıyaslandığı film.
İzleyicilerin gönüllerinde özel bir konuma sahip olan film.
Hal böyle olunca da o kıyaslamadan dolayı 'Hababam Sınıfı'nı çekmek de filmde rol almak da ateşten gömlek...
O ateşten gömleği ilk giyen, 'Klasik Seri' adı verilen ilk serideki filmlerin yönetmeni ve yapımcısı Ertem Eğilmez'in oğlu Ferdi Eğilmez oldu.
Ferdi Eğilmez, 2004', 2005 ve 2006'da 'Modern Seri' adıyla 3 film çekti.
'Yenileri çekilerek eski Hababam filmlerine saygısızlık yapılıyor' türünde birçok eleştiriye maruz kalan 'Modern Seri'nin filmleri 'Hababam Sınıfı Merhaba', 'Hababam Sınıfı Askerde' ve 'Hababam Sınıfı Üçbuçuk', toplamda 6.237.446 kişi tarafından izlenerek 37.107.163 TL hasılat elde etti.
Şimdi de Hann Media'nın sahibi Emre Oskay ile İlkem Şahin, 'Hababam Sınıfı' ruhunu yeni nesillere aktarmak için 'Hababam Sınıfı Yeniden'i çekti.
Filmin yönetmeni Doğa Can Anafarta...
Altan Erkekli, Yusuf Çim, Sami Aksu, Tolga Deniz, Hande Katipoğlu, Sadi Celil Cengiz, Hülya Duyar, Giray Altınok ve Özge Özacar başrolleri paylaştı.
Özel Çamlıca Lisesi'ne yatılı kız öğrenciler gelir.
Ve ortalık daha da şenlenir.
'Hababam Sınıfı Yeniden'de 'Didem'i canlandıran Özge Özacar, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevaplandırdı.
Fenomen bir serinin yeni dönem filminde rol aldın. Neler hissediyorsun?
Sokaktan kimi çevirseniz 'Hababam Sınıfı'na hayran olduğunu söyler. Hem ilk sinema filmim olması, hem de beyazperdeye ilk kez 'Hababam Sınıfı'nda yansıyacak olmam oldukça heyecanlı. Ve de şevk verici.
Sen ve ekipteki herkes ateşten bir gömlek giydi. Bir tedirginlik yaşıyor musun?
'Tedirginlik' kelimesi negatif bir hava oluşturuyor. Tedirginlik yok, müthiş bir heyecan var. Ben de ekipteki herkes de 'Hababam Sınıfı'nın ruhuna, Rıfat Ilgaz'a, Ertem Eğilmez'e ve serinin ilk filmindeki oyuncuların emeklerine halel getirmemek için aşırı özen gösterdik. Her filmde olduğu gibi bizim filmimizi beğenen de olacaktır beğenmeyen de. Zaten sanat çok özneldir. 2+2 gibi kesin bir sonuca ulaşamayız. Şahsım adına her türlü olumlu veya olumsuz eleştiriye hazırlıklıyım. Benim ve ekipteki herkesin amacı şu; izleyicinin keyifli bir zaman dilimi geçirmesi ve 'Hababam Sınıfı'nı aynı anlayışla 2019'a taşımak.
'Hababam Sınıfı', erkek karakterlerin egemen olduğu bir yapım. Bu filmde kadın karakterlerin konumu nedir?
'Hababam Sınıfı Yeniden'de Ayşen Gruda ile Sevda Aktolga'ın rol aldığı 'Hababam Sınıfı Tatilde'ki gibi ince ayrımlar yakalamak oldukça mümkün. Bizim filmimizin bazı noktalarında 'Hababam Sınıfı Tatilde'nin o tatlı vurgularını yakalamaya çalıştık. Kadın karakterler, erkek karakterlere çok güzel uyum sağladı. Erkek karakter egemen bir yapıma, kadın karakterler çok güzel, çok tatlı dokunuşlarda bulundu.
Geçen gün film ekibiyle birlikte 'Klasik Seri'nin filmlerinin çekildiği Adile Sultan Kasrı'na gittin. 45 yıl önce Münir Özkul, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Adile Naşit'in durduğu merdivenlerde durdun. O an neler hissettin?
O merdivenlerde dururken yaptığımız işin, çektiğimiz filmin ne ölçüde büyük bir kıymete sahip olduğunu daha iyi anladım. Mekânları cennet olsun. Hâlâ bize ders veren, öğretide bulunan oyuncuların ayak izlerinin üzerine basmak, onların yolundan gitmek için ne kadar çok çabalamam gerektiği konusunda beni bir kez daha aydınlattı. Açıkçası, merdivenlerin her basamağına basarken nefesim kesildi.
Canlandırdığın 'Didem' nasıl biri?
'Didem'; çok tatlı, çok güzel ve çok çalışkan bir kız. Deneme çekimi sırasında 'Didem'i ileride avukat olacak bir kız olarak düşünmüştüm. İlginçtir ki, yönetmenimiz Doğa Can Anafarta da aynı şekilde düşünmüş, 'Didem', Güzelliğinin farkında ama eğitimi önemseyen bir kız.
'Didem' sana ne kadar benziyor veya benzemiyor?
Ben de çok inek bir öğrenciydim. Zaten fakülteyi 3'üncülükle bitirdim. Bununla çok gurur duyarım. Çünkü öğrenciliğim sırasında hep bir işte çalışmak zorundaydım. Hem çalışmak hem de dereceyle mezun olmak bana gurur veriyor. Şimdi de yüksek lisans yapmayı düşünüyorum.
Yüksek lisansı hangi bölüm üzerine yapacaksın?
Psikoloji üzerine düşünüyorum. Oyunculuğuma da katkısı olsun diye... Felsefeyi de düşünmüyor değilim. Çünkü felsefeyle yakından ilgiliyim. Yüksek lisansı belki de oyunculuk üzerine yaparım. Henüz net bir karar vermedim.
Oyunculuk sana ne ifade ediyor?
Heyecan... Her yapımda başka bir karakteri canlandırmak müthiş bir heyecan veriyor. Düşünsenize, bir yapımda doktor diğerinde iş kadını, bir yapımda çok zengin, diğerinde çok fakir olabiliyoruz. Hayatı deneyimleyebilmenin daha iyi yolu var mıdır?
Şöhret sana ne ifade ediyor?
Bu dünya bir penceredir. Sırası gelen o pencereden bakar geçer. Tarih boyunca o kadar çok önemli insan geçti gitti ki... Hepimizin olacağı gibi hepsi toprak oldu. Yaşarlarken şöhret onlar için ne ifade ediyordu bilmiyorum ama ölümlerinden yıllar sonra da hatırlanıyorlar, seviliyorlar ve saygı duyuluyorlar. Geride kalan şöhretleri mi yoksa yaşam adına, insanlık adına bıraktıkları iz mi? Elbette bıraktıkları iz. Şöhret kontrol edilemediği sürece bir arseniktir. Farkında olmadan zehirler durur. Ve gün gelir kontrol edilemeyen şöhretin bütün hayatınızı, bütün kariyerinizi kemirdiğini iş işten geçtikten sonra çaresizlik içinde izlemek zorunda kalırsınız.
HT STÜDYO: Emre NAMOĞLU