Prostata robotik neşterli çözüm
Her 12 erkekten biri prostat kanseri. Hastalık dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaygın. Görülme sıklığı yaygın olsa da tedavisi de bir o kadar başarılı. Türk hekimlerin son 10 yıldır prostat kanseri ameliyatlarında kullandığı Da Vinci Robot cerrahisi hekime ve hastaya ameliyat sırasında kolaylık sağlıyor. Hastada az kanama, daha az komplikasyon ve daha hızlı iyileşme, hekimin elinde ise titreme yaptırmayan robot teknolojisi, kanserli hücreye de nokta atışı yapıyor
Kanser deyince kadınların aklına ilk olarak meme ya da rahim kanseri geliyorsa, erkekler için bu durumda ilk akla gelen prostat kanseri oluyor. 50 yaş ve üstü erkeklerin en sık karşılaştığı kanser türlerinden biri olan prostat kanseri dünyada olduğu gibi Türkiye’de de erkekler için ürkütücü bir hastalık. Öyle ki, tespit edilmiş güncel verilere göre, her 12 erkekten biri prostat kanseri.
Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre, prostat kanseri bu kadar yaygın görülse de erken teşhis edildiğinde de tedavi şansının bir o kadar yüksek ve başarılı olduğu bir kanser türü. Peki Türkiye’de prostat kanserinin tedavisinde hekimler hangi tedavi ve teknolojiyi kullanıyor, prostat hastalığının yaygın bilinen belirtileri ve hastalığın Türkiye’deki seyri nasıl? Koç Üniversitesi Üroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Erdem Canda ile konuştuk. Üroloji profesörü prostat ameliyatlarında robot cerrahisini kullanan Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji Kliniği’nde görevli. Ekibiyle birlikte geliştirdiği tedavi modeli Avrupa Robotik Üroloji Kongresi’nden üçüncülük ödülü ile döndü. Ve bu tedavi bilimsel makale olarak da yurt dışında yayınlandı. Prof. Canda ayrıca Avrupa Robotik Üroloji Derneği uluslararası eğitmeni olarak da yurt dışında ve yurt içindeki kurslarda eğitim vermekte.
PROSTAT: BABADAN OĞULA GEÇEBİLEN HASTALIK
Alanında ödüllü isim Prof. Dr. Erdem Canda “Erken tanı ve tedavi ile prostat kanseri tespit edilen hasta, büyük ihtimalle prostat kanserinden hayatını kaybetmez” diyor ve ekliyor “Prostat kanseri dünyada da yaygın görülen bir hastalık. Ülkemizde de durum diğer dünya erkeklerine bakarak aynı şekildedir. Özellikle ailede prostat kanseri hikayesi olan erkeklerin de yılda 1 kez prostat açısından kontrole gitmelerini tavsiye ederiz.
PROSTAT KANSERİ BU BELİRTİLER İLE GELİYOR
Hastalığın belirtileri ise genellikle idrar problemleri ile başlıyor. Prof. Dr. Erdem Canda, prostat hastalığının bilinen yaygın belirtilerini sıralarken önemli bir de hatırlatma yapıyor: “Prostat kanseri hiç şikayet yapmadan da kendini gösterebilir. İdrar yapma güçlüğü, gece idrara kalkma, idrar yapmada zorlanma, gündüz sık idrara gitme, kesik kesik idrar yapma, idrarı tam boşaltamama hissi gibi şikayetler olabilir."
UZAYA GİDEN ASTRONOTLARIN AMELİYATLARI İÇİN KEŞFEDİLDİ
Prostat kanserinin tedavisinde ise adını ünlü ressam Da Vinci’den alan Da Vinci Robotik Cerrahi tedavisi kullanılıyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji profesörü Canda, tedavinin hangi amaçla bulunduğunu şöyle anlatıyor: “Uzaydaki astronotların başına ameliyat gerektirecek bir hadise gelirse bu işi nasıl çözeriz diye düşünülüp bu teknoloji yaratılmış. Örneğin uzayda astronotlar 6 ay bazen 1 yıl kalıyorlar. O sırada bir apandist olsa dünyaya mı gelmesi gerekecek yoksa orda ameliyat edilebilir mi? Böyle bir robotu uzay aracının içine koyalım, dünyadaki cerrah robotu kullanarak ameliyatı yapsın. Bu amaçla bulunmuş bir tedavi yöntemi. Savaş bölgelerinde de kullanılabilir. Bir bölgedeki yaralıya farklı bir bölgedeki cerrah robot aracılığı ile müdahele edebilir. Ya da bir ülkedeki hastayı başka bir ülkedeki cerrah robotik sistem ile ameliyat edebilir. Ama şu ana kadar FDA tarafından onay verilmediği için bu amaçla kullanılmış bir tedavi değil.
HEKİM ROBOT EŞLİĞİNDE AMELİYAT YAPIYOR
Peki robot tedavisi prostat ameliyatları sırasında nasıl kullanılıyor? Ameliyatı tıbbi robotlar mı hekimler mi yapıyor? Prof. Dr. Erdem Canda sistemi şöyle anlatıyor: “Bir robotik sistem var. Bu robotik sistem kendi başına ameliyat yapmıyor. Bu robotik sistemi doktor kullanarak ameliyatı baştan sona kendisi yapıyor. Robotik sistem hastanın vücuduna bağlanıyor. Hasta vücuduna bağlandıktan sonra da bu robotik sistemi doktor kullanarak ameliyatını gerçekleştiriyor. Yani doktor neşter yerine robotların kollarındaki cerrahi entrümanları kullanıyor.”
ROBOT CERRAHİSİ HEKİM VE HASTAYA KONFOR SAĞLIYOR
Prof. Dr. Canda sistemin ayrıtılarını şöyle anlatıyor: “Robotik cerrahide hekim neşter yerine ucunda 3 boyutlu ve büyüterek gösteren kamera ile robotik makas, robotik doku tutucu ya da robotik dikiş atıcı gibi entrümanları kullanarak ameliyatlarını yapıyor. Hekim, uzun süren ameliyatlar sırasında robotik ameliyatları oturarak yapıyor, elinde oluşabilecek olası titremeler hasta vücuduna yansıtılmıyor. Elin giremediği yere girebiliyor, gözün göremediği yerlere kamerayla girip büyüterek görüyoruz. Bu şekilde özellikle sinir ve damarları çok daha iyi koruyabiliyoruz. Bu sinir yapıları özellikle robotik prostat kanseri ameliyatları sonrası idrar tutma ve erkeklik fonkisyonları için önem arz etmektedir. Robotik sistemi cerrah kendi eliyle kontrol etmekte ve el hareketlerini birebir aynısını çok hassas bir şekilde yapmaktadır. Cerrahın ellerinde oluşabilecek titremeleri kesinlikle hasta vücuduna yansıtmaması sayesinde ekstra avantajlar sağlıyoruz. Hastada daha az kanama, daha az komplikasyon, daha az yara yeri problemi, daha az ağrı kesici ihtiyacı, daha çabuk iyileşerek işe güce geri dönme gibi avantajları da var."
ROBOT İLE KANSERLİ PROSTATA NOKTA ATIŞI
Robot cerrahisi ile özellikle prostat kanseri ameliyatlarında, kanserli hücrelerin yayıldığı yerlere nokta atışı yapılıyor. Profesör Canda, "Ameliyat sırasında prostat içine özellikle kanser odaklarına ICG denilen bir madde enjtekte ediyoruz. Bu madde prostat kanserinin sıçrayabileceği lenf bezlerine gidiyor. Oraya tutunuyor. Robotik sistemin özel bir floresan ışık özelliği var. O ışık özelliğine geçiş yapıyoruz. Kanserin sıçrayabileceği lenf bezlerini yeşil renkli olarak görüyoruz ve öncelikli olarak onları çıkarıyoruz. Ayrıca, robotik ameliyat sırasında kanserli prostatı çıkardıktan sonra ameliyat sırasında frozen patolojik inceleme yapılarak prostat dışına kanserin çıkma durumu ile ilgili bilgi alabiliyoruz. Bu konuda çok deneyimli bir patoloji ekibimiz bulunmaktadır.
Özetle amacımız, robotik sisteme ek olarak 3 boyutlu MR tümör navigasyonu, ICG ile lenf bezlerinin saptanması, frozen patoloji ile prostat dışına kanser çıkma durumunu ameliyat sırasında tespit ederek robotik cerrahinin başarısını maksimum arttırmaya çalışıyoruz. Bu şekilde hastalarımızı hem kanserden kurtarırken, prostat çevresindeki sinirleri koruyarak ameliyat sonrası mümkünse idrar kaçırma problemi olmasın, mümkünse erkeklik problemi olmasın istiyoruz" diyor.
Robot cerrahiyi ürolojide ayrıca böbrek kanserleri ve mesane kanserlerinde de çok sık kullanıyoruz. Böbrekteki kanseri robotik olarak çıkarıp geri kalan sağlam böbreğin korunmasında çok etkili. Yine mesanenin alınmasını gerektiren kanserlerinde, mesaneyi robotik olarak aldıktan sonra yine robotik olarak ince bağırsaktan yeni mesane yapabiliyoruz" dedi.