Robotik cerrahi ile yapılan miyom ameliyatlarında hastanın gebe kalma olasılığı azalmıyor
Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen miyom ameliyatları sayesinde kadınlarda rahim, tüpler veya yumurtalıklar daha az zarar görüyor. Bu cerrahi hastanın gebe kalma olasılığını da azaltmıyor. Güney Kore'de son 10 yıldır robotik cerrahi kullanımının katlanarak arttığı ve açık ameliyatların neredeyse terk edilme noktasına geldiği belirtiliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa Birliği ülkelerinde de miyom için çok az açık ameliyat yapıldığına dikkat çekiliyor. 2021 yılında yapılan bir çalışmada, 28 cm'lik miyomun robotik cerrahi sayesinde çıkartılması gibi örnekler ise jinekolojik cerrahide sınır kalmadığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Kadınların neredeyse tamamında gözlemlenebilen ve “düz kas tümörü” olarak tanımlanan miyomlar, genellikle iyi huylu kitleler olmakla birlikte nadiren kötü huylu da olabiliyor. Kötü huylu olma eğilimi göstermeyen miyomlar; düşüklere, kanamalara, erken doğuma, yarattıkları baskı nedeniyle idrar yapma ve dışkılama problemlerine yol açabiliyor. Çok ileri boyutta olanlar ise böbreklerin fonksiyon görmesini engelleyebiliyor.
Prof. Dr. Mustafa Ulubay5 CM’NİN ÜZERİNDEYSE CERRAHİ GEREKEBİLİYOR
Miyomlar, jinekolojide en sık karşılaşılan ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilen hastalıklar arasında yer alıyor. Özellikle 5 cm'nin üzerinde olan miyomların cerrahi olarak çıkarılması gerekebiliyor. Geçmişte standart olan açık cerrahi yöntemleri yerine, günümüzde “minimal invaziv cerrahi” olarak adlandırılan “laparoskopik” ve “robotik cerrahi” yöntemleri sayesinde daha küçük kesilerle işlem yapılabiliyor. GATA, SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Gelişmiş ülkelerde, miyom ameliyatlarının büyük kısmı artık robotik cerrahi ve laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Bu eğilim ülkemizde de benzer şekilde ortaya çıkmakta ve yavaş yavaş hastaların ve cerrahların tercihi robotik veya laparoskopik cerrahi yöntemlere kaymaktadır. Robotik cerrahi, cerrahide bir devrim niteliğindedir. Bu yöntem hastaların çok büyük kesiler olmadan, 5 - 8 mm uzunluğunda birkaç kesiyle miyom ameliyatı geçirmesini sağlamaktadır. Robotik cerrahi sistemleri sayesinde hastaların hastanede kalma süreleri ve ağrıları azalmakta, kanama miktarı düşmekte ve mükemmel kozmetik sonuçlar elde edilmektedir” diyor.
EN BÜYÜK DEZAVANTAJ MALİYET
Bu noktada akla bu denli mükemmel bir cerrahi yönteminin dezavantajları olup olmadığı sorusu geliyor. Günümüzde robotik cerrahi yönteminin en büyük dezavantajının maliyeti olduğu belirtiliyor. Bunun dışında, cerrahi becerilere bağlı olarak değişmekle birlikte, bu ameliyatlardan açık ameliyatlara göre alınan daha iyi cerrahi sonuçlara dikkat çekiliyor. Prof. Dr. Mustafa Ulubay sağlıklı rahim dokusunun miyom çıkartılırken zarar görme olasılığının robotik cerrahi sayesinde sıfırlandığını söylüyor ve davam ediyor;
ROBOTİK CERRAHİ İLE 28 CM’LİK MİYOM ÇIKARTILABİLİR Mİ?
Bu cerrahi etkin ellerde çok etkili bir araç olduğu için hem hasta dostu hem de cerrah dostu bir yöntemdir. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa Birliği ülkelerinde miyom ameliyatlarının büyük çoğunluğu robotik cerrahi ile gerçekleştirilmekte ve miyom için neredeyse hiç açık ameliyat yapılmamaktadır. 2021 yılında yapılan bir çalışmada 28 cm’lik miyomun robotik cerrahi ile yaklaşık 2.5 saatlik bir ameliyat ile çıkartıldığı yayınlandı. Bu ameliyatlar, günümüzde robotik cerrahi sayesinde jinekolojik cerrahide bir sınır kalmadığını göstermektedir. 2013 yılından itibaren ABD’de gerçekleştirilen jinekolojik ameliyatların yüzde 70’den fazlası robotik cerrahi ile yapılmaktadır. Robotik cerrahinin sağlamış olduğu mükemmel görüntüleme ve artırılmış hareket kabiliyeti ile yapılan ameliyatların başarı oranları açık ameliyatlara göre çok daha yüksektir. Bu sadece ABD için değil Güney Kore ile Avrupa ülkeleri gibi teknolojisi gelişmiş ve gelir seviyesi yüksek ülkeler için de geçerlidir.
AMERİKA’DA YÜZDE 70’İ ROBOTİK VEYA LAPAROSKOPİK YAPILIYOR
Günümüzde ABD’de gerçekleştirilen histerektomi ve myomektomi ameliyatlarının yaklaşık yüzde 70’i robotik ve laparoskopik yöntemlerle gerçekleştiriliyor. İyi huylu olup kanser olmayan jinekolojik ameliyatların robotik veya laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilmesinin standart yaklaşım haline geldiği belirtiliyor. Robotik ameliyatlar sayesinde ameliyat sonrasında batın içerisinde daha az yapışıklık oluşuyor. Özellikle infertilite ve çocuk isteği nedeniyle gerçekleştirilen farklı ameliyat türleri sonrasında robotik cerrahi ile yapılanların sonuçlarının daha başarılı olduğu görülüyor.
GEBE KALMA OLASILIĞI AZALMIYOR
Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen miyom ameliyatlarında rahim, tüpler veya yumurtalıklar daha az zarar görüyor ve hastanın gebe kalma olasılığının azalmadığına dikkat çekiliyor. Batın içerisinde daha az yapışıklık oluşması, robotik ve laparoskopik cerrahilerin açık ameliyatlara göre üstünlüğünü ve daha fazla hasta dostu olduğunu gösteriyor. Açık ameliyatlarda, ameliyat sonrasında batın içinde oluşan yapışıklık, kronik ağrılara neden olduğu gibi hastanın uzun süre ağrı kesici kullanmasına veya tekrarlayan ameliyatlar geçirmesine de yol açabiliyor.
GÜNEY KORE’DE AÇIK AMELİYATLAR TERK EDİLMEK ÜZERE
Robotik cerrahiye çok hızlı adapte olan bir ülke olan Güney Kore’de son 10 yıldır bu cerrahi kullanımının katlanarak arttığı ve özellikle robotik myomektomiler ile laparoskopik myomektomiler sayesinde açık ameliyatların yavaş yavaş terk edildiği belirtiliyor.
Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Ülkemizde jinekolojik robotik cerrahi alanında etkin ve tecrübeli cerrah sayısı yavaş yavaş artış gösteriyor ancak henüz arzu edilen düzeyde değil” diyor.