Uzun yaşamanın sırrı bunlarda!

Uzun yaşamın ipuçları

Hayatınızda yapacağınız birkaç değişiklik uzun yaşamanıza yardımcı olabilir.

Araştırmalara göre sigara içmek, fazla alkol tüketmek, egzersiz yapmamak ve yeteri kadar meyve ve sebze tüketmemek yaşamınızdan 12 yıl çalıyor.

İşte uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorsanız yapmanız gereken 9 şey...

1. Tabağınızı tamamen bitirmeyin: - - Yazar Dan Buettner'in araştırmasına göre; Japonya'daki yaşlı kadınlar yemek yerken tabaklarını sadece % 80'ini bitirmektedir.

St. Louis Universitesinde yapılan araştırmalarda az yemek yaşlanmayı normalin altına düşürerek yavaşlatır. Kalorilerin sınırlanması vücut da ki T3 üretimini düşürerek, troid hormonu metabolizmanın yavaşlatmasına sebep olur

2. İlişkinize önem verin: - - Hafta da iki ya da üç defa cinsel ilişkiye girerek hayatınıza üç yıl ekleyebilirsiniz.

Düzenli bir ilişki tansiyona, bağışıklık sisteminizin güçlenmesine ve sağlığınızı korumaya yardımcı olmaktadır.

3. Televizyonu kapatın: - - Televizyonun karşısında fazla zaman geçirmek ciddi olarak sağlığınız etkilemektedir.

Dört saat ya da daha fazla televizyon izleyen herhangi birisi, iki saat televizyon izleyene göre %46 daha fazla etkilenmektedir.

4. Güneşten uzak durun: - - Kırışıklıkları engellemek ve genç kalmak için güneşten olabildiğince uzak durun.

5. Sohbet edin: - - Arkadaşlarınız ve ailenizle aranızda güçlü bir bağ olmadan yaşamanıza devam etmeniz sizi hastalıklara açık hale getirir.

Yalnızlık depresyona eğilimi olan yaşlı kişiler için büyük risk teşkil etmektedir.

6. Az miktarda alkol tüketin: - - Günde iki kadeh kadar şarap tüketmek kalp sağlığı için önemli olmakla birlikte arkadaşlarınız arasında rahat davranmanıza yardımcı olur.

7. Meyve ve sebze tüketin: - - Günde 2 ya da 3 porsiyon sebze ve meyve tüketmek sağlığınız için oldukça faydalıdır.

Lif ve vitamin içeren besinleri tüketmek, kalp hastalıkları riskinizi %76'ya kadar düşürerek, meme kanseri riskini de azaltır.

8. Spor yapın: - - Genç kalmak istiyorsanız günlük spor yapın. Araştırmalara göre yapılan egzersiz ve yürüyüş insan ömrünü 4 yıl uzatıyor.

Metabolizma, beyin ve kalbinizin daha etkili çalışmasına yardım ediyor. Günlük 30 dakika yürümeniz kalp hastalıkları riskinizi azaltır.

9. Sigara içmeyin: - - Amerika'nın Sağlık Gazetesinin araştırmasına göre sigara içmeyenler içenlere oranla 8 yıl daha fazla yaşamaktadır.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Japon tarzı beslenme konusunda şu önerilerde bulundu;

YEŞİL ÇAY: Japon diyet ve kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Muhtemelen diyetlerindeki uzun ömrü sağlayan birincil faktörlerden biridir. Yapılan çalışmalar yeşil çay tüketen bireylerin kardiyovasküler hastalıklara, diyabete ve çeşitli kanser türlerine (meme, baş ve boyun, kolorektal ve prostat) karşı korunduğunu göstermiştir. Yapılan bir çalışmada günde 5 bardak ve üzeri yeşil çay tüketiminin tüm nedenlere bağlı ölümü erkeklerde \%12, kadınlarda da \%23 oranında azalttığı saptanmıştır. Yeşil çayın sağlığı teşvik edici anahtar bileşeni epigallokateşin gallat (EGCG)’dır. EGCG’ye standardize edilmiş yeşil çay ekstreleri maximum yarar sağlamak için bir besin takviyesi olarak kullanılabilir. Aksi halde günlük 5 bardak ve üzerinde tüketmek gereklidir.

BALIK: Japonlar Dünya’daki balık arzının büyük bir bölümünü tüketirler. Balığı kahvaltıda bile tercih ederler. Balık tüketiminin birçok sağlık yararı vardır. Yapılan bir çalışma, haftada 1-2 kez 90 g yağlı balık tüketiminin kalp hastalığından ölme riskini \%36 oranında azalttığını göstermiştir. Yapılan diğer çalışmalarda kalp hastalığından korunmanın yanı sıra düşük diyabet riski ve hatta kanser riski sağladığını saptamıştır. Balık omega 3 ve astaksantin gibi hastalıklarla savaşan önemli besin öğeleri içerir. Optimal sağlık için haftada en az 2 porsiyon yağlı balık tüketilmelidir.

DENİZ YOSUNU: Amerikan diyeti ile Japon diyeti arasındaki en büyük farklardan biri Japon diyetinin yosun içermesidir. Japonlar günlük 4-6 g arası yosun tüketirler. Popüler çeşitleri arasında Wakame, Nori ve Kombu sayılabilir. ½ bardak Wakame 25 kalori, 1 yaprak Nori 10 kalori ve 3,5 parça Kombu 5 kaloridir. Yosun yararlı iyot ve hastalıklarla savaşan özel bileşikler fucoidanları (özellikle kahverengi yosunlarda) içerir. Yapılan çalışmalar fucoidanların anti viral (virüslere karşı etkili), anti koagülan (pıhtılaşmayı önleyici), anti inflamatuar (iltihap karşıtı) ve anti kanser özellikte olduğunu göstermektedir. Yapılan bir çalışmada fucoidanların farklı kanser hücrelerinde kanser hücre çoğalmasını önlediği saptanmıştır. Fucoidandan zengin yosunlar bir kez alındığında vücutta dioksin gibi toksinlere bağlanarak atımlarını da kolaylaştırır. Deniz yosunu içerdiği alginatlar (yosun türlerinin hücre duvarları içindeki şeker bileşikleri) ile mide boşalmasını geciktirerek iştahı baskılamaya da yardımcıdır bu nedenle kilo kaybı içinde kullanılabilmektedir. Birçok çeşidi aljinik asit içerir. Jel benzeri bu madde dondurma, puding, aromalı sütlü içecekler, pasta dolguları, çorbalar, şuruplar gibi besinlerde stabilizatör ve koyultucu olarak kullanılır. Deniz yosunu susam yağı, susam tohumu, tamari (soya sosu), esmer pirinç sirkesi, havuç, soğan, salatalık gibi besinlerle denenebilir. Deniz yosunu sotelenip kızarmış ekmek ve krem peynir ile de tercih edilebilir.

FERMENTE BESİNLER: Japonlar düzenli olarak fermente besinler tüketirler. Baharatlar, sebzeler, soya ve hatta deniz ürünleri bile fermente edilir ve Japon diyetinin bir parçasıdırlar. Fermente besinler yararlı bakteriler, maya ve besin öğeleri içerirler. Örneğin Natto (fermente edilmiş soya fasülyesinden yapılan yiyecek) zengin bir K2 vitamini kaynağıdır. K2 vitamini geleneksel bir Amerikan diyetinde besinlerle gelmesi zor bir vitamindir. K2 vitamini bakteriler tarafından yapılır, peynir gibi fermente besinlerde, düşük miktarda bazı süt ürünleri ve yumurta sarısında bulunur. Kanda yüksek oranda K2 vitamini arteriyel kalsifikasyon (kalsiyumun damarda birikip sertleşmesi, kireçlenme) ve hatta kansere karşı korur. Yapılan bir çalışmada yüksek miktarda K2 vitamini tüketen bireylerde ilerlemiş prostat kanseri oranında \%63’lük bir azalma kaydedilmiştir. Natto nottokinaz adlı yararlı bir enzim de içerir. Bu enzim plazma fibrinojeni (fibrinojen kanın pıhtılaşma faktörüdür ve kalp hastalığı için risk faktörüdür) düşürür ve sağlıklı kan basıncı seviyelerini destekler.”

Ünlülerin sağlıklı yaşam sırları

Demet Şener Kutluay, hassas bir cilde sahip olduğundan düzenli olarak cildini temizlemeyi ve nemlendirmeyi ihmal etmiyor.

"Cildim konusunda hassasım" diyen eski manken, mümkün olduğunca makyaj yapmamaya çalışıyor. Sigara içmeyen ve sağlıklı beslenmeye özen gösteren Kutluay, aynı zamanda tam bir spor düşkünü.

Saçları için bakım kremi kullanmayı ihmal etmeyen, haftada iki kez nem maskesi kullan Demet Şener Kutluay, ayda bir de vücuduna kese ve masaj yaptırmayı adet edinmiş.

Ve son bir tüyo: Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için yaz, kış 50 faktörlü koruyucu yüz kremi kullanaktan kesinlikle vazgeçmiyor.

Cemiyet hayatının ünlü ismi Deniz Berdan, gece ve gündüz ayrı ayrı bakım kremleri kullanmaya özen gösteriyor.

"Mümkün olduğunca ağır fondöten ve pudra gibi malzemelerden uzak duruyorum" diyen Berdan, hemen her gün hafif bir vücut kremi kullanıyor.

Cildi ve saçları için yapmaktan vazgeçmediği en önemli şey ise günde 1 litreye yakın yağı azaltılmış keçi sütü ve yine 650 gr'lıklardan bir kutu yağsız yoğurt tüketmek.

Derya Baykal'ın güzellik sırrı çok sık banyo yapmak ve her banyo sonrasında da cildine bebek yağı sürmek.

Yüzü için kil ve bal maskelerinden şaşmayan sunucu, saçları için de düzenli olarak bakım yağı kullanıyor.

Saç maskesi olarak E vitamini, D vitaminini karışımından oluşan bir maske seçen Tuna, yaz aylarında saçlarına da bebek yağı sürüyor.

Elif Ece Uzun, güzelliğini doğal ürünlere borçlu olduğunu söylüyor. Çok fazla kimyasal içeren ürünlerin cildine zarar vermesinden korkan Uzun, "Haftada iki kere peeling yapıyorum.

Peeling'den sonra cildim canlanıyor" diyor. Saçları için de bitkisel içerikli bir şampuan kullanan genç manken, saçının nem dengesini bu sayede koruduğunu belirtiyor.

Ahu Türkpençe, güzelliği için özel bakıma ihtiyaç duymayanlardan. Her zaman bakımlı gördüğümüz genç oyuncunun bunun için bir sırrı yok.

Doğallıktan yana olduğunu belirten Türkpençe, cildinin doğal ve canlı durması için gün içinde bol bol su içtiğini söylüyor.

"Yaprak Dökümü"nün Ceyda'sı Başak Sayan, yüzüne meyve asitleri içeren bir ürünle bakım uyguluyor.

"Böylece ölü derilerden kurtuluyorum" diyen Sayan, bu işlemi her yıl yaptırıyor.

Düzenli olarak içtiği vitamin hapları dışında vitamin iğneleri de olan oyuncu, vücudu içinse spordan başka bir desteğe ihtiyaç duymadığını vurguluyor.

İHA