Diş eksikliği bunama sebebi!
Amerika'da yapılan bir araştırma, diş kaybı ve ağız hastalıklarının ileriki yaşlarda bunama riskini artırdığını ortaya koydu
İyi bir ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi kontrolüne gitmek için hepimizin farklı nedenleri var. Ancak demans hastalarının ve yakınlarının çok daha dikkatli olması gerekiyor. Journal of the American Dental Association’da yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre, bunama ile diş kaybı arasında bağlantı olduğu kanıtlandı.
Diş Hekimi Pertev Kökdemir; “Amerika’da yapılan bir araştırma, diş kaybı ve ağız hastalıklarının ileriki yaşlarda bunama riskini artırdığını ortaya koydu. Biz diş hekimleri olarak bunama şikayeti olanların genel popülasyona göre daha kötü ağız hijyenine sahip olduğunu ve dişlerini kaybetme olasılıklarının daha fazla olduğunu biliyoruz” diyor.
ARAŞTIRMA 12 YIL SÜRDÜ
Bunama, beynin algılama (kognitif) fonksiyonunun kaybı ile karakterize olan bir durumdur. Bu durumun görüldüğü kişilerde; hafıza kaybı, dikkat eksikliği ya da konuşulanı anlayamama gibi problemlere rastlanabilir. İlerlemiş durumda hasta; tarih, nerde olduğu ya da kim olduğu hakkında fikre sahip olmayabilir. Kentucky Üniversitesi'nde 144 kişi üzerinde bir çalışma yapıldı. Bu araştırma 12 yıl devam etti, dental ve medikal kayıtlar incelendi. Yapılan çalışmadaki kişiler 75 ve 95 yaşlar arasındaydı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, ağzındaki diş sayısı dokuzdan az olan katılımcılarda, diğerlerine göre daha fazla bunama görüldüğü tespit edildi.
ENFEKSİYONLAR BEYİNDE HASARA YOL AÇABİLİR
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Hasta bunamaya bağlı ağız hijyeni yetersizliğinden dolayı diş kaybedebileceği gibi, bunama ve diş kaybına sebep olan nedenlerin ortak olabileceği de düşünülmektedir. Erken yaşta görülen beslenme bozukluğu, enfeksiyonlar veya kronik hastalıklar diş kaybına ve beyinde hasara yol açabilir. Yine de diş kaybı ve bunama arasında direkt bağlantının ortaya konabilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır” diyor.
HASTA YAKINLARI DİKKATLİ VE DUYARLI OLMALI
Diş Hekimi Pertev Kökdemir; “Demans (bunama) görülen kişilerde, ağrı da dahil olmak üzere diş ihtiyaçlarını ifade etmek her zaman mümkün olmayabilir. Bu kişilerde diş problemlerinin olup olmadığı düzenli ağız kontrolleri ile sağlanabilir. Yakınlarının bu konu hakkında bilinçli ve duyarlı olması gerekir” diyerek özellikle de hasta yakınlarını daha dikkatli olmaları için uyarıyor.
EL YETENEĞİ AZALDIĞINDA ELEKTRİKLİ DİŞ FIRÇASI KULLANIN
Kökdemir, bunama sorunu yaşayanların yakınlarının nelere dikkat etmeleri gerektiğini de şöyle anlatıyor:
“Demansın erken aşamalarında kişinin hala kendi dişlerini temizlemesi mümkün olmaktadır. El yeteneği azaldığında manuel fırça yerine elektrikli diş fırçası kullanılarak ağız hijyeni korunabilir. Ayrıca bu dönemde uzun süreli ağız sağlığını koruyucu program oluşturmak çok önemlidir. Bu program yüksek konsantrasyonlu florürlü diş macunu, doğal dişi olan kişiler için de florür uygulaması içerebilir. Florür uygulaması diş hekimi tarafından yapılmalıdır. Demansın ileri aşamalarında kişi dişlerini temizleme yetisini kaybedebilir ve bakıcılarının bu görevi üstlenmesi gerekir. Diş hekimleri bu durumda bakıcıların eğitimine destek olmalıdır.”
TÜKÜRÜĞÜN AZALMASI YEMEK ARTIKLARININ BİRİKMESİNE SEBEP OLUR
“Bunama görülen hastalarda kullanılan antipsikotik ve sakinleştirici ilaçların ağız içinde yan etkileri ortaya çıkabilir” diyen Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Bu ilaçlar tükürük akışını etkileyerek ağız kuruluğuna neden olabilir. Tükürüğün azalması özellikle dişlerin boyun kısmında gıda artıklarının birikmesine yol açar. Bu da diş çürüğü ve dişeti hastalıklarına neden olur. Böyle durumların önlenmesi ve hastanın konforu için diş hekimi tarafından kontrol altında tutulması önemlidir. Demansı olan kişi diş sorunu yaşıyorsa bunu ifade etmekte zorlanabilir ya da edemeyebilir. Diş problemi olup olmadığını davranış değişikliğinden anlayabiliriz. Özellikle sert ve soğuk yiyecekleri yerken sıkıntı yaşanabilir. Ayrıca hastada uyku bozukluğu ve huzursuzluk da görülebilir. Davranış değişikliği için hiçbir neden yoksa ağız ve diş kontrolü bu sürecin bir parçası olarak mutlaka yapılmalı” diyerek aileleri davranış değişikliklerini takip etmeleri için uyardı.