Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık ‘Dukan’ mı, ‘Alkali’ mi, ‘Karatay’ mı, yoksa ‘Metabolik Balans’ diyeti mi? | Sağlık Haberleri

        Prof. DR. Temel YILMAZ / GAZETE HABERTÜRK

        Bugün popüler olan “Dukan”, “Alkali”, “Karatay” ve “Metabolik Balans” diyetlerini sağlık açısından artıları ve eksileriyle karşılaştırmalı olarak değerlendirdik. Ortaya ilginç sonuçlar çıktı.

        Baharın gelmesiyle birlikte medyada diyet reçeteleri furyası başladı, yüzlerce diyet örneği havada uçuşuyor. Çoğunlukla uzman olmayan kişiler tarafından hazırlanan bu diyet önerilerinin büyük bölümü sağlığa zararlı. Bu yazıda 4 popüler diyeti masaya yatırdık.

        DUKAN DİYETİ

        Fransız Pierre Dukan tarafından tanımlanan bu diyet tek gıda rejimine dayanıyor. Protein ve etin sınırsız verildiği bir diyet çeşidi. Yulaf dışında karbonhidratlar ve şekerli gıdalar yasak. Hayvansal yağ önerilmiyor, bitkisel yağlara izin var. Günde bir ara öğüne ve bir porsiyon meyveye izin veriliyor.

        Sağlık değerlendirmesi: Tek gıda rejimler, özellikle uzun süreli aşırı protein tüketimi sağlığa zararlı. Dünyada kalp hastalıklarının en yüksek olduğu yerler, en çok et tüketilen ülkeler. Kalp hastalıkları, böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlar, yüksek kolesterol düzeyi olan kişiler ve gut (damla) hastalığı olanlar uzak durmalı.

        KARATAY DİYETİ

        Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay’ın adıyla tanımlanan bir diyet türü. Dukan diyetinin bir benzeri. Tek gıda rejimi ve yüksek protein alımına dayalı bir diyet şekli. Et ve et ürünleri, hayvansal yağlar sınırsız serbest ve fazla alınması öneriliyor; karbonhidrat alımı yasak. Dukan’dan farkı, meyve ve bal gibi doğal fruktoz kaynaklı ürünler de yasak. Ara öğün yok. Kalori sınırlaması bulunmuyor. Favori gıdalar kırmızı et, kuruyemişler, tereyağı ve zeytin.

        Sağlık değerlendirmesi: Dukan diyetindeki değerlendirme burada da geçerli. Koroner kalp hastalığı riski ya da böbrek ve karaciğer yetmezliği olan, gut hastalığı bulunan kişiler bu diyetten uzak durmalı.

        ALKALİ DİYETİ

        Bu diyet Fransız Claude Bernard tarafından 19. yüzyılda ortaya atıldı. Bu diyette gıdalarla vücudun asit baz dengesinin alkali ortama kaydırılması ve alkali vücut ortamında kilo kaybının hızlanacağı varsayılıyor.

        Dukan diyetinin aksine proteinler ve et ürünleri yasak. Karbonhidratlar, glisemik indeksi düşük olanlardan almak koşuluyla serbest. Şeker tüketimi burada da yasak. Alkali tüm meyveler serbest. Favori besinler çiğ sebzeler, otlar ve limon.

        Sağlık değerlendirmesi: Vücudun asit baz dengesi, yaşamın sürmesi için sabittir ve kolay değişmez. Sürekli asitli gıdalardan kaçınmak gerekir, ama aşırı alkali gıdalara da yüklenilmemeli. Proteinin fazlası olduğu kadar azı da zarar. Demir ve B12 vitamini azalması nedeniyle anemisi (kansızlığı) olan kişiler, mide hastalığı olanlar, hamileler, büyüme çağındaki çocuklar bu diyetten uzak durmalı.

        METABOLİK BALANS DİYETİ

        Dr. Wolf Funfack tarafından tanımlandı. Bu diyet türü, açlık süreleri uzadıkça vücudun enerji için kendi yağlarını yakacağı mantığı üzerine kurulu. Ara öğün yok. 5 saatlik aralarla yemek yeniyor. Gece 19.00’dan sonra yemek yasak. Tüm gıdalar dengeli olarak öneriliyorsa uzun açlıkları engellemek için protein ön planda ve yemeklere proteinle başlanması tavsiye ediliyor. Hayvansal yağlar yasak. Meyve her öğünden sonra mutlaka öneriliyor. Favori gıda, yeşil elma.

        Sağlık değerlendirmesi: Uzamış açlık diyetleri ve katabolik diyetler, uzun süre uygulandığında sağlığa zararlı. Diyabetliler, özellikle insülin kullanan hastalar, insülin direnci ve reaktif hipoglisemik kişiler ile hamileler bu diyetten uzak durmalı.

        SONUÇ

        Tabloya bakıldığında, temel gıdaların alımında her popüler diyet farklı bir öneride bulunuyor ve önerilerin çoğu birbiriyle çelişkili. Kimi “Proteini çok alın” diyor, kimi “Almayın” diyor. Kimi ara öğün öneriyor, kimi önermiyor. Biri karbonhidratı yasaklıyor, diğeri glisemik endeksi düşük planları öneriyor.

        Tüm diyetlerin ortak olduğu nokta, şeker tüketimini, özellikle de glisemik indeksi yüksek karbonhidratları ve beyaz ekmeği yasaklaması. Hayvani yağları, Karatay diyeti hariç kimse önermiyor.

        Peki bu kaos ortamında ne yapmalı? Zayıflamak uğruna koronerleri, böbrekleri ya da karaciğeri bozmamalı. En doğru yol, kişilerin metabolik parametrelerini ve özelliklerini değerlendirerek kişiye özel program çizmek. Çocuğun, gebenin, yaşlının diyeti, kalp hastası, böbrek hastası ya da diyabetlinin diyet planlamasından farklıdır.

        Diyet kişiye özel olmalı, sağlıklı olmalı ve sürdürülebilir olmalı.

        Siz siz olun şablon diyetlerden uzak durun. Bir metabolizma uzmanı, size özel beslenme parametrelerini belirlemeden internetten bulduğunuz bir diyete başlamayın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ