Hamileler oruç tutabilir mi?
Prof. Dr. Ali Ergün, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, erken doğum tehdidi gibi sorunları olan hamilelerin oruç tutmaması, oruç tutacakların ise mutlaka hekim bilgisi dahilinde beslenme programı yapması gerektiğini söyledi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, erken doğum tehdidi gibi sorunları olan hamilelerin oruç tutmaması, oruç tutacakların ise mutlaka hekim bilgisi dahilinde beslenme programı yapması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ergün, yaptığı açıklamada, gebeliğin kadının yaşamında hem fiziksel hem de ruhsal değişimler açısından çok önemli ve özel bir dönem olduğunu söyledi.
"ANNE ADAYI GÜN İÇİNDE 5-6 ÖĞÜN BESLENMELİ"
Bebeğin dünyaya gözlerini açmak için hazırlandığı dokuz aylık sürede, bebek ve onun yaşamasını olanaklı kılan eş gibi unsurların toplam 5-6 kiloya ulaştığını belirten Ergün, kötü huylu bir tümörün bile bu kadar kısa süre içinde vücut içinde bu büyüklüğe erişemediğini ifade etti. Prof. Dr. Ergün, tümörün küçük olmasına karşın ölümcül olabildiğini vurgulayarak, gebelerde ise bu tür bir değişikliğin olağanüstü bir durum olmadığı takdirde hayati risk taşımadığına dikkati çekti.
Ergün, "Buna, anne organizmasını bu gelişime uygun hale getiren gebelik hormonları neden olur. Gebelikte metabolizma hızı yüzde 20 artar. Dolayısıyla enerji, protein, vitamin ve mineral gereksinimi artar. Ayrıca daha fazla sıvı ihtiyacı doğar" dedi. Anne adayının, gün içinde küçük porsiyonlar halinde 5-6 öğün beslenmesi gerektiğinin altını çizen Ergün, açlıkta kan şekeri hızla düştüğünden acıkma süresinin gebelerde 3 kat kısaldığını söyledi.
EĞER GEBELİK BULANTILARINIZ VARSA...
Anne adaylarına ramazan için uyarılarda bulunan Ergün, orucun uzun süreli açlık kan şekerinin düşmesine yol açabildiğini vurguladı. Ergün, "Dolayısıyla bebeğe başta şeker olmak üzere, diğer besin maddelerinin geçişinin azalmasına neden olabilir." diye konuştu. Ergün, anne adayında bu süreçte halsizlik, sinirlilik, baş ağrısı ve mide yanması olabildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ayrıca gebelik bulantıları da varsa tablo daha da kötü olabilir. Gebelerde oruç tutmaya bağlı çok yeterli araştırmalar olmamakla beraber, bebeğin zayıf olması, erken doğum, kansızlık, idrar yolu iltihapları olabildiği gibi, sıvı kaybına bağlı sorunlar da ortaya çıkabilir.
İftarda ve sahurda kontrolsüz yemeye bağlı olarak aşırı kilo artışı ve reflü olabilir. Uzun süreli açlığa bağlı olarak yağların yakılması sonucu ortaya çıkan keton cisimleri bebeğe zararlı olabilir. Buna karşın, gebelerde oruç tutmanın zararı kesin olarak söylenemez.
Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, gebelik şekeri, erken doğum tehdidi, gebelikte kalp, böbrek, karaciğer hastalığı, kansızlık, ishal-kusma, ülser ve yüksek riskli gebeliği olanlar kesinlikle oruç tutmamalı."
"ORUÇ TUTULDUĞUNDA SÜT MİKTARI AZALABİLİR"
Prof. Dr. Ergün, gebelik döneminde oruç tutacakların bunu mutlaka doktoruna bildirmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Diyetisyenle bir beslenme programı yapılmalı. Mutlaka sahura kalkılmalı ve iftar ile sahur arasında dengeli beslenilmeli, bol sıvı tüketilmeli. İftarda yağlı ve sindirimi zor yiyecekler alınmamalı" önerilerinde bulundu.
Sıvı kaybına neden olacağından, kalın giysilerle sıcakta dolaşılmaması, yorucu egzersizlerden kaçınılması gerektiğini ifade eden Ergün, gebelerin bu dönemde de kendilerine hekim tarafından verilenlerin dışında ekstra vitamin takviyesine gerek olmadığını bildirdi.
Emziren annelerin de gün içinde yeterli beslenmesi ve bol sıvı almasının önemine vurgu yapan Ergün, "Emzirme dönemi de gebeliğe benzer sakıncalar içerir. Oruç tutulduğunda süt miktarının azalması söz konusu olabilir. Oruç tutulmak isteniyorsa gebelikteki tedbirler mutlaka bu dönemde de alınmalı." dedi.