Endonezya'da bufalo boynuzuyla tedavi

Geleneksel tedavi yöntemlerinden kupa çekmede genellikle cam kupa veya bardak kullanılırken, Endonezya'da bufalo boynuzları talep görüyor.

Bufalo boynuzu kullanılarak yapılan tedavide, ilk olarak yakılan kağıt veya alkollü pamukla boynuz içerisindeki oksijen tüketiliyor. Ardından sırtın belli ağrı noktalarına yerleştirilen boynuzlarla derinin vakumlanması amaçlanıyor.

Kupa çekmeyle aynı mantığı taşıyan yöntemde boynuz, cama göre ısıyı daha uzun süre muhafaza ettiğinden sertleşen kaslar daha çok gevşiyor ancak bu tedavinin uzmanı tarafından yapılmaması halinde deri yanığı riski oluşturduğu belirtiliyor.

Ülkede farklı yaş grubundan çok sayıda kişi, genellikle sırt ağrısı, yorgunluk, stresten arınma ve soğuk algınlığı gibi nedenlerle bu yönteme başvuruyor.

Başkent Cakarta’da bufalo boynuzuyla tedavi yapan 5 kişiden biri olduğunu belirten Pak İsmet, ''Bu işi yıllardır yapıyorum. Her gün yol kenarında açtığım tezgahımda insanlara yaklaşık 10 dolar karşılığında bufalo boyunuzuyla yapılan tedaviyi uyguluyorum. Bu tedaviyi yaptıran müşterilerim fayda gördüğü için sıklıkla bana geliyor" dedi.

Boynuzla yapılan tedavinin tarihinin eskilere dayandığını iddia eden İsmet, bunun birçok rahatsızlığa şifa olmasının yanı sıra hastalıkları önlemede de etkisi olduğunu savundu.

Sumatra Adası’nda bufalo boynuzlarının güç sembolü olarak görülmesi nedeniyle bu yöntemle yapılan tedavinin buradan çıktığına inanılıyor.

Sumatra Adası’nda yaşayan halk, ev kapılarının hemen üzerinde bufalo boynuzları bulunduruyor. Bir evde ne kadar bufalo boynuzu varsa o ailenin o kadar varlıklı ve güçlü olduğuna inanılıyor.

Bölgede bufalo boynuzlarının kötü ruhları uzaklaştırdığına inanılıyor. Bufalo boynuzuyla yapılan tedavi, Sumatra bölgesinin yanı sıra Bali ve Maluku bölgelerinde de yaygın uygulanıyor.

KULAĞINI YANAN KULAK MUMUYLA TEMİZLİYORLAR

Endonezyalılar alternatif tıpta kulak kirini temizlediğine inanılan kulak mumlarını yaygın olarak kullanıyor.

Ülke genelinde güzellik salonları, masaj salonları ve bazı sağlık merkezleri, kulak kirini temizletmek isteyenlere kulak mumu hizmeti sunuyor.

İnce, uzun, muma benzeyen külah şeklindeki kulak mumları, yakılarak kulak içine konuluyor. Mum, belirlenen çizgiye kadar yanarken kulak çevresine masaj yapılıyor.

Isınan mumun vakum etkisi oluşturduğuna ve kulak içindeki kiri çıkardığına inanılıyor.

Başkent Cakarta’da kulak mumu hizmeti sunan bir güzellik salonunda çalışan Ayu Maryam, müşterilerinin sık sık mumla kulak temizleme işlemi yaptırdığını söyledi.

Maryam, kulak mumunun kulak kirini temizlemesinin yanı sıra rahatlama hissi verdiğini belirtti.

Kulakta biriken kirlerin ve toksinlerin baş ağrısına neden olduğu sanılıyor.

Maryam, kulak mumuyla yapılan kulak temizleme işlemini genellikle baş ağrısından muzdarip olan kişilerin talep ettiğini söyledi.

Kulak mumları, eczane ve marketlerden de temin edilebiliyor. Halk, kulak mumlarını evde de yaygın olarak kullanıyor.

Kulak mumunun tanesi eczanelerde yaklaşık yarım dolara satılırken masaj ve güzellik salonlarında bu hizmet masaj dahil 5 dolara veriliyor.

Doktorlar ise kulak mumlarının tıbbi olarak kanıtlanmış bir özelliğinin bulunmadığını ve kulak mumu ile kulak kiri temizleme işleminin profesyonelce yapılmadığı taktirde zararlı olabileceği uyarısında bulunuyor.

Yanan mumla kulak içine kaçan kül ve ve diğer artıkların kulakta tıkanma ve iltihap oluşturabileceğine işaret eden uzmanlar, ayrıca yanan mumun kırılması veya elden kayması durumunda yüzde ciddi yaralanmalar olabileceğine dikkati çekiyor.

Hayatı boyunca sağlıklı yaşayan emekli muhasebeci John Gorham, 2015'de yediği yemeği yutmakta zorluk çekmeye başladı. Boğazında ve midesinde bir gariplik hisseden Gorham, vakit kaybetmeden hastaneye başvurdu.

Mirror'da yer alan habere göre; Şikayetleri üzerine talihsiz adama ülser ilaçları verildi. İlaçlarını kullanan ama durumunda hiçbir değişiklik olmayan Gorham'ın mide ekşimesi devam edince uzmanlar tarafından endoskopi yapıldı.

Gorham'a özofagus kanseri ve Barrett sendromu teşhisi konuldu.

Mide yanması sorununu yıllardır yaşayan Gorham, gayet sağlıklı bir yaşam sürüyordu. Yediklerine dikkat ediyor, 20'li yaşlarından beri koşuyor ve aşırı alkol tüketmiyordu. Bu nedenle kanser teşhisine inanmakta güçlük yaşayan Gorham, son 10 yıldır mide yanmasından şikayetçi olduğunu ancak bunun kansere neden olabileceğini hiç düşünmediğini söyledi.

Ameliyat olan talihsiz adam sağlıklı bir hayat yaşamaya devam edeceğini söyledi ve özofagus kanserinden kurtulmak için elinden geleni yapacağını belirtti.

BİR GARİP TEDAVİ...

Endonezyalılar, soğuk algınlığı için geleneksel "bozuk para" tedavisini tercih ediyor.

Ülkede soğuk algınlığı için Orta Cava kültüründen gelen bozuk para tedavi yöntemi halen yaygın kullanılıyor.

Bir asırdan uzun süredir uygulanan ve hindistan cevizi yağı ile bozuk paranın kullanıldığı tedavi yönteminin, soğuk algınlığının yol açtığı kırgınlık, halsizlik, midede gaz birikimi ve eklem ağrısı gibi sorunlara derman olduğuna inanılıyor.

Yerel dilde "kerokan" diye adlandırılan tedavi, boyun ve bel bölgesindeki tutulmaların giderilmesini ve hastanın rahatlatılmasını amaçlıyor.

Bozuk para, hindistan cevizi yağının vücuda daha fazla etki etmesi için kullanılıyor.

Sırt ve ensede belli bölgelere hindistan cevizi yağı sürüldükten sonra bozuk parayla sert çizikler atılarak yağın deriye daha çok işlemesi sağlanıyor.

Tedavi sırasında bozuk parayla çizik atılan yerlerde kırmızı renkli izler oluşuyor. Halk, kızarıklık ne kadar fazlaysa rahatsızlığın da o kadar çok olduğuna inanıyor.

Soğuk algınlığı için "kerokan" yaptırmayı tercih eden Himawan Sutanto, yaptığı açıklamada yöntemin gerçekten işe yaradığını belirtti.

Sutanto, "Gece işe giderken motosiklet kullandığım için çok fazla rüzgara maruz kalıyorum. Vücuduma işleyen rüzgar, midemde aşırı derecede gaz yapıyor, aynı zamanda eklem ağrısı da yaşıyorum. Bu nedenle ayda bir kez bu tedavi yöntemine baş vuruyorum." diye konuştu.

Hastalar, masaj salonlarında verilen "kerokan" hizmeti yerine işinin ehli kabul edilen yaşlıların tedavisini tercih ediyor. Halen yaygın olarak tercih edilen tedavi yönteminin ücreti de oldukça uygun.

Hastalar, tedavi yönetimini evlerinde uygulayan yaşlılara sadece 2 dolar ödüyor. Masaj salonlarında ise bu miktar 5 dolara kadar çıkıyor.