Kızıl hastalığı geri döndü!
Aileleri tedbir almaları konusunda uyaran uzmanlar, alınacak önlemleri anlattı.
Unutulmaya yüz tutan bir hastalık olan kızıl, ağır kış şartlarının da etkisiyle tekrar etkisini göstermeye başladı.
Geç teşhis edildiği ve tedavi edilmediği durumlarda önemli sağlık sorunlarına yol açtığı bilinen kızıl hastalığının, son aylarda özellikle çocuklar arasında ciddi artış göstermesi uzmanları endişelendirdi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, unutulmaya yüz tutan bu hastalığın, ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü şu günlerde tekrar kendisini gösterdiğine dikkat çekerek aileleri bu konuda dikkatli olmaları konusunda uyardı.
HER YAŞ GRUBUNDA
Kızıl, A grubu beta streptokok isimli mikroplara bağlı olarak oluşan bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, “çocukların yaklaşık yüzde 10’u bu bakteriyi taşıyor” diyor. Hastalık,
kreş ve okul çocuklarında mevsimsel salgınlar yapıyor. Öksürük, aksırık ve damlacık enfeksiyonu şeklinde görülen hastalık, bulaşıcı özelliğiyle her yaş grubunda görülüyor.
ANİ SOĞUMA HASTALIK NEDENİ
Toplu olarak yaşanan alanlar ve okullar kızıl hastalığının sık görüldüğü, riskli yerler kategorisine giriyor. Soğuk havada toplu taşıma araçları mikrobun yayılmasını kolaylaştırıyor. İklim koşullarındaki farklılıklar ve havaların ani olarak soğuması da kızıl hastalığının görülme sıklığını artıran faktörler olarak dikkat çekiyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Beta streptokok mikrobu bulaştıktan sonra, ateş, boğaz ağrısı, bulantı ve kusma ortaya çıkıyor. Bu durumu izleyen 1-2 gün içinde, deride kırmızı leke ve çizgiler oluşuyor. Kızıl döküntüsüolarak isimlendirilen cilt bulguları, el ve parmaklarda soyulmaya neden oluyor. Dilin çilek görünümünü almasının, hastalığa teşhis konulmasını sağlayan en önemli belirtilerden olduğu vurgulanıyor. Bademciklerin üzerinin beyaz leke ve iltihapla kaplanması da kızıl hastalığının sık görülen belirtileri arasında bulunuyor.
GEÇ TEŞHİS KALP SORUNLARINA YOL AÇAR
İyi ve tam tedavi edilmeyen hastaların yüzde 1-4’ünde nefrit ve kalp romatizması gelişebiliyor. İdrarın çay renginde çıkması ve idrar renginde azalma ile belirti veren nefrit hastalığı streptokok enfeksiyonunu izleyen 1-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Kalp kapaklarının iltihaplanarak hasar görmesine yol açan kalp romatizması ise kalp kapak yetmezliği sonucunu doğurabiliyor.
BOĞAZ KÜLTÜRÜ ŞART
Hastalığın teşhisinde boğaz kültürü ve hızlı sonuç veren Strep-A testleri, bakterinin varlığının görülmesi açısından şart. ASO testi, enfeksiyonun başlangıç döneminde yararlı olmuyor. Çocukluk çağında sık görülen viral döküntülü hastalıklar, kızıl gibi belirti verebiliyor. Kızamık, kızamıkçık, EB virüs enfeksiyonları bu hastalıklar arasında sayılıyor.
PENİSİLİN EN GÜVENLİ İLAÇ
“Penisilin enjeksiyonu toplumun çoğunluğu için en güvenli tedavi yöntemidir”diyen Prof. Pehlivanoğlu, bu ilaca karşı alerjik olan kişilerde “eritromisin” isimli bir başka antibiyotik kullanıldığını ancak her zaman tam başarı sağlanamadığını söylüyor.
GAZETE HABERTÜRK-CEYDA ERENOĞLU