Lösemi tedavisinde bu yönteme dikkat!
"Çocukça" yaklaşım hayat kurtarıyor
Çocukluk çağı lösemilerinde başarıyı yükselten yoğun ve sık tedavinin, genç erişkinlerde de önemli sonuçlar verdiği, akut lösemilerde ölüm oranlarını azalttığı bildirildi.
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği ve Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Dünya Lösemi Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Akut lösemi görülme sıklığının yıllık yüz binde 2 ila 5 civarı olduğunu, Türkiyede her yıl 1500-2000 yeni erişkin lösemi vakası ortaya çıktığını bildiren Altuntaş, hastalığın görülme oranının yaşla arttığını belirtti.
60 yaş ve üzerinde lösemi görülme sıklığının, yılda yüz binde 12 olarak bilindiğini belirten Altuntaş, "35 yaş altında kansere bağlı ölümlerin başta gelen nedenlerinden biri olan lösemi tüm kanserlerin yüzde 1ini oluşturuyor" dedi.
Lösemide hastaların çoğunda altta yatan bir sebep saptanamadığını ancak hastalığın görülme sıklığındaki artışla ilişkili bazı risk faktörleri tespit edildiğini kaydeden Altuntaş, kanser ilaçları, radyasyon, ailevi sebepler, bağışıklı sistemi bozuklukları, bazı virüsler, hematolojik kanserler, genetik ve moleküler bozuklukların bu risk faktörleri arasında yer aldığına dikkati çekti.
Akut lösemilerde yaygın halsizlik, güçsüzlük, kemik ağrıları, ateş, enfeksiyon ve bazı bölgelerde alışılmamış kanamalar görüldüğünü ifade eden Altuntaş, kanamaların sıklıkla cilt bölgesinde olduğunu, diş eti, burun, göz, idrar yolu, mide ve bağırsak, beyin ve aşırı adet kanamaları gibi belirtiler ortaya çıktığını belirtti.
"KÖK HÜCRE NAKLİ ŞART DEĞİL"
Farklı lösemi tipleri olduğu için hastaya doğru tedaviyi, doğru dozda ve doğru zamanda vermek gerektiğini, bu bağlamda "bireyselleştirilmiş tedavi"nin ön plana çıktığını anlatan Altuntaş, şöyle konuştu:
"Lösemide ilk aşama ilaç tedavisidir. Bunun çok iyi yapılması ve erken dönemde hastalığın kontrol edilmesi şarttır. Kamuoyunda tek tedavi şansı kök hücre nakli gibi yanlış bir kanı oluştu. Oysa hastalığın tekrarlama ya da kontrol altına alınma zorluğu varsa kök hücre nakli yapılabilir. Kök hücre nakli hastalık için umut olarak görülse bile bu sorunları bitirdiği anlamına gelmez. Nakil sonrası da nakil süreci kadar önemlidir. Nakil sonrasında yakın takip ve gerektiğinde acil müdahale de büyük önem taşır. Nakil yapılan hastaların uzun yıllar takip edilmesi gerekir. Aksi takdirde bu hastalar aylar, yıllar sonra bile ciddi problemlerle karşılaşabilir."
YETİŞKİNLERE DE ÇOCUKLARDAKİ GİBİ TEDAVİ
Çocukluk çağı lösemilerinin, daha sık ve yoğun tedavi protokolü uygulandığı için daha iyi seyir gösterdiğini belirten Altuntaş, farklı ilaç kombinasyonlarıyla daha olumlu sonuçlar alındığını bildirdi.
Prof. Dr. Altuntaş, şunları kaydetti:
"Çocukluk çağı lösemilerinde başarıyı yükselten tedavi protokolleri genç erişkinlerde de yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Yapılan çalışmalara göre erişkinlere de çocukluklardaki tedavi protokolleri uygulandığında akut lösemilerde başarı artırıyor ve ölüm oranları azalıyor. Amerikan NCCN Hematolojik Kanserler Kongresi'nde sunulan en son çalışmalarda bunu kanıtlayan veriler ortaya kondu. Bu nedenle 40 yaş altındaki hastalarda bu yeni tedavi stratejileri uygulanmaya başlandı. Bu sayede başarı oranları yüzde 40-50'lerden yüzde 80-90'lara çıktı. Merkezimizde de Amerikada uygulanan bu yeni tedavi stratejilerini uyguluyoruz ve mükemmel sonuçlar almaya başladık."
AA