Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa 2005'te İstanbul'da sevgilisi ile bir oldu, kocasını öldürüp kaza süsü verdi! Hacı Duran Akar cinayetini kanlı sopa çözdü | Son dakika haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul, gerek mimarisiyle gerekse ekonomik, kültürel ve nüfus açısından dünyanın en önemli metropol kentlere örnek verilebilecek illerden biri. Tarihi değerleriyle gözde olan İstanbul’un bir başka yüzü de inanılmaz cinayet vakalarına ev sahibi yapmasıdır.

        İşte emniyet kayıtlarında yer alan bu inanılmaz cinayet olaylarından biri de 2005 yılında işlendi.

        YERDE BİRİ YATIYOR

        Tarih yaprakları 1 Ekim Cumartesi gününü gösteriyordu. Gece 04.00 sıralarında polis merkezine gelen bir ihbarda Pendik’te bir kişinin kanlar içinde yolda yattığı belirtiliyordu. Merkez, hemen ihbarda belirtilen Esenler Mahallesi’ndeki yere ilçe ekiplerini yönlendirdi. Olay yerine varan ilçe ekipleri, kahvaltı dükkanı işleten Hacı Duran Akar'ı kanlar içinde ölmüş buldu.

        REKLAM

        ARABANIN ALTINDA EZİLDİ

        Öldürülen Hacı Duran Akar / AHT
        Öldürülen Hacı Duran Akar / AHT

        İlçe ekipleri olay yerinde yaptığı incelemede, ceset üzerinde tekerlek izi bulunması üzerine, olayın bir trafik kazası olabileceğini düşündü. Herhangi bir görgü tanığı bulunmayan olay "ölümlü trafik kazası" diye merkeze bildirildi. Trafik kazası sanıldığı için olay cinayet masası ekiplerine de bildirilmedi. Ceset her ihtimale karşı, incelenmek üzere Adlı Tıp Kurumu’na gönderildi. Ve kayıtlara trafik kazası olarak geçildi. Yani polis için dosya kapanmıştı.

        BİR BUÇUK YIL SONRA

        Katil Cemalettin Atılgan ve Hacı Duran Akar'ın eşi Türkan Akar / AHT
        Katil Cemalettin Atılgan ve Hacı Duran Akar'ın eşi Türkan Akar / AHT

        2005 yılı İstanbul’da rekor cinayetlerin işlendiği bir yıl oldu. Tam 602 cinayet vakası işlenmişti. Bunlardan 79’u faili meçhul kalmıştı. Geçmiş yıllara göre büyük artış gösteren cinayet olaylarının nedeni ise 1999 yılında yaşanan "Rahşan affı" kararının etkisiydi. Çünkü cezaevinden çıkan birçok suçlu yeni cinayetler işlemişti.

        Tüm bu olayların ardından 1,5 yıl geçmişti. Yani tarih yaprakları Nisan 2007’yi gösteriyordu. Cinayet Masasının C Bölgesi'nin önemli ekiplerinden 4557 kod no'lu ekip Maltepe civarında bir çalışma yapıyordu. O anda telsizden “4522 merkez, 4555 müsait olduğunuzda telefonla görüşelim” diye bir anons geldi.

        SAVCI BEY BEKLİYORDU

        4522 kodlu yer cinayet masasının nöbetçi amirliğiydi. 4555 kodlu ekip şefi cinayet uzmanı Haydar Toprakçıoğlu anonsa cevap verdi. Ve kısa bir süre sonra Toprakçıoğlu, merkeziyle telefonla görüştü. Yaptığı telefon görüşmesinde Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidilmesi gerektiği söylendi. Toprakçıoğlu ekip arkadaşı Gökhan Can Başaran’la birlikte kendisini bekleyen savcının yolunu tuttu. Eğer savcı bey cinayet masasından birini çağırıyorsa bu sıradan bir iş olmayacaktı.

        REKLAM

        ŞOKE EDEN RAPOR

        Savcı beyin yanına doğru yola koyulan cinayet uzmanı Haydar Toprakçıoğlu, o gün gündemi sarsacak bir olayın başlangıcına ilk adımı nasıl attıklarını anlattı. Emekli cinayet uzmanı Haydar Toprakçıoğlu şunları söyledi:

        "Savcı beyin yanına gittiğimde, bana yaklaşık 1,5 yıl önce 'trafik kazasında öldü' diye denilen bir kişinin dosyasını anlattı. Trafik kazasında öldü sanılan kişinin Adlı Tıp Kurumu’nda çıkan raporunu verdi. Raporda ölen kişinin ‘Künt kafa travması’ sonucu öldüğü belirtiliyordu. Bunu görür görmez ‘Bu cinayet sayın savcım’ dedim. 'Evet dedi cinayet olacağını düşünüyorum' ben de dedi. O dönem trafik kazası denilmiş. Bu dosyaya siz bakın dedi.”

        KAZA SÜSÜ CİNAYET

        Raporu görür görmez 2005’te trafik kazasında öldüğü düşünülen kişinin cinayete kurban gittiğini anladığını anlatan Toprakçıoğlu “Kişi künt kafa travması sonucu ölmüş yani maktulün kafasına sert bir cisim vurulmuş ve bu kafasına vurulan sert bir cisimle ölmüştü. Bu kesinlikle bizim için ‘Kaza süsü’ verilmiş bir cinayet olayıydı” diye konuştu.

        REKLAM

        DELİLLER NASIL TOPLANACAK

        Aradan geçen bu zaman diliminde deliller nasıl toplanacaktı? Cinayete dönüşen bu olayın aydınlanması için savcılıktaki dosyayı alan Haydar Toprakçıoğlu ve ekip arkadaş Gökhan Can Başaran’la ilk işleri olay yerine gitmek oldu.

        Cesedin bulunduğu yerin çok sessiz sakin olduğunu belirten Toprakçıoğlu “Elimizdeki olay yeri inceleme verilerine de baktık, inceledik tabi. Sokağı gördük. Gece 04.00 sıralarında ihbar gelmiş. O saatlerde görgü tanığının olması imkansız bir sokak olduğunu gördük. Sessiz bir sokaktı. Olay üzerinde zaman geçmiş tabi. Olay yerindeki deliller silinmiş olabilir ama bizimde farklı çalışmalarımız var elbette” dedi.

        TÜM YAKINLARI MERCEĞE ALINDI

        Cesedi bulunan Hacı Duran Akar, kafasına sert bir cisimle öldürdükten sonra yola atılmış ve trafik kazası süsü vermek içinde araçla üstünden geçmişlerdi. Tam bir vahşet işlenmişti. Cinayetin adını böyle koyduklarını anlatan Toprakçıoğlu şöyle devam etti:

        “Ölenin çocukları savcı beye babaları öldükten sonra annelerin de tuhaf davranışlar olduğunu söylemiş. Bu bizim için çok önemli bir ayrıntıydı. Direkt aklımıza 'yasak ilişki cinayeti' olabilir diye düşündük. Çünkü ölen adamı araştırdık, kimseyle husumeti yok, borcu yok. Ya kendisinin ya da eşinin yasak ilişkisi olabilir. Bu tür vakalar çok gördük. Listeyi çıkartıp bir yandan istihbarat çalışması yaptık.”

        REKLAM

        EŞİNİN İLİŞKİ YAŞADIĞI KİŞİ

        Ölenin eşi Türkan Akar'ı yakın takibe aldıklarını anlatan deneyimli cinayet uzmanı Toprakçıoğlu, detayları şöyle anlattı:

        “Adam öldükten sonra eşinin bir yıl sonra kendi yanlarında çalışan bir işçiyle ilişki yaşadığını tespit ettik. Bu işçiye baktık. Bu kişi, adam ölmeden önce de onların yanında çalışan biriydi. Bu kişi radarımıza takıldı. Taşları yerine oturtmamız lazım. Bunun içinde titiz bir şekilde çalışmamız gerekiyordu.”

        TELEFON KAYDI

        Elde iki şüpheli vardı. Biri ölen kişinin eşi, diğeri eşinin sevgilisi yani işçisi. Emekli cinayet uzmanı Toprakçıoğlu, bu iki kişinin cep telefon kayıtlarının incelendiğini belirterek “Kayıtlara baktığımızda, şüphelilerin olay gecesi telefon görüşmeleri olduğunu saptadık. Ve ayrıca kadının sevgilisinin telefon sinyali de maktulün evine yakın yerlerde olduğunu gösteriyordu. Muhtemelen bunlar adamı eve yakın yerde öldürüp sonra da yola atarak trafik kazası süsü vermişlerdi. Elbette bunları delil bulmamız gerekiyordu” dedi.

        REKLAM

        KULLANDIĞI ARABA BULUNDU

        Olayın içinde başkaları var mı yok mu onları da tespit etmek için şüpheli olarak görülen kadının sevgilisi Cemalettin Atılgan geniş çaplı takibe alındı. Cinayet uzmanı Haydar Toprakçıoğlu şöyle devam etti:

        "Öldürülen maktulün üzerinden bir araç geçmişti. Yani olayda bir araç vardı. O araç bulunamamıştı. Biz bu aracı da bulmalıydık. Biz bu şüphelinin çok yakın bir arkadaşını tespit ettik. Baktık, arkadaşının bir arabası vardı. 'Bu da mı işin içinde' dedik. Ve şüphelinin haberi olmadan arkadaşıyla görüştük. Kendisi bize arabasını arada arkadaşına verdiğini söyledi. Bizim için artık taşlar tek tek yerine oturmaya başlıyordu.”

        KANLI SOPA

        Bu araba ayrıntısı üzerine şüphelinin arkadaşı her yönüyle sorgulanıyordu. Toprakçıoğlu, olaya uzanan en önemli izin, nasıl çıktığını şöyle anlattı:

        "Bu kişi arkadaşına arabasını veriyordu. 'Olay gününü arabanı verdin mi' diye sorduk. Bize dedi ki 'Ben arabamı verdim, arabamı bir gün sonra getirdi. Arabamı bana verirken bagajında kanlı bir sopa çıkartıp çöpe attı. Kendisine onun ne olduğunu sorduğumda bana yolda kavga ettim ama merak etme bir şey olmadı’ dedi. İşte biz en önemli delili bulmuştuk. Sopa ayrıntısı. Maktul kafasına vurulan sert bir cisimle öldürülmüştü. Muhtemelen bu sopayla vurulmuştu. Olay tamamen yasak aşka yürüyordu. Peki adam nasıl hatırlamıştı o günü arabasını vermesini. Arabayı teslim aldığı gün onun patronunun öldüğünü duymuştu. O yüzden o günü unutmamıştı."

        REKLAM

        “SUSMA HAKKINI” KULLANDILAR

        Yapılan çalışmalar sonucu 1,5 yıl sonra kaza süsü verilmiş bir cinayet dosyası çözüldü. Eldeki telefon kayıtları, görgü tanığının kanlı sopa ayrıntısı, yasak ilişkiyi de ortaya çıkartmıştı.

        Savcılığın talimatı üzerine maktulün eşini ve onun sevgilisini gözaltına aldıklarını anlatan Toprakçıoğlu, Gayrettepe’de yaşananları şöyle anlattı:

        “Şubeye götürdük. Avukat eşliğinde ifadelerini aldık ancak ikisi de susma hakkını kullandı. Biz iki yıl sonra elde ettiğimiz bilgilerle bu olayı çözdük. Birçok olaya baktık. Bu da baktığımız ilginç olaylardan biri oldu."

        CİNAYET SAYISI 603 OLDU

        İstanbul’da 2005 yılında 602 cinayet işlenmişti. Bu trafik kazası diye yazılan olay cinayetle sonuçlanınca, 2005 yılında işlenen cinayet sayısı 603’e yükseldi.

        MAHKEMEYE MEKTUP YAZDI

        Tutuklanan iki sevgili yargılanmaya başlandı. İki sevgili yargılama esnasında suçlamaları kabul etmedi. Ancak mahkemede çıkan çıkan cep telefon kayıtları ile iki sevgilinin, Hacı Duran Akar'ın öldüğü gün ve saatte olay yerinde oldukları ortaya çıktı. Mahkemeye mektup yazan şüpheli Cemalettin Atılgan, sevgilisinin kendisini tuzağa düşürdüğünü iddia ederek, Hacı Duran Akar'ı eşinin boğarak öldürdüğünü, cesedini götürdüğü olay yerine de kendisini randevu vererek çağırdığını savundu.

        AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

        Yapılan yargılama sonucunda, maktulün eşi ağırlaştırılmış müebbet cezası alırken, sevgilisi ise müebbet cezasına çarptırıldı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ