AYM'nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkındaki gerekçeli kararı Resmi Gazete'de
Son dakika haberine göre, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkındaki gerekçeli kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Ayrıca, ihraç edilen AYM Başkanvekili Alparslan Altan ve Cumhuriyet gazetesi kitap eki yayın yönetmeni Günay ile ilgili kararlar da Resmi Gazete'de yer aldı
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu gazeteciler Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın bireysel başvurusunda verdiği hak ihlali kararlarının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi, Alpay ve Altan'ın tutuklamanın hukuki olmaması gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvurulara yönelik "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkı ile "ifade ve basın özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.
Gerekçeli kararı aynı gün Yüksek Mahkemenin internet sitesinde yayınlanmıştı. Karar, bugün Resmi Gazete'de de yayımlandı.
Söz konusu ihlal kararları oy çokluğuyla alınırken, Mehmet Altan hakkındaki kararın bir örneğinin, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine, Alpay hakkındaki kararın bir örneğinin ise ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmişti.
Başbakan Yıldırım'dan AYM'nin kararı hakkında açıklama Başbakan Yıldırım, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 'hak ihlali' kararı için, "Doğru kararı verecek olan birinci derece mahkemesidir" demişti.
ALPARSLAN ALTAN VE TURHAN GÜNAY İLE İLGİLİ KARARLAR DA RESMİ GAZETE'DE
Anayasa Mahkemesinin (AYM), Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen AYM Başkanvekili ve üyesi Alparslan Altan ile FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan Cumhuriyet gazetesi kitap eki yayın yönetmeni Turhan Günay'ın bireysel başvurularına ilişkin kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
AYM Genel Kurulu, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan ve meslekten ihraç edilen AYM Başkanvekili ve üyesi Alparslan Altan'ın bireysel başvurusunu kabul edilemez bulmuştu.
Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararda, Alparslan Altan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezlekeye yer verildi. Gerekçeli kararda, Altan'ın örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı, örgüt içinde kod adının "Selahattin" olduğu bilgileri paylaşıldı.
Başvurucunun, isnat edilen suçla bir ilgisinin bulunmadığını ve suç işlendiğine dair somut delil olmadan tutuklandığını öne sürdüğü belirtilen gerekçede, bazı tanıkların ifadelerinde, Altan'ın FETÖ mensubu olduğu, Mahkemeye yapılan başvuruları takip ettiğinin kaydedildiği aktarıldı. Gerekçede, bu nedenlerle başvurucu yönünden suç şüphesinin varlığını doğrulayan belirtilerin dosya kapsamında bulunduğunun görüleceği belirtildi.
GÜNAY HAKKINDAKİ KARAR
Anayasa Mahkemesinin, FETÖ soruşturması kapsamında bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Cumhuriyet gazetesi Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay'ın bireysel başvurusuyla ilgili oy birliğiyle verdiği ihlal kararı da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Günay'ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilen gerekçede, Günay'ın sorumluluğunu üstlendiği kitap ekindeki bir yayın nedeniyle değil, gazetedeki manşet, haber ve yazılardan vakıf veya şirket yönetiminde bulunması nedeniyle sorumlu olması dolayısıyla suçlandığı bildirildi. Gerekçede, buna karşın Günay'ın, gazetenin yayın politikasının belirlenmesinde herhangi bir rol almadığını söylediği anlatıldı.
Turhan Günay'a ayrıca "FETÖ ile bağlantılı 4 kişiyle telefon görüşmesi yaptığı ve terör örgütü PKK ile bağlantılı olduğu belirtilen bir televizyonun kurucusu firmada çalışan birisi tarafından 600 lira havale edildiği" şeklinde suçlamaların yöneltildiği anımsatılan gerekçede, iddianamede telefon görüşmelerinin tarih ve içeriklerine yer verilmediği, parayı havale eden kişiyle PKK arasında oldukça dolaylı bir bağlantıya işaret edildiği vurgulandı.
Gerekçede, "Bu itibarla eldeki belgelere göre, somut olayda suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin soruşturma makamlarınca yeterince ortaya konulmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Kuvvetli belirtiler ortaya konulmadan başvurucu hakkında tutuklama tedbirinin uygulanması kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlalidir." ifadeleri kullanıldı.