Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım... Olmaz böyle şey
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım. Böyle bir şey olamaz. Bu işgalin farklı türüdür. Biz bunu İçişleri Bakanlığımızla yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değildir. Bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım, olmaz böyle bir şey. Böyle bir yanlış üzerine ne belediyecilik, ne demokrasiyi yakıştıramayız. Kararlılığımızı unutmadığımızı ifade etmek istiyorum" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri hakkında, " Partimin ve şahsımın ayağının tökezlemesini umut ediyorlar. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü. Ülkemiz içindeki ve dışındaki FETÖ'cülere sesleniyorum artık sonunuz geldi, artık atacak adımınız kalmadı. O FETÖ elebaşı da eninde sonunda gelecek. Hepsini adaletin karşısına çıkaracağız, topluyoruz" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu"nda konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Bu sempozyumun 31 Mart seçimleri öncesi gerçekleştiriliyor olmasını çok isabetli buluyorum. Bilimin ışığıyla aydınlanmamış yolların nereye çıktığını kestirmek çok zordur. Bu sempozyum geleceğe yakılmış bir ışıktır aslında.
Türkiye son 5 yıllık dönemde tarihi hadiseleri üst üste yaşadı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş bunlardan birisidir. Osmanlı döneminde Meşrutiyetin ilanıyla başlayan Cumhuriyetin ilanıyla başlayan yönetim şekli arayışımız çok partili dönemde de sürdü. Koalisyon döneminin çok ağır maliyeti oldu. Her sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamı yönetim sistemimizin değişmesi gerektiğini hep söylemiştir. 2011 yılından bu yana yönetim sistemimizin değişmesini hep ifade ettik.
"14 YILLIK ENFLASYON ORTALAMASI YÜZDE 70,3"
3 dönem hariç hepsi koalisyon. Son 30 yılda 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Şu anda muhalefete bakıyoruz enflasyonun en yüksek olduğu dönem şu andaki iktidarın dönemidir. 1989 enflasyon 64,3. 1990 enflasyon 60,4. 1991 enflasyon 71,1 ANAP dönemi, DYP-SHP enflasyon 66. 1993 71,1 DYP-SHP. 1994 enflasyon 120,3 DYP-SHP. 1995 enflasyon 76,1 DYP-SHP. 1996 79,8 Refah-DYP, 1997 enflasyon 99,1 ANAP-DSP, 1998 enflasyon 69,7 ANAP-DSP, 1999 68,8, 2000 enflasyon 39, 2001 68,5 enflasyon, 2002 enflasyon 29,8. Bundan sonra hep tek başına bizim iktidarımız. Enflasyon ortalamamız 9,54.
Ana muhalefet çıkıyor en yüksek enflasyon AK Parti iktidarı döneminde olmuştur diyor. Yalan üzerine siyaset, yalan üzerine yerel yönetim kurulu olduğu zaman çöp, çukurdan kurtulamazsınız. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman CHP zihniyetinden almıştım.
YENİ YÖNETİM SİSTEMİ
Türkiye'nin yeni yönetim sistemine geçme kararı çok ağır bir dizi krizin ardından ortaya çıktı. Gezi ile sokaklar, 17/25 ile hükümeti, çukur eylemleri ile ülkemizin birliğini, 2015'te siyasi istikrarımızı, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlere bu süreçte maruz kaldık. 15 Temmuz darbe girişimi bize derhal harekete geçmemiz gerektiğini gösterdi. MHP ile vardığımız uzlaşma ile bu değişimi tescil ettirdik. Kağıt üzerinde kalan güçler ayrılığını gerçek anlama kavuşturduk.
Ülkemizin huzurundan ve istikrarından rahatsız olan çevreler de boş durmadı. Bu defa ekonomik saldırı ile karşı karşıya kaldık. Bu saldırıyı da kısa sürede bertaraf ettik. Ekonomimizi dengeye kavuşturarak hedeflerimize ulaşma kararlılığımızı gösterdik. Her kesime yönelik destek programlarını hayata geçirdik.
Suriye başta olmak üzere ülkemize yönelik terör tehditlerini kaynağında yok etme politikamızı yürütüyoruz.
Son 16 yılda ülkemizi getirdiğimiz seviye, yeni yönetim sistemimizin imkanları, saldırılara karşı daha etkin karşı koyabilmemizi sağladı. Bu süreçte her alanda olduğu gibi yerel yönetimler konusunda da yeni ufuklara, yeni araçlara ihtiyacımız olacaktır. Bu sempozyumun önemli bir dönüm noktası olacağına inanıyorum.
"KENEVİR İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLIYOR"
Son zamanlar bu plastik poşetler vb. birçok ürünlerle ilgili olarak bir savaş başlattık. Bunun 500 yıl-750-1000 yıl bunu toprak eritemiyor. Savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Anacağım evde file dokurdu. File ile alışveriş yapar gelirdik. Bunun toprakla bir dostluğu var. O zamanlar bunlar kenevirden yapılırdı. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor.
Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şu anda biz de bunun çalışmasını yapıyoruz. Güzel olacak, şık olacak. Birileri de kalkar yine naylon poşetlerle piyasaya çıkabilir. 31 Mart yerel seçimlerinin çok büyük önemi var. Yapılamaz denmesin, biz çöp olayını İstanbul'da 1,5 yılda çözdük ve modern depolamaya geçtik.
"BİNDİRİLMİŞ KITALARLA SEÇİM OLMAZ"
Belediyeler tarafından verilen hizmetler, merkezi yönetimin tamamlayıcısı konumundadır. Yerleşim birimlerimizin ihtiyaçlarına göre şekillenebilmektedir. Ülkemizde demokrasinin gelişmesinde mahalli idarelerin tarihi fonksiyonudur. Demokrasimizin adeta laboratuvarı gibidir. Fakat, özellikle de burada şehircilik veya şehirler arası göçler, ilçeler, beldeler... Bizim beldede bizim amcaoğlunun, filancanın kazanması lazım. Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım. Böyle bir şey olamaz. Bu işgalin farklı türüdür. Biz bunu İçişleri Bakanlığımızla yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değildir. Bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım, olmaz böyle bir şey. Böyle bir yanlış üzerine ne belediyecilik, ne demokrasiyi yakıştıramayız. Kararlılığımızı unutmadığımızı ifade etmek istiyorum.
Küreselleşme denen olgu mahalli idarelerin önemini kaldırmamış, daha da güçlendirmiştir. Belediyeler artık sadece yol, kanalizasyon, çöplerle uğraşan kurumlar olmaktan çıkıp, sosyal, kültürel projelerin yürütücüsü haline gelmiştir. Her şey belediyelerin görev alanına girmektedir. Yeni sistemin kurumsal yapılarını oluştururken, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yerel yönetimler kurulu oluşturduk. Belediyelerin sürekli daha ileriye gitmesi için üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz.
DİKEY MİMARİ ELEŞTİRİSİ
Şehir demek medeniyet demektir. Bazıları medeniyeti sadece fiziki yapı veya kültürel iklim olarak görür. Medeniyetin özünde inanç ve ahlak vardır. Denizlerimizin kenarlarında, orman alanlarında buraları betona çevirme gayreti içinde olanlar var. Bu kapitalizm nelere muktedir. Orman falan kesiyor, götürüyor. Dikey mimari yapayım, malı götüreyim. Biz medeni olmayı bileceği ki o beton yükselişlerde değil, toprağa yakın olma anlayışında bulunacağız. Kimsenin gözyaşına bakmayacağız, yıkılacaksa yıkacağız. Biz böylesine köklü bir değişimin, merkezi ve mahalli idarelerin işbirliği ile olacağına inanıyoruz. Amacımız 82 milyon vatandaşımızı kucaklayacak bir çalışma ile ülkemizin her köşesinde değişimi gerçekleştirmektir.
Türkiye ve Türk milleti olarak tarih boyunca hiçbir zaman zahmetsiz yollarda yürümedik. Her anımız tetikte geçti. Bugün de aynı durumdayız. Mimar Sinan'ın ömründe 780 projesi var. Aradan 100 yıllar geçti biz hala Mimar Sinan'ın camileriyle, medreseleriyle övünüyoruz. Aynı şeyi şimdi övünebiliyor muyuz? Yüzyıllar sonra bu tür eserleri görebilecek miyiz? Bizim bunu başarmamız lazım. Öyle eserler ortaya koyalım ki torunlarımızın torunları o eserleri görsün.
FETÖ MESAJI: ARTIK SONUNUZ GELDİ
İçeride ve dışarıda pek çok nifak odağına karşı geceli gündüzlü mücadelemizi sürdürüyoruz. Karşımıza cesaretle çıkan düşmandan korkmayız. Bizim için asıl düşman içimize sızdırılmış düşmanlardır. Son zamanlarda bunlardan en alçağı olan FETÖ'nün saldırısına maruz kaldık. Ülkemizi işgal etmek isteyenlere karşı kapıyı içeriden açmaya kalkmıştır. FETÖ'nün hamlelerini milletimizle birlikte durdurmayı başardık.
17/25 Aralık'ta biz mücadele çağrısı yaptığımızda bu konuyu günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Bazılarına 15 Temmuz bile yetmedi. Bu çevreler aynı teraneleri gündeme getiriyor. Onlardan cesaret alan terör örgütü mensupları devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Örgüt mensupları davaları uzatmak, devlet görevlilerini yıldırmak için akılalmaz yöntemlere başvuruyorlar. Terör örgütleri için her seçim bir umut haline dönüştü. Partimin ve şahsımın ayağının tökezlemesini umut ediyorlar. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü. Ülkemiz içindeki ve dışındaki FETÖ'cülere sesleniyorum artık sonunuz geldi, artık atacak adımınız kalmadı. O FETÖ elebaşı da eninde sonunda gelecek. Hepsini adaletin karşısına çıkaracağız, topluyoruz. Bunların yaptığı iş mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Korkunun ecele faydası yok. Yaptıkları ihanetin bedelini ömürleri boyunca ödeyecekler. 251 şehidimizin bedenini şahadet makamında izliyorsak da onlar da bizi izliyorsa biz onlarla beraberiz. milletimiz 31 Mart'ta arkasında FETÖ gölgesi bulunanlara gereken cevabı vereceğine inanıyorum."