Süleyman Soylu'dan sert açıklama: Ülkene gel, adalete teslim ol
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü soruşturması kapsamında aranan ve bir süredir yaptığı Youtube yayınlarıyla birtakım iddiaları dile getiren Sedat Peker'e seslenerek, "Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol" ifadelerini kullandı. Soylu, açıklamasında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın sözleri için de "Belki dil sürçmesidir" ifadesini kullandı. Soylu'nun açıklamaları ile ilgili soruları yanıtlayan Mehmet Ağar da "Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından ve sinirliliğinden burada bir sürç-i lisan söz konusu" dedi. Ağar, Soylu'yu takdirle takip ettiğini söyledi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir süre önce hakkındaki organize suç örgütü soruşturması kapsamında evi aranıp birlikte hareket ettiği öne sürülen "adamları" gözaltına alınan Sedat Peker'in sosyal medyadaki iddialarına sert karşılık verdi. Soylu, "Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol" dedi.
Hakkında kırmızı bülten talep edilen Sedat Peker, YouTube’da yayınladığı videolarla önce eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, oğlu AKP Milletvekili Tolga Ağar ve bazı kurumlarla ilgili sonrasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dönük iddialarda bulundu.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, hakkında "organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker’in Bodrum Marina ile ilgili açıklamalarını reddederek, iddiaların saçma sapan ve utanç verici olduğunu söylemişti.
Peker’in Elazığ iddialarına da AKP Milletvekili Tolga Ağar cevap verirken konuya dönük hem Jandarma Genel Komutanlığı hem de Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı yaptıkları açıklamalarla söz konusu iddiaları yalanlamıştı.
Son olarak da İçişleri Bakanı Soylu, yurt dışına kaçan Sedat Peker'in sosyal medyada yayınladığı video mesajlarına yazılı olarak sert bir yanıt verdi.
Soylu şu ifadeleri kullandı:
"Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum..
Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği,
yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı.
Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı.
Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor.
Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum:
İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim.
Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol.
Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır.
Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice”siyaset malzemesi haline getiren
Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var.
Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var
Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var.
Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var.
Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var.
Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var.
Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var.
Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var
Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var.
Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var.
Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında
Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti.
Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır.
Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım.
Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için.
İddiana, iftirana gelince...
Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi.
Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum.
İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum.
Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var.
Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim.
Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım.
Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın.
Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim.
Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim,
nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır.
Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık.
Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım.
Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir.
Aziz milletimize saygılarımla.
Not:
Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle.
Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir.
İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır.
Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil."
AĞAR: SÜRÇ-İ LİSAN
Soylu'nun bu açıklamasının ardından Sözcü'ye konuşan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, “Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından ve sinirliliğinden burada bir sürç-i lisan söz konusu. Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum. Bundan dolayı kalbi olarak özür diliyorum. Özellikle sayın İçişleri Bakanı gerçekten çok takdirler kendisini takip ediyorum. Gerek terörle mücadelede gerek organize suçlarla mücadelede gerek teşkilata verdiği güven dolayısıyla fevkalade başarılı görev sürecini devam ettiriyor. Allah da uzun yıllar devam ettirsin" diye konuştu.
SON GELİŞMELER
14 Nisan’da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Sedat Peker'in da aralarında olduğu 63 kişi hakkında 'organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak' suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 54 kişi gözaltına alınmıştı.
Türkiye'de 2007 yılında "organize suç örgütü liderliğinden" hüküm giyen ve 2014'te cezaevinden tahliye edilen Peker’in son olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai şehrinde olduğu iddia ediliyordu.
Peker daha önce 2019'da yerleştiği Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nde 18 Ocak'ta gözaltına alınıp, sınır dışı edilmiş ve Kosova'ya gitmişti.
Balkan Insight adlı internet sitesine konuşan Kosova yetkilileri, Peker'in Kosova pasaportu olmadığını, kendisine geçici oturum izni verildiğini söylemişlerdi.
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nde bu hafta dokuz polis yabancı suçlulara sahte pasaport sattıkları iddiasıyla gözaltına alınmış; ana muhalefet partisi lideri Hristijan Mickoski, Sedat Peker adına da Djadin Ademovski adıyla sahte kimlik ve pasaport düzenlendiğini iddia etmişti.