Türk Lirası'nın 8 destekçisi 5 köstekçisi var
Türk Lirası'nın döviz karşısında bundan sonraki durumunu yaklaşık olarak 13 farklı gelişmenin belirleyeceği görülüyor. Bu gelişmelerden 8'i Türk Lirası'nı desteklerken 5'i TL'nin karşısında konumlanmış durumda. TL'yi destekleyen pozitif tarafta yurtiçi yerleşiklerin döviz hesaplarını 1 ayda yaklaşık 10 milyar dolar aşağı çekerek 209 milyar dolardan 198 milyar dolara indiren Kur Korumalı Mevduat başrolü oynuyor. Diğer tarafın liderliği enerji fiyatları ve enflasyonda.
Dolar kurunun çıldırıp 18 lirayı aştığı dönemleri en azından şimdilik geride bıraktık ama tasarruf sahipleri hala dolar kurunu merak ediyor. Sorular iki yönde de geliyor. İlk soru acaba yeniden eski günlere dönülür mü kaygısını taşırken ikinci soru kurun aşağı gidip gitmeyeceği şeklinde oluyor. Hem şimdiye kadarki gelişmeler hem de piyasa beklentileri Türk Lirası'nın döviz karşısında bundan sonraki durumunu yaklaşık olarak 13 farklı gelişmenin belirleyeceğini gösteriyor. Bu gelişmelerden 8'i Türk Lirası'nı desteklerken 5'i TL'nin karşısında konumlanmış durumda. TL'yi destekleyen pozitif tarafta karar çıktıktan sonra yurtiçi yerleşiklerin döviz hesaplarını 1 ayda yaklaşık 10 milyar dolar aşağı çekerek 209 milyar dolardan 198 milyar dolara indiren Kur Korumalı Mevduat başrolü oynuyor. Açıklandığı 20 Aralık 2021'den itibaren kurdaki ateşi söndüren KKM'nin bu başarısının sürmesi TL açısından olmazsa olmaz durumda. Yeni başlayan yastık altı altın kampanyası ve reeskont kredilerinin Kur Korumalı Mevduat'a geçiş şartı da KKM'ye paralel önemde. Bu doğrultuda şirketlere getirilen vergi avantajını da aynı çerçeve içinde görebiliriz.
TURİZM HİÇ BU KADAR ÖNEMLİ OLMAMIŞTI
Ekonomide beklentiler tabii ki önemli. Beklentilerin iyi veya kötü olması hem yatırım ve harcamayı hem fiyatları etkileyen en önemli unsur. Türkiye bu yıl cari açığın kapanıp cari fazlaya dönülmesi ve dolayısıyla kurdaki ateşin kalıcı olarak söndürülmesi için turizm gelirlerini fazlasıyla önemsiyor. Bu nedenle turizm gelirlerinin pandemi öncesi rakamlara dönmesi çok önemli. Pandeminin etkisinin azalması ve şu anki konumu ile zayıf Türk Lirası bu beklentiyi artırıyor.
Türk Lirası'nın önemli bir destekçisi de başta ihracat bedellerinin yüzde 25'inin Merkez Bankası'na park etme zorunluluğu ve KKM nedeniyle çözülen dövizleri Merkez'in topladığı görünüm nedenleri olmak üzere Merkez Bankası'nın rezervlerini artıracağı beklentisi. Geçtiğimiz yıllarda oldukça eleştirilen Merkez Bankası rezervleri piyasa güveni açısından önemli nitelikte.
YÖNETİLEN PARA POLİTİKASI
Vergi indirimleri ve beklenen enerji fiyatlarındaki indirim beklentisi ise enflasyonu ve dolayısıyla döviz kurunu olumlu etkileyebilecek unsurlar olarak görülebilir. Çünkü enflasyon aynı zamanda KKM ve bugün bir düzene oturan Türk Lirası ve döviz dengesinin de en büyük risk unsurlarından birisi olarak görülüyor. Uzmanlar önceki döneme göre ekonomi yönetiminin para piyasalarının yönetme isteğinin piyasayı olumlu etkileyen önemli bir unsur olduğunu belirtiyor.
UKRAYNA, ENERJİ FİYATLARI VE FED
Diğer tarafın liderliği ise biraz içiçe geçmiş durumda. Çünkü birbiriyle etkileşim halindeki nedenler. Enerji fiyatlarındaki artış Türkiye'nin enerji faturasını artırıp cari açığının sürmesini sağlarken tabii ki ülkeden döviz çıkışını sağlıyor. Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginlik bir yandan bel bağladığımız turizm gelirleri üstünde demoklesin kılıcı gibi dolaşırken diğer yandan global çapta enerji fiyatlarını yükselterek Türkiye'nin aleyhine işliyor. Bu yıl cari açığın fazlaya dönmesi beklentisi varken enerji fiyatları nedeniyle bu beklenti şu anda sekteye uğramış durumda.
İhracat bedelinin yüzde 25'inin Merkez Bankası'na verilmesi zorunluluğu bir yandan Merkez'in rezervlerini artıracağı için olumlu etki yaparken diğer yandan piyasada en azından ithalatçıların bulması gereken döviz miktarını azalttığı için TL'nin aleyhine çalışan bir madde olarak karşımızda duruyor. Tabii ki Amerikan Merkez Bankası FED başta olmak üzere büyük merkez bankalarının küresel enflasyon nedeniyle piyasadan likidite çekip faiz artırım sürecine gidecek olması tüm gelişmekte olan ülke paraları gibi Türk Lirası'nı da olumsuz etkiyen bir unsur.
FAİZ ENFLASYON MAKASI NEREYİ KESECEK?
TL'nin karşısındaki önemli güçlerden birisi de enflasyon. Yüzde 14 politika faizi, yüzde 17 KKM faizi ve yüzde 20 piyasa faizi ile yüzde 48 enflasyon önemli bir tezat oluşturuyor.
Bu denli yüksek negatif reel faizin tüketimi artırıp ithalatı canlandırıp canlandırmayacağına dair soru can alıcı hale gelmiş durumda. Normalde enflasyonun hızla aşağı geliş faiz ile arasındaki makası kapatması halinde bu risk önemini yitirebilirdi ancak başta enerji fiyatları olmak üzere küresel enflasyon Türkiye'nin enflasyonu üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Yüksek negatif faizin ekonominin unsurları üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak edilen önemli bir konu. Eğer bu durum tüketimi artırırsa talep dengesinde ve dış dengede bozulmayı ithalat lehine bozup Türk Lirası'na önemli engel teşkil edebilir. Ancak ithalatta talep artışı konusunda yine zayıf Türk Lirası'nın varlığını unutmamak lazım.