Trump'ın kilit ismi
ABD Dışişleri kaynaklarına göre, Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, yeni yönetimin Orta Doğu stratejisinde önemli bir rol üstlenecek. Kushner'in, Trump'ın resmi yönetim yapısında yer almayacağı ancak Orta Doğu politikaları konusunda dış danışman olarak çalışacağı belirtiliyor. Trump'ın ilk başkanlık döneminde bölge liderleriyle kurduğu güçlü ilişkiler ve kazandığı güven, Kushner'i bu alanda vazgeçilmez bir isim haline getiriyor. Habertürk TV Dış Politika ve Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
ABD Dışişleri kaynaklarına göre, Donald Trump’ın damadı Jared Kushner, yeni yönetimin Orta Doğu stratejisinde önemli bir rol üstlenecek. Kushner’in, Trump’ın resmi yönetim yapısında yer almayacağı ancak Orta Doğu politikaları konusunda dış danışman olarak çalışacağı belirtiliyor. Trump’ın ilk başkanlık döneminde bölge liderleriyle kurduğu güçlü ilişkiler ve kazandığı güven, Kushner’i bu alanda vazgeçilmez bir isim haline getiriyor.
Orta Doğu’da Stratejik Bağlantı
Kushner, 2017-2021 yılları arasında Trump’ın kıdemli danışmanı olarak ABD-İsrail ilişkilerini güçlendiren ve “Yüzyılın Anlaşması” ile “İbrahim Anlaşmaları” gibi önemli girişimleri yöneten bir figür olarak tanındı. Dışişleri kaynakları, Kushner’in bölgedeki liderlerle kurduğu benzersiz ilişkilerin, yeni yönetimin Orta Doğu politikalarına hız kazandıracağını ifade ediyor. Trump’ın danışman ekibinde Kushner kadar güven kazanan başka bir isim olmadığı, bu güvenin uzun bir süreçte inşa edildiği vurgulanıyor.
Yeni Dönemde Rolleri ve Beklentiler
Kushner’in yeni dönemde Orta Doğu politikalarının odak noktası olarak, İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki normalleşme sürecini genişletmesi ve bölgede “ekonomik barış” yaklaşımını teşvik etmesi bekleniyor. ABD Dışişleri kaynakları, Kushner’in bölgedeki liderlerle olan doğrudan temaslarının, yeni yönetimin diplomatik hedeflerini gerçekleştirmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Trump’ın, 20 Ocak’taki yemin töreni sonrası Kushner’in rehberliğinde Orta Doğu’daki diplomatik stratejilere yeniden odaklanması ve özellikle İbrahim Anlaşmaları’nın kapsamını genişletmeye çalışması öngörülüyor. Ancak bu hamlelerin bölgedeki diğer ülkeler ve Filistin yönetimi tarafından nasıl karşılanacağı, yönetimin karşılaşacağı en büyük sınavlardan biri olacak.
