Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji “Verilerimizi işleyen teknoloji devleri artık yeni siyasal aktör” - Teknoloji Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Hızla dönüşen bilişim teknolojilerinin, devlet ve hukuk yapısını temelden etkileyebilecek yenilikleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Küzeci, “Bilişim teknolojilerinin hukuk ve devlet yapısında yol açtığı değişimin henüz başındayız ve bu değişimin içinde yer aldığımız için önümüzdeki dönemde nasıl seyredeceğini de öngöremiyoruz” dedi.

        REKLAM

        Sanal dünyada ülkelerin sınırlarının eskisi kadar kolay çizilemediğini belirten dijital hukuk uzmanı Küzeci, “İnsanlar artık sadece fiziksel olarak yakınlardakilerinle değil dünyanın öteki ucundaki kişilerle de etkileşime girebiliyor. Yapay zeka gibi teknolojiler, karar verici birim olarak insanın konumunu sorgulatan bir gelişim çizgisinde ilerliyor. Bu süreçte siyasal iktidarlar da bir dönüşüm yaşıyor” diye konuştu.

        “Keşfedecek Çok Şey Var - Teknoloji” podcast yayınında, dönüşen teknolojiler odağında kişisel ve dijital verilerin hukuk sistemi, toplum ve devlet yapısı üzerindeki etkilerini değerlendiren Elif Küzeci, şunları söyledi:

        “Verilerimizi işleyen teknoloji ve bilişim devleri, yeni siyasal aktörler olarak güçlenmeye başlıyor. Sayısal kuvvetler ayrılığı, sayısal anayasacılık gibi ifadelerle gittikçe daha fazla karşılaşıyoruz. Bilişim devleri açısından siyasi yönde bir güç yoğunlaşması olduğunda, buna karşı da meşruiyeti de sağlayacak bazı mekanizmaların geliştirilmesi önümüzdeki dönemde daha da güçlü bir şekilde tartışılacak.”

        “YÜRÜME ŞEKLİ BİLE ARTIK KİŞİSEL VERİ”

        Dönüşen teknolojilerle birlikte kişisel veri tanımının da derinleştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Küzeci, “Bize ilişkin olan her türlü bilgi, hukuksal düzlemde kişisel veri olarak kabul ediliyor. Bu noktada biyometrik veriler özellikle önemli ve biyometrik veriler bizim sadece iris, kulak çeperi, avuç içi veya damarlarımızla ilişkilendirilen veriler değil, davranışsal biyometrik veriler de mevcut. Yürüme şekliniz, klavyede yazma şekliniz de sizinle ilişkilendirilebildiği sürece artık kişisel veri olarak kabul ediliyor” dedi.

        REKLAM

        Dünya genelinde şu an itibariyle 140’ın üzerinde devlette kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yürürlükte olduğunun ancak neredeyse hayatın her alanına dokunduğu için bu yasal düzenlemelerin eksikliklerinin de bulunduğunun altını çizen Küzeci, “Yapay zeka destekli bir robotun işleyebileceği bir suçu hukuk sistemi nasıl değerlendirir? Üreticisi mi, yazılımını geliştiren mi, yoksa satın alıp kullanan mı sorumlu olur?” sorusuna şu cevabı verdi:

        “YAPAY ZEKA, EN AZINDAN ŞİMDİLİK İSYAN ETMİYOR”

        “Yapay zeka, gerçekten dönüştürücü gücü en yüksek olan teknolojilerden biri. Ancak bugün itibariyle yapay zeka ve suç olgusunu tartışmamızı gerektirecek bir durum ile pek karşılaşmıyoruz. Çünkü bir kişinin suç işleyebilmesi için herşeyden önce bir fiil ehliyetine sahip olması gerekir. O suçun faili olması ve ondan dolayı ceza alması için; doğru ile yanlış, hukuka uygun ile aykırı olan arasında bir değerlendirme yapabilecek durumda olması gerekiyor. Şu anda en gelişmiş yapay zeka teknolojileri bile dahil olmak üzere kendi kararlarını kendileri alabilen ya da kendi hedeflerini kendileri belirleyebilen teknolojiler değil. Yapay zeka kendi hedeflerini değiştiremiyor. Örneğin siz çeviri için bir yapay zeka geliştirdiğiniz zaman, ‘ben çeviri yapmak değil, makarna yapmak istiyorum’ diyemiyor. En azından şimdilik kesinlikle isyan etmiyorlar.”

        SÜRÜCÜSÜZ ARACIN KARIŞTIĞI KAZADAN KİM SORUMLU OLACAK?

        Yapay zeka ve robotik alanında şu anda sadece geliştiricilerinden kaynaklı yanlış kodlama veya eksikliklerin sözkonusu olabileceğine değinen Elif Küzeci, şunları söyledi:

        “Dolayısıyla, şu anda olası bir suç vs. durumunda yapay zeka veya robotu sorumlu tutmamız söz konusu değil. Çünkü kendi başına karar verebilen bir yapı değil. Ama mesela sürücüsüz araçlarda, yapay zeka teknolojileri kullanılıyor. ‘Sürücüsüz araç bir kişiye çarpıp, zarar verdiğinde, bundan kim sorumlu olacak?’ sorusunun, ‘Sorumlu budur’ diye verebileceğimiz kestirme bir yanıtı yok. Bu noktada, birden fazla aktörün bir arada sorumluluğu sözkonusu olabilir. Ama bu soru, yakın gelecekte daha çok tartışılması gereken önemli bir konu olacak.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ