Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Ceyda Erenoğlu yazı, mutluluk ölçüm

        Ceyda ERENOĞLU/cerenoglu@htgazete.com.tr

        Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçen hafta yayımladığı araştırmaya göre ülkemizde mutlu olduğunu söyleyen bireylerin oranı 2012’de yüzde 61’ken, bu oran 2013’te yüzde 59’a gerilemiş. Mutsuz olduğunu beyan edenlerin oranı ise yüzde 10.2’den 10.6’ ya yükselmiş. “Mutlu musunuz” sorusuna mutsuz olduğu halde doğru yanıt vermeyenler olabilir düşüncesinden yola çıkarak kişinin kendi mutluluğunu ölçüp ölçemeyeceğini araştırdık. Erasmus Ruh Sağlığı Atölyesi’ nden Uzman Dr. Osman Seçkin, herkesin kendi başına okuyup değerlendirebileceği bir mutluluk ölçümü hazırladı.

        Ancak ölçümden önce Seçkin, nasıl mutlu olunacağıyla ilgili bazı noktalara dikkat çekiyor. Mutluluğu doğru yerde mi arıyoruz? Gerçek mutluluğa ulaşmak çok mu zor, yoksa mutluluğun çok kolay elde edildiğine mi inanmak istiyoruz, gibi sorulara Seçkin’in farklı bir yaklaşımı var: “Gerçek mutluluk için mutsuzluğa dayanın.” Bilimin ölçüp biçip sınanmış veriler ortaya koyduğunu ve sorularla ilerlediğini söyleyen Seçkin “Mutluluk da tıpkı başarı ve umut gibi karşıtıyla birlikte vardır. Mutsuzluğu yadsıyarak mutlu olmak imkânsızdır” diyor.

        HER GİRİŞİM DİĞERİNİN KAPISINI AÇAR

        Mutluluğun, pozitifliğin, temelsiz özgüvenin, girişkenliğin ve başarının aşırı önemli hale geldiği günümüzde, sadece mutluluk peşinde koşmak yani kalıcı mutluluk yanılsaması da bir mutsuzluk nedeni değil mi? Oysa etkili bir yaşam; verimli çalışma, çok seçenekli düşünebilme ve düzenli çabalardan oluşur. Seçkin’e göre bu nedenle mutluluğun, seçilmiş sorumlu davranışların ödülü gibi bir yan ürün ve değişik derecelerde hoşnutluk veren bir duygulanım olarak görülmesi gerekiyor. Nasıl başarısızlıklar başarının anası ise mutsuz anlar da mutlu anların güdüleyicisi olarak değerlendirilmeli. Mutluluk bir yolculuk biçimi ve bir başlama noktası var. “Arayışın ümit ürettiği gerçeğinden yola çıkılacak olursa kişinin kendisini ölçerek durduğu şu an ki noktanın başlamak için en ideal yer olduğu görülür” diyen Dr. Osman Seçkin’e göre her girişim diğerinin kapısını açar. Başkalarını, çalışmayı, bağ kurmayı sevmek, bir ve bütünü görebilmek, değişimi tolere edebilmek mutluluktan öte, keyifli ve huzurlu bir yaşam için vazgeçilmez. Ancak bu, kısa ve tek biçimi olmayan çetin bir yol. Bu yolculuk henüz yap(a)madıklarımızı yapabilmek, şu an ise tadını çıkarmak için var. Yaşamdan zevk alma kapasitenizi artırmak için sorulacak soru belli; “Acaba mutlu muyum?

        MUTLULUK ÖLÇÜMÜ DEĞERLENDİRMESİ

        Samimi yanıtlarınızla değerlendirin ve mutluluğa ne kadar yakın ya da uzak olduğunuzu görün...

        • Düşüncelerinizin size ait olduğuna inanıyor musunuz?
        • Duygularınızı denetleme yeteneğine sahip misiniz?
        • İç motivasyon odaklı mısınız?
        • Onaylanma gereksiniminizden bağımsız hareket edebiliyor musunuz?
        • Davranış ilkelerinizi kendiniz belirleyebiliyor musunuz?
        • Abartılı bir adalet ve haklılık tutkusundan bağımsız ve esnek düşünebiliyor musunuz?
        • Kendinizi olduğunuz gibi kabul edip şikayet etmekten sakınabiliyor musunuz?
        • Bir kurtarıcı gereksiniminden bağımsız mısınız?
        • Eleştirmek yerine iş yapmayı mı yeğlersiniz?
        • Gizemli ve bilinmeyeni kabul eder misiniz?
        • Kendinizi mutlak anlamda tanımlamaktan kaçınır mısınız?
        • Kendinizi her zaman ve her koşulda sevebilir misiniz?
        • Tüm bağımlılık ilişkilerinizi yok edebildiniz mi?
        • Kendi tarzınızı geliştirebiliyor musunuz?
        • Kendinizi suçlama ve yaşamınızda hatalar bulma alışkanlığından kurtulabildiniz mi?
        • Abartılı bir suçluluk duygusundan bağımsız hareket edebiliyor musunuz?
        • Gelecek endişesi ve belirsizlikle yeterince baş edebiliyor musunuz?
        • Sevgi verip alabiliyor musunuz?
        • Yaşamınızdan öfkeyi atabildiniz mi?
        • Bugünün işini yarına bırakma anlayışını terk edebildiniz mi?
        • Başarısızlığı kabul etmeyi öğrendiniz mi?
        • Önceden plan yapmadan, anı yaşayıp eğlenebiliyor musunuz?
        • Sizinle ilgili esprileri olgunca kabul edip yaşama bir şaka olarak bakabiliyor musunuz?
        • Başkalarının size karşı tavırları istediğiniz gibi mi?
        • Kusurlarınızı düzeltme gereksinimi yerine gelişme potansiyelinizden mi motive olursunuz?

        YANIT ANAHTARI

        10 evetiniz varsa:İş, güç ve güvence sorunları yüzünden, yeterince kendiniz olamayıp tekrarlı davranışlar tuzağındasınız. Hayalleriniz artıyor, hedef koyma cesaretiniz kırılıyor. Unutmayın, zaman geçiyor, acele davranıp evetlerinizi artırın.

        15 evetiniz varsa: Haz odaklı acıdan, anlamlı bir yaşamdan kaçan, hem uysal hem de geçimsiz bir yoldasınız. Bunların tersini yaparsanız özerkliğiniz artar. Böylece kendini seven mutlu, daha iyi bir insan olabilirsiniz.

        Evetleriniz 20’yi bulmuşsa: Çalışan, seven, mizah duygusu gelişmiş, hayli mutlu bir insansınız. Çevrenizde aranıyor, örnek alınıyorsunuz. Böyle devam edin.

        Evetleriniz 25 i bulmuşsa: Bilge bir kişisiniz. Lütfen saklandığınız yerden çıkın ve daha erişilebilir olun. Isı ve ışık için güneş yetmez. Sizin gibi insanlara ihtiyacımız var.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ