Enflasyonda tepeden dönüş
Ekim ayında tüketicide yüzde 85.51, üreticide yüzde 157.69 ile zirveye çıkan enflasyonda geriye dönüş başladı. Kasım ayında üretici fiyatları yüzde 136.02’ye, tüketici fiyatları küçük bir gerilemeyle yüzde 84.39’a indi.
➔Dahası düşüşün devamının gelmesi kesin gibi. Özellikle aralık ayında TÜFE’den çıkacak olan aylık yüzde 13.58’lik rakamın yerine yüzde 3’lük bir artış gelirse enflasyon yılı yüzde 70’in altına gerileyerek yüzde 67.2’den bitirecek. Rakam yüzde 4 gelirse enflasyon yüzde 68.8 olacak. Düşük ihtimalle aylık yüzde 2 enflasyon olursa yıllık enflasyon yüzde 65.6’ya inecek. Böyle bir güçlü baz etkisi var.
➔Sonraki aylarda baz etkisi devam da edecek. Çünkü ocak ayı enflasyonu rakamı yüzde 11.10 gibi yine çift haneli. Bitişikte Ak Yatırım’ın hazırladığı ve son üç aylık eğilim korunursa ay ay enflasyonun nereye ineceğinin bir grafiği var. Ocakta yüzde 55.6’ya, şubatta yüzde 52.9’a, martta yüzde 49.7’ye, nisanda yüzde 44.6’ya, mayısta 44.7’ye ve haziranda yüzde 42.1’e iniyor. Kısaca enflasyon 6 ayda yarı yarıya düşebilir.
➔Eğer zamanında yapılacaksa bu düzeye yakın bir enflasyonla seçime gidilmiş olacak.
KURUN BELİRLEYİCİLİĞİ
➔Döviz kurundaki gelişmelere göre enflasyon oranı daha düşebilir veya yükselebilir. KKM’nin etkisiyle kur iyice kontrol altına girdi. Son dönemde döviz akımlarının hızlanması ve ters dolarizasyonla dolar yerinde sayarken enflasyon artışı nedeniyle TL değerlenmeye başladı bile.
➔Burada hükümet karar verici konumunda. Eğer cari açığı göze alıp enflasyonu biraz daha aşağı bastırmak isterse döviz kurlarını düşürebilir. Bu imkanı artık var. Ancak ihracat yüzde 3 artışa kadar yavaşladı ve ihracatçılar büyük baskı altında.
➔Önümüzdeki aylarda enflasyonun düzeyini belirleyecek gelişmelerden biri yılbaşında asgari ücrete, ücretlere, maaşlara yapılacak zammın oranı olacak. Enflasyon oranının kayda değer üzerinde artışlar talep yoluyla enflasyonu besleyecektir.
➔Aynı zamanda EYT yasallaşırsa geniş kitlelerin emekli edilmesi, ödenecek tazminatlar da belli bir şekilde harcamaya dönecek.
➔Bunun karşılığında enflasyonu aşağı çekecek ve ithal fiyatlarını, dolayısıyla üretici fiyatlarını dizginleyecek tek faktör döviz kurları olacak.
➔Elbette bu sırada kamusal zamlar tutulacak, bekletilecek ve seçim sonrasına ertelenecek.
YARI YARIYA DÜŞEBİLİR
➔Bütün bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon seçim öncesinde belki yüzde 40’ın altını bile görebilir. Yani bugünkü seviyesinin yarısına inebilir. Tabii ki seçimin ne zaman yapılacağına bağlı. Bir de döviz kurlarını zıplatacak büyük bir dış etken devreye girmezse.
➔Ancak bu enflasyon düşüşü büyük ölçüde baz etkisine, daha düşük ölçüde döviz kurları ve kamusal zamların tutulmasına bağlı görünüyor.
➔Dolayısıyla seçim sonrasına ait enflasyonun seyri konusunda bir kestirimde bulunmak güç. Sandıktan ne sonuç çıkacağı, seçim sonrası iktidarın atacağı adımlar ve izleyeceği ekonomi politikası belirleyici olacak.
➔Karar vericiler için seçim öncesinde düşen enflasyondan ziyade seçim sonrasındaki enflasyonun düzeyi önemli olacak. O dönemde enflasyonla kararlı ve kalıcı bir mücadele başlatılıp başlatılmayacağı daha belirleyici.
SÜTTE YAŞANAN ETTE YAŞANMASIN
➔Dün açıklanan enflasyon verileri arasında dikkat çekici gelişme ise enflasyonda dönüş başlamasına rağmen gıda fiyatlarının artışını sürdürmesi ve yüzde 102.55 düzeyine varmasıydı. Artışlarda başı da süt ve süt ürünleri çekiyor.
➔Gıda da ayrıca üretici ve türetici bazında ciddi farklılık yaşanıyor. TÜFE’de gıda ve içecek grubu yıllık fiyat artışı yüzde 102.55 iken, ÜFE’de gıda ürünlerinin yıllık artışı yüzde 138.58 düzeyinde.
➔Dolayısıyla gıda ürünlerinde fiyat artışlarının gerisinde üreticinin artan maliyetleri söz konusu. Üreticiden çıktıktan sonra malın tüketiciye kadar ulaştırılmasında ekstra bir artış yok, hatta düşüş var.
➔Söz konusu maliyetlerse döviz kuru kontrol altında kaldıkça maliyetler de artmayabilir. Ne de olsa tarımda ithalatın payı yarıdan biraz fazla.
➔Ama bu durum süt ve süt ürünlerindeki yüksek fiyat sorununu çözmüyor. Önlem alınmazsa çok kısa süre sonra kırmızı ete sıra gelecek.
➔İthalata bağlı bakım maliyetlerinin artmasından ve süt satış fiyatlarının yeteri kadar artmamasından dolayı süt besicileri hayvanlarını kesime götürdü. Üretim düştü. Darboğazın aşılması özel bir önlemi gerektiriyor.