Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yavan bir ilk yarı oldu. İki takımın da ‘önce tedbir’ felsefesi tatsız tuzsuz bir oyun ortaya çıkardı.

Galibiyete ihtiyacı olan ev sahibi Galatasaray’ın maçı kontrollü oynama düşüncesi bunda etken oldu. Tudor’un aldığı tedbirlere bakarsak her halükarda önce Beşiktaş’ı durdurmayı düşünmüş. Kurduğu 5’li defans organizasyonu ve ikili ön libero anlayışı oyunu tempo olarak düşürdü. Bazı maçlarda özel taktikler denenebilir. Bu maç özelinde olduğu gibi. Fakat her yeni deneme de takım alışkanlıkları açısından eksiler yaratır. Çünkü G.Saray’ın uzun dönemdir böyle bir 5’li savunma bloğuyla oynama alışkanlığı yok. Bu düzen doğal olarak ön tarafta G.Saray’ı eksik bıraktı. Bir de Beşiktaş’ın savunması karşısında yavaş çıkan, çabuk oynayamayan bir G.Saray olunca, bu düzen zaten puan avantajına sahip olan Beşiktaş’ın da işine geldi. Karşılıklı olarak bakıldığında ilk yarıda pozisyon yok dersek yerinde olur. Uzaktan denenen bir-iki cılız şut dışında taraftarları heyecanlandıran bir şey olmadı. Bu yarıda akılda kalabilecek tek şey, Atınç’la Yasin’in Beşiktaş ceza sahası içindeki pozisyonuydu.

Kaybetmeden bitireceği bir maçta büyük bir avantaja sahip olacak takım olarak Beşiktaş, Talisca’nın frikiğinden golü de bulunca maç tamamen istediği noktaya geldi. Kendi alanında daha fazla kaldı. G.Saray’ın doğal olarak üzerine gelmesine müsaade etti. Ama bunu yaparken savunma zafiyetine de düşmedi. G.Saray, Bruma’nın dışında oyunu zorlayacak ikinci bir ayak bulmakta zorlandı.

Bu maçın öncesinde taktik, oyuncu, oyun düzeni gibi birçok şeyin ötesinde takımların psikolojilerine ve ruh hallerine baktığımızda Beşiktaş açık ara önde görünüyordu. Oynanan 90 dakikaya baktığımızda da oyuncu davranışlarını bu yönde gördük. Beşiktaş kendilerine inanan, güvenen, başarabilme kapasitesi yüksek bir takım olarak kendi ezberini istediği şekilde sahaya yansıttı. Tempoyu da savunma anlayışını da elinden kaçırmamaya çalıştı. Bunda da başarılı oldu.

Bu maçlar özel maçlar ve o günün içerisinde ortaya çıkan özel oyuncularla farklılıklar yaratılır. Beşiktaş adına en özel oyunculardan biri olan Talisca, dün durağan giden bir maçı kalitesiyle ve yetenekleriyle çözdü. G.Saray adına Podolski’yle, Bruma’yla yakalanan pozisyonlar var. Bunlar elbette bu tür maçların olmazsa olmazları. Ama pozisyon kadar neticelendirmek de önemli. Ancak o zaman farkı yaratabiliyorsunuz. G.Saray denedi, Beşiktaş yetenekleriyle, kalitesiyle ve tecrübesiyle istediğini aldı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar