Altılı masada yeni kriz!..
Seçim tarihinin 14 Mayıs olarak netleşmesinden sonra çalışmalarını hızlandırması ve aday konusundaki politikasını netleştirmesi beklenen altılı masada stres çok yükseldi. Masada, krizler bitmiyor, sular durulmuyor…
Cumhurbaşkanı adayının ilk kez konuşulmaya başlanacağı altılı masa toplantısı 26 Ocak’ta İyi Parti’nin ev sahipliğinde yapılacak. Ardından 30 Ocak’ta ortak politikalar metni ve parlamenter sürece geçiş sürecinin yol haritası açıklanacak.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, rahatsızlığının ardından pazartesi günü mesaisine başlamış, Çarşamba günü partisinin grup toplantısını yapmıştı. Akşener, vakit kaybetmeden 26 Ocak toplantısı öncesinde gelenek olduğu üzere liderler turuna çıktı. Önce Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'la görüşen Akşener, dün de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti. Pazartesi günü ise DEVA Partisi’nde Genel Başkan Ali Babacan ile bir araya gelecek.
Buraya kadar her şey normal görünüyor ancak İyi Parti, alt komisyonlara katılımda oldukça nazlı davranıyor; ayak sürüyor. Temel Politikalar Komisyonu, çalışmalarını bitirdi ancak seçim güvenliği ve iletişim komisyonunun çalışmaları aksıyor. Ayrıca 30 Ocak’ta yapılacak lansmanın sekretaryasında da sıkıntılar var.
ERTELENSİN TALEBİ
Seçim tarihi bu kadar yaklaşmışken ve iktidar ekonomik adımları sınır tanımadan atarken, son olarak mali af kanun teklifi hazırlandı, altılı masa henüz yol haritasını ve ortak politikalarını, aday veya adaylarını halkın önüne koyamadı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 26’sındaki toplantının gündemi için ziyaretlerini yaparken; kurmay ekibi, 26 Ocak toplantısının ertelenmesi yönünde taleplerini dile getiriyor.
İyi Parti’nin bu talebinin adaylık konusunda biriken stresten kaynaklandığını dikkatlerden kaçmıyor. Toplantının ertelenmesi yönündeki talep kurmay ekip tarafından, Akşener’in ritim bozukluğu nedeniyle geçirdiği rahatsızlık gibi konular gerekçe gösterilerek seslendiriliyor. Ancak anlaşıldığı kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının masaya gelmesi konusunda İyi Parti cephesinde büyük bir stres yaşanıyor.
İyi Parti’nin önde gelen isimleri, her ne kadar kendisini, “Ben aday değilim. Parlamenter sistemde başbakan olacağım” diyerek bağlamış olsa da Meral Akşener’in gelinen süreçte aday olması gerektiğini savunuyor.
Akşener’in adaylığı konusunda parti içinde büyük bir baskı ve irade var ancak seçmen nazarında ve altılı masada henüz nabız tutulmuş değil. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri ise zaten CHP tarafından gündem dahi yapılmıyor.
Meral Akşener’in masaya herhangi bir isim önerisiyle gelmeyeceğini daha önce dile getirmiştim. CHP’de ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun dışında hiçbir isim zikredilmiyor.
CHP Genel Merkezi’nde dün parti Meclisi toplantısı vardı. Toplantıdan çıkan birçok isimle konuştum. Neredeyse tamamı, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinde hedefe doğru ilerlediklerini vurguluyor. Ancak Genel Başkan Kılıçdaroğlu, toplantıda altılı masaya veya aday ismine dair ser verip sır vermemiş.
Oldukça kısa süren PM toplantısında Kılıçdaroğlu, bu süreçte gereksiz polemiklere girilmemesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı konusunda açıklamalardan kaçınılması talimatını vermiş.
YARDIMCI KRİZİ
Meral Akşener’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına olur verse bile cumhurbaşkanı yardımcılığı konusundaki şerhleri devam ediyor. Diğer parti liderlerinin tamamının cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına Akşener gelinen aşamada karşı çıkıyor. İyi Parti, “Bir cumhurbaşkanı, bir de yardımcısı olsun. Diğerleri bakanlık görevi üstlensin ya da Eşgüdüm Kurulu’nda yer alsın” önerisini getiriyor. Diğer dört partinin bunu kabul etmesi mümkün değil. Ayrıca yeni sistemde cumhurbaşkanı yardımcısının pek yetkisi yok. Cumhurbaşkanı isterse bazı yetkilerini devredebiliyor. Mevcutta, parlamenter sistemin Başbakanlık müsteşarı gibi çalıştırılıyor. Cumhurbaşkanının görevden ayrılması gibi hallerde kendisine vekalet ediyor.
Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilirse Akşener, geçiş sürecinde yardımcısı olarak görev yapacak. Aynı zamanda partisinin grubuna başkanlık etmeyi planlıyor.
Parlamenter sistemde seçimden sonra kurulacak hükümette yapılan ittifak ve koalisyonlar başkanlık sisteminde seçimden önce kuruluyor. Altılı masa ise daha çok parlamentoda yapılacak bir ilkeler ittifakına ve geçiş süreci yol haritasına güveniyor. Bir ortak akıl ve yaklaşımla ülkenin güçlendirilmiş parlamenter sisteme götürülmesi planlanıyor.
4 ŞUBAT’A DİKKAT ÇEKİYORLAR
Bugüne kadar altılı masayla ilgili yapılan değerlendirmelerde, cumhurbaşkanı adayının şubat ortasına kadar açıklanacağı ya da açıklanması gerektiği vurgulanıyordu. Ancak dün kulislerde ilk kez 4 Şubat tarihi seslendirilmeye başlandı. 30 Ocak’taki toplantının ardından adayın 4 Şubat Cumartesi günü açıklanacağı belirtiliyor. Bu açıklama ortak adaya ilişkin mi olacak yoksa Kılıçdaroğlu’nun ismi mi açıklanacak? O gün yaklaştığında öğreneceğiz ancak aday ismi açıklandığında siyasi hava bir hayli ısınacak.
Bu arada hem ortak politikalar metninde hem de sonraki süreçte CHP’nin açıklayacağı bazı önemli seçim vaatleri olacak. CHP kurmayları, “Vatandaşta, biz açıkladıktan sonra hükümet yapıyor gibi bir algı oluşmaya başladı. Belki bu şekilde seçim öncesi sıkıntı çeken vatandaşlarımıza katkılarımız olur” değerlendirmesini yapıyor. CHP’de özgüven çok yüksek. “Vatandaşımız büyük ekonomik sıkıntı çekiyor. Hükümetin attığı adımlar oy getirmiyor. Aday belli olduktan sonra iktidar lehine döndüğü belirtilen hava bir anda değişir” diyorlar.
- YSK'nın bu kararı olmadı…1 yıl önce
- Partiler üstü bir mesele: Sığınmacılar1 yıl önce
- Yurt dışı oylar referans mı?1 yıl önce
- Kilitli sandığın maymuncuğu sığınmacılarda...1 yıl önce
- Sıkışan siyaset ve halkın adaleti1 yıl önce
- 19 Mayıs'tan çıkarılması gereken dersler1 yıl önce
- Mesele alınan mesajı vatandaşa geçirmekte1 yıl önce
- Yeni sloganlar maçı çevirir mi?1 yıl önce
- Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!1 yıl önce
- Seçmenin kaygısı ve ikinci tur1 yıl önce