Kılıçdaroğlu: YSK, seçimi erteleyemez
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 10 ilimizi vuran deprem felaketinin ardından Ankara’da görüştüm.
Deprem nedeniyle sahaya inen Kılıçdaroğlu ile daha önceki randevu talebim ancak Ankara’ya dönünce gerçekleşebildi. Kılıçdaroğlu, Ankara’daki kısa mesaisinin ardından yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte deprem bölgesine gidecek. Orada belediye ekiplerinin ve gönüllülerin çalışmalarını yakından takip edecek.
Kayıpları dolayısıyla başsağlığı dileklerimi ilettiğim Kılıçdaroğlu ile deprem bölgesindeki izlenimlerini, çalışmaları ve yapılması gerekenleri; bütün süreci konuştuk.
ASKERİN KULLANILMAMASI
6 Şubat pazartesi günü saat 04.17’de meydana gelen iki depremden, kendisinin 05.30’da haberinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Hemen arkadaşları görevlendirip sahaya yolladık. Birer grup başkanvekilimiz gruplara öncülük edip sahaya indi. Oluşturduğumuz gruplar çalışmaya başladı. Daha sonra takviye ekipler gidip göreve başladılar” dedi.
Belediyelerin ve oluşturdukları gönüllü ekiplerin afet bölgelerindeki çalışmalarını takip etmek üzere bir Deprem Koordinasyon Merkezi kurduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu’na sahadaki durumu, gözlemlerini ve yaptıkları çalışmaları da sordum.
Özellikle ilk günlerde CHP’li belediyelerin gönderdikleri yardım kolilerinin üzerine AFAD logosunun asılmasına, “Cumhur İttifakı sahada çalışıyor” söylemine ve “sen-ben” ayrıştırmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Olması gereken kimsenin siyasi kimliğe bakmadan, hiç kimseyi ayırmadan çalışmak, vatandaşa hizmet etmektir. Biz asla böyle bir ayrıma gitmedik; buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Orada hayatını kaybedenlerin hepsi vatandaşımız. Herhangi bir ayrıma gidilmeden hepsine sahip çıkılmalıdır. Ancak orada şunu gördük ki tek parti yönetimiyle vatandaş, belli bölgelerde imar aflarıyla ölüme mahkum edildi.”
“ORDUNUN KULLANILMAMASI İHANET”
Depremden önce AFAD’ın elinde bu bölgede 7.7 şiddetinde deprem olacağına ilişkin raporlar bulunduğunu, bürokrasinin bunu saptamasına rağmen, hükümetin gerekli adımları atmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Depremin hemen ardından ordunun kullanılmaması büyük ihanettir” dedi.
Kılıçdaroğlu, kalıcı deprem konutlarının inşa sürecinde CHP’nin denetim görevi üstlenip üstlenmeyeceğine ilişkin, “Bilimden, teknolojiden, akılcılıktan uzak bir kararın alınmasına, bu yönde uygulamaya gidilmesine izin vermeyiz. Acele işe şeytan karışır. AFAD’ın elinde bu depremle ilgili çok sayıda rapor olmasına rağmen kafanıza göre iş yaparsanız aynı hataları tekrarlamış olursunuz” ifadelerini kullandı.
BAĞIŞLARIN DEPREME HARCANMASI
CHP Lideri, Toplanan yardımların, yurt içinden ve dışından gelen bağışların depremden etkilenen vatandaşlara harcanmasının denetimi konusunda şunları söyledi:
“Tek adam rejimi, yönetim olarak güven vermeyen bir iktidar algısı var vatandaşta. Yardım paralarının nerelere harcandığının bilinmemesi başlı başına bir sorun. Suriyelilere bugüne kadar 40 milyar dolar harcandı deniliyor. Kimine göre bundan daha fazla. Bu parayı nereye harcadın? Kaldı ki bunlar insani koşullarda yaşamıyorlar. Ülkelerine gidecekler deniliyordu, gönderilmediler.
İktidar, belli çevrelere; rantiyeye, nüfuz sahibi olanlara, 5’li çeteye, mafyaya hizmet eder durum geldi. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız ve diğerleri iktidarın Türkiye’ye hizmet eder noktadan uzaklaştığını net şekilde görüyorlar.”
CHP, toplanan bağış ve yardımların afetzede vatandaşlara kuruşu kuruşuna ulaştırılması konusunu takip edip denetlemek üzere de çalışma başlattı. Yardımlar yerine ulaşmaz, bu paralar vatandaşa harcanmazsa CHP, tespit ettiklerini ifşa edecek.
“BÖYLE GİTMEZ”
Kılıçdaroğlu, kurmay ekibi ile birlikte Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la tekrar afet bölgesine gideceklerini ve sahada çalışacaklarını belirterek,
“11 Büyükşehir belediyemize bu 10 ilin paylaşımı yapıldı. Her ilde koordinatör olarak büyükşehir belediye başkanlarımızdan biri var. Bunu yapmak zorundayız. Devletin iradesi, bütün gücü bir kişinin iradesine bağlı. Orduya gerekli talimat verilmiyor, bakanlara talimat verilmiyor. Dikkat edin bakanlar sözlerine, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla’ diye başlıyorlar. Her şey bir kişinin iradesine bağlı. Böyle gitmez” ifadelerini kullandı.
“SEÇİMLER 18 HAZİRAN’DA”
Kılıçdaroğlu, seçimlerin ertelenmesi konusunda yaşanan tartışmalara da değinirken şunları söyledi:
“Parlamento çalışıyor zaten. Bir talebiniz varsa oraya getirin. Ancak kararı YSK üzerinden almayı planlıyorlarsa ve YSK, ‘bu şartlarda sağlıklı seçim yapamayız’ derse kapısına kilit vurmak lazım. Bu teknolojik imkânlarla nasıl seçim yapamıyoruz dersin? Bugünün şartlarında telefonunuzdaki GPS sinyalinden anında yeriniz dahi belirleniyor. YSK böyle bir karar alırsa açık söylüyorum; bu, demokrasiye darbedir. Hukukun üstünlüğüne vurulmuş bir darbedir. Hiçbir hakim böyle bir kararın altına imza atmaz.
Seçim zamanında, 18 Haziran’da yapılacak. Önümüzde bunun için 4 ay var. Eğer daha önce seçim yapmak istiyorsa yetkisini kullanıp Meclis’i feshetmesi gerekir.
Daha önce biz 6 Nisan’dan önce yapılacak bir seçime sıcak bakıyoruz demiştik. 6 Nisan’da sandığı vatandaşın önüne koymaya varız demiştik.”
Kılıçdaroğlu, seçimi geri bırakabilmek için Anayasa’daki savaş hali hükmüne rağmen YSK’nın, “sağlıklı seçim yapamayız” kararı alması durumunda sine-i millete dönme seçeneğine pek sıcak bakmıyor. Bu konudaki sorum üzerine Kılıçdaroğlu, “Öyle bir şey olmaz. YSK, seçimi erteleyemez. Bunun için yetkisi yok. Seçim zamanında yapılacak” dedi.
MİLLET İTTİFAKI'NIN TAKVİMİ
Deprem, doğal olarak herkesin hayatının akışını değiştirdi. Vatandaşlarımızın acılarını paylaşmaya, yaralarını sarmaya odaklandı bütün toplum… Ancak bir yandan da ülke meselelerinin çözüm adresi olan siyasetteki gelişmeler merak ediliyor.
Kılıçdaroğlu’na, Altılı Masa'nın 13 Şubat’ta yapılacak olan ancak deprem nedeniyle ertelenen toplantısını ve cumhurbaşkanı adayının açıklanması takviminde bir değişiklik olup olmadığını sordum. Kılıçdaroğlu, “Biliyorsunuz 13’ünde Saadet Partisi ev sahipliğinde toplanacaktık. Deprem nedeniyle erteledik; altı lider sahaya indi. Önümüzde günlerde Temel Bey bir liderler turu yapabilir. Sonrasında toplanacağız” dedi.
Altılı Masa'daki sorunların çözülüp çözülmediği konusunda Kılıçdaroğlu, “Sorunlar görüşülüp aşılır, problemler çözülür. Öyle büyük bir problemimiz yok” değerlendirmesini yaptı.
- YSK'nın bu kararı olmadı…1 yıl önce
- Partiler üstü bir mesele: Sığınmacılar1 yıl önce
- Yurt dışı oylar referans mı?1 yıl önce
- Kilitli sandığın maymuncuğu sığınmacılarda...1 yıl önce
- Sıkışan siyaset ve halkın adaleti1 yıl önce
- 19 Mayıs'tan çıkarılması gereken dersler1 yıl önce
- Mesele alınan mesajı vatandaşa geçirmekte1 yıl önce
- Yeni sloganlar maçı çevirir mi?1 yıl önce
- Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!1 yıl önce
- Seçmenin kaygısı ve ikinci tur1 yıl önce