Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Seçim sürecinde iktidar ve muhalefet, vaatlerde sınır tanımıyor. Paramız her geçen gün yüksek enflasyon karşısında erirken, çok küçük bir kesim dışında hepimiz fakirleşiyoruz. Acil olanlar dışında harcamalar öteleniyor. Önemli bir kesim zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanıyor. Bu ortamda Orhan Veli Kanık’ın ünlü şiiri geldi aklıma...

Orhan Veli şiirinde şöyle diyor:

Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava,

Dere tepe bedava.

Yağmur çamur bedava;

Otomobillerin dışı,

Sinemaların kapısı,

Camekânlar bedava.

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava.

Kelle fiyatına hürriyet,

Esirlik bedava;

Bedava yaşıyoruz, bedava.

Keşke her şey bedava olsa!

En azından yeme-içme, barınma, ısınma, sağlık ve eğitim hizmetleri…

Ancak bunların büyük bölümü bedava değil ve toplumun önemli bölümü zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor…

Paramızın alım gücündeki hızlı düşüşü göz ardı ettiğimizde, aslında seçimin nimetlerinden bir hayli faydalanıyoruz!

Artık çalışan kesim için baz ücret olan asgari ücret altı ayda bir artıyor. Muhalefet iki bayramda bugünkü parayla 17 bin TL ikramiye vereceğini söylüyor. Milyon liraların konuşulduğu ve ülkedeki bir sabit ücretli için hayal olan konuta ulaşmak zor da olsa, “yarısı bizden” kampanyası ile ev hayallerimizi canlı tutmaya çalışıyoruz.

Henüz bedava ısınmayı konuşma düzeyine gelemesek de en azından banyo ve mutfakta kullandığımız doğalgaz bir yıl ücretsiz olacak…

Ben de daha önce açıklanan bu müjdenin detaylarını araştırdım…

Konutlarda kullanılan doğalgazın tamamı önümüzdeki bir ay boyunca bedava olacak. İlk bir ayda üst sınır yok…

Bir ayın sonunda her meskenin asgari gideri olan; yani mutfak ocaklarında yemek pişirmede ve banyolarda kullanılan 20-25 metreküp arasındaki doğalgazın maliyetini BOTAŞ karşılayacak. Bu sübvansiyon 11 ay sürecek.

Yani seçim sonrasında da devam edecek. Dediğim gibi azami sınır aylık 25 metreküp. Bu miktar, kalorifere yetmeyeceği için yakıt giderlerimiz maalesef bedava değil.

KARARNAME ÇIKACAK

Düzenleme Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılacak. Bu sübvansiyonun Hazine’ye maliyeti ilk ay için 6 milyar TL, yıllık ise 50-55 milyar TL’yi bulacak.

Kararname çıktıktan sonra konu Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gidecek; bunun için kaynak ayrılacak.

Sonrasında EPDK, usul ve esasları belirleyecek. Kararname çerçevesinde gerekli çalışmalar yapılacak.

Doğalgaz dağıtım şirketleri de unutulmadı. Bu yük, onların sırtına yüklenmeyecek. Doğalgaz dağıtım şirketlerinin dağıtım hizmet bedelleri, işletme giderleri de hesaplanacak; bunu Hazine karşılayacak.

Görüştüğüm yetkililer, gazın kaynağıyla ilgili tartışmaların da yersiz ve anlamsız olduğunu söylüyor. Türkiye’nin satın aldığı gaz sisteme girdikten sonra şebekede birbirine karışıyor. Bu gazın hangi ülkeden satın alındığının hiçbir önemi yok. Şebekede birleşiyor ve tek gazmış gibi tüketiciye ulaşıyor.

Benim tavsiyem, hiç kaygılanmadan gönül huzuruyla bu gazı kullanalım. Helal hoş olsun. Çünkü parasını hepimiz, devletimizin hazinesinden ödüyoruz.

ELEKTRİK İNDİRİMİ BU AY

Elektrik tarifelerindeki indirim ise bu ayki faturalarımıza yansıyacak. Hatırlayacağınız gibi ticaret ve sanayide yüzde 20’ye yakın, meskenlerde ise yüzde 15 oranında indirime gidilmişti.

Elektrik faturalarındaki bu indirim, Azami Uzlaştırma Fiyat Mekanizması (AUF) kapsamında şirketlerin geri ödemelerinden elde edilen kaynaktan sağlanmıştı. Maliyet bazlı fiyatlamadan tahsil edilen 11 milyar TL’yi aşkın kaynak, vatandaşa indirim olarak yansıtıldı.

Şirketlerin bu miktarı ödemeye gönül rızasıyla yaklaşmadığını, bir kısmının dava açma yoluna gittiğini söylememe gerek yok sanırım.

Bu şartlarda tahsilatlar yapılıyor...

Ey seçim, sen nelere kadirsin!

Keşke sosyal devlet ilkelerinin koşulsuz uygulandığı ülkelerdeki gibi en azından dar gelirli vatandaşlarımız için; gıda, doğalgaz, ulaşım, eğitim, barınma ücretsiz olsa…

Çok güzel olurdu...

Bunun için her yıl seçim olmasını beklemeye gerek de kalmazdı. İhtiyaçlarımız ve sosyal devletten beklentilerimiz bitmiyor. Sırada konut sıkıntısı var. Yarısı bizden kampanyası da çözüm olmuyor; çoğumuzun alım gücünü aşıyor.

Kiralıklar uçuyor.

Şairin dediği gibi su da bedava değil; 19 litre damacana su 50 TL’ye dayandı.

Sınırsız ihtiyaçları, sınırlı kaynaklarla karşılamanın bir bedelinin olmadığını düşünmemek lazım…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar