Her parti için geçersiz oy tehlikesi
İttifakların ve siyasi partilerin seçim güvenliği üzerinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini yazıp çizdik.
Partilerin üzerinde titizlikle çalıştıkları ve endişe ettikleri bir başka konu da seçmenin kafa karışıklığından kaynaklı yanlış tercihte bulunması ya da geçersiz oy kullanması…
Hem Millet İttifakı hem de Cumhur İttifakı partileri bu konu üzerinde hassas ve titiz bir çalışma yürütüyor. Aynı zamanda Oy ve Ötesi gibi sivil toplum örgütleri, bu konuda tanıtıcı ve aydınlatıcı kampanyalar, broşürler hazırlıyor.
Liderler de seçim meydanlarında, “Bir oy adayımıza, bir oy partimize diyerek” kendi partilerinin kurumsal yapısını ve parlamento gücünü ve etkinliğini diri tutmaya çalışıyor.
Seçmene haksızlık etmek istemem ancak “Bir oy adayımıza bir oy partimize” söylemi sahada beklendiği ölçüde karşılık bulmayabilir çünkü karmakarışık oy pusulası, ittifaklar, ittifaklar içindeki dengeler, beğenilmeyen milletvekili adayları, yeni seçim yasasının sonuçları seçmeni bir hayli zorlayacak gibi duruyor.
“Tercih belli, karar net” denilse de bu, oy pusulasına tam manasıyla yansımayabilir.
İşte bu kaygılarla AK Parti de geçen cumartesi önemli bir teşkilat hazırlık toplantısı yaptı. Rize ve Tekirdağ dışında birçok ilin yeterli düzeyde hazır olmadığı görüldü. Özellikle kamu görevlilerinden, yakın sendikalardan, emniyetten ve cami hocalarından, müezzinlerden destek alınabileceği belirtildi. Teşkilattan, whatsapp grupları üzerinden oy kullanma eğitimlerinin ve bilgilendirme süreçlerinin hızlandırılması istendi.
Seçim günü sandık başında görev yapacak sandık kurulu üyeleri dışında müşahitlerin, fotoğraf çekerek genel merkeze ve whatsapp gruplarına iletmeleri kararı alındı. Ayrıca her okul için bir sandık koordinatörü görevlendirilmesi, bunların sandık kurulu üyelerinin ihtiyaçlarını karşılaması, diğer görevliler ve genel merkezdeki sorumlularla iletişimin sağlanması, güvenlik ihtiyacı olduğunda talebin oluşturulması istendi.
Kamu gücünün yanı sıra AK Parti, teşkilatları açısından da işi sıkı tutuyor.
Seçim kanunları gereği; idare amirleri, zabıta amir ve memurları, Askeri Ceza Kanunu'nun 3. maddesinde yazılı sivil memurlar dâhil askeri şahıslar, TBMM üyeleri ve milletvekili adayları, emniyet ve jandarma mensupları, yargı mensupları, mülki idare amirleri; kaymakam ve ilçe müdürleri sandık kurullarında görev alamıyor. Aykırı durumun ağır cezai müeyyidesi bulunuyor.
Seçimin tek patronunun Yüksek Seçim Kurulu olduğunu hatırlatmakta fayda var…
PUSULADAKİ KARIŞIKLIK
Siyasi partilerin seçmeni bilgilendirirken dikkat ettikleri bazı hususları hatırlatmakta fayda var:
- Cumhurbaşkanlığı seçiminde pusulada yer alan dört adaydan birine “evet” damgası vurulacak. Seçimin iki turlu. İlk turda 50 artı 1’e ulaşılamaması durumunda iki hafta sonra ikinci tur seçim yapılacak. Seçmen, ilk turda en çok oyu almış adaylar arasından en çok kime oy verirse o isim cumhurbaşkanı seçilmiş olacak.
- Milletvekili pusulası ise bir hayli karışık. Üstte ittifakın adı, altında ise kutucuk içinde ittifak üyesi partilerin isimleri bulunuyor. Seçmen, ittifaktaki bir partiye oy verecekse sadece partisinin üzerine başka alana taşırmadan evet mührünü basacak.
- İttifak yazısının üstüne mührün basılması durumunda, alınan oy sayısına göre bu oylar bütün ittifak partilerine dağıtılacak.
- Hem tercih ettiğiniz partiye hem ittifaka mührü basarsanız, oy ittifaka yazılacak. Bu oy bütün ittifak partileri arasında paylaştırılacak. Yanlışlıkla hem ittifaka hem partisine basan, kendi partisinin oyunu ittifaka vermiş olacak.
- Mühür başka alana taşmaz ise yuvarlağın içine, parti amblemine birden fazla basılmasının bir önemi yok. Oy geçerli sayılıyor.
- Mantık şu: “Herkesin bir oyu var. Bir oy, bir kere sayılır ve sadece bir yere yazılır.”
- Diyelim ki iki mühür bastınız ve sadece bir mühür iki ittifak alanına girmişse kullanılan oy geçersizdir. Bu durumda hiçbir siyasi partiye veya ittifaka oy yazılmaz. Dışarı taşmayan birden fazla mühür, ittifak ortak alanına bir oy yazar.
- Hiçbir yerine evet mührü basılmamış pusulalar geçersizdir. Boş oy kullanıldığı anlamına gelir.
- Cumhurbaşkanı seçiminde iki farklı adayın üzerine gelmiş oylar geçersizdir. Aynı şekilde iki ittifakın birleştiği yerde ortak alana gelmiş, çakışmış oylar da geçersizdir.
- Çizilmiş, karalanmış üzerine işaret konulmuş pusulalar, geçerli tercih belirtilmiş olsa dahi geçersiz sayılıyor.
- Tercihi net gösteriyorsa, örneğin mühür kutucuğun dışına taşsa dahi başka bir parti veya aday alanına girmemişse yine geçerlidir.
- Oy pusulasının dışa doğru katlanarak zarfa konulması gerekir. Buna rağmen, seçmen içe doğru katlamış ve mührün çok belirgin olmayan izi karşıya geçmişse oy geçerli sayılır.
- Mührün ittifak alanı içinde, tek bir parti alanı yanı sıra ittifak unvanı alanına çok sayıda basılması durumunda oy geçerlidir. İlgili partiye bir oy yazılır ancak ittifak ortak oylarına yazılmaz.
- Mühür, bir ittifakın sadece ittifak unvanı yazan bölümüne basılsa da oy pusulası geçerlidir. İttifak ortay oylarına bir oy yazılır. Ayrıca ittifakı oluşturan siyasi partilere oy yazılmaz.
- Aynı ittifaka dâhil iki partiye iki mühür basılması durumunda oy geçerlidir ancak ittifak ortak oyuna bir oy yazılır. Ayrıca ittifakı oluşturan siyasi partilere oy yazılmaz.
BAKANLARIN GÖREV DEVRİ
Seçimde, parlamento ile birlikte cumhurbaşkanı da yenilenmiş oluyor. Seçimden sonra yeni bir hükümet kurulacak. Seçim sonuçlandığında yenisi kurulana kadar eski hükümet görevine devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun, kesin seçim sonuçlarını ilan edip cumhurbaşkanının mazbatasını vermesinin ardından kabinenin atanma süreci başlayacak.
Bu noktada ilk kez fiili bir durumla karşılaşacağız. Yeni bakanlar atanana kadar eskileri devam edecek. Neredeyse tamamının milletvekili seçileceği öngörüldüğünden hem milletvekili aynı zamanda bakan olacaklar. Milletvekili seçildikten sonra da parlamentoda yemin etmeleri gerekiyor ancak parlamento seçimi ilk turda tamamlanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde bakanlık ve milletvekili koltuğunda geçirecekleri süre daha uzun olacak.
Anayasa, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer” diyor.
Bu durumda yeni bir tartışma daha başlayacak. Normal şartlarda mevcut bakanlar, milletvekili seçildiklerinde bakanlıktan ayrılmaları ya da vekaletle görevi devretmeleri gerekir.
Bu ilkesele bir tutumdur. Etik olan da yasal olan budur.
Görüp bakalım neler olacak?
- YSK'nın bu kararı olmadı…1 yıl önce
- Partiler üstü bir mesele: Sığınmacılar1 yıl önce
- Yurt dışı oylar referans mı?1 yıl önce
- Kilitli sandığın maymuncuğu sığınmacılarda...1 yıl önce
- Sıkışan siyaset ve halkın adaleti1 yıl önce
- 19 Mayıs'tan çıkarılması gereken dersler1 yıl önce
- Mesele alınan mesajı vatandaşa geçirmekte1 yıl önce
- Yeni sloganlar maçı çevirir mi?1 yıl önce
- Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!1 yıl önce
- Seçmenin kaygısı ve ikinci tur1 yıl önce