Kalite, hakem ve hatalar

AVRUPA'DA tek Beşiktaşımız vardı bir şeyler yapan... O da dün akşam kayboldu gitti.... Hem de İnönü'de! Kartal için gayet iyi, Porto için çok kötü bir hakemin sahada olması da bu sonucu değiştiremedi! Hakemin ilk yarıda Falcao'nun 'nizami' golünü iptal etmesi, Zapo'nun ceza alanı içinde Falcao'yu itmesine 'penaltı' yerine 'devam' demesi Beşiktaş için harika kararlardı. Portonun 10 kişi kaldığı pozisyonda 'son adam yorumu' doğruydu ama yine de her Avrupalı'nın 'es' geçebileceği bir karardı.

'Kötü'lerden söze girince Hakan Arıkan'ın ilk goldeki boşa çıkışıyla Beşiktaş adına ilk sırayı aldığını söylemek gerek. Ama İbrahim Toraman ve Zapo da 3-1'lik yenilgide en az onun kadar rol oynadılar. İlk golde İbrahim Toraman rakibe bakarken Falcao'yu da görmedi, topu da...

İkinci golde Zapo'nun topu sektirmesi hataydı ama İbrahim Toraman'ın derinlik yapmaması da takım arkadaşının yaptığı hatanın golle sonuçlanmasına yol açtı. Üçüncü golde pozisyonun içinde yine İbrahim vardı ama bu defa hatadan çok Hulk'un başarısı öne çıktı.

İnönü'de 'kötü' olan bir diğer faktör de Beşiktaş'ın Porto karşısına bu kadar eksik çıkma talihsizliğiydi. Quaresma gibi, Guti gibi önemli isimlerin yer almadığı bir kadronun, Porto gibi bir rakip karşısında sıkıntı yaşaması yadırganmayabilir elbette. Bu eksikler Porto ile Beşiktaş arasındaki kalite farkını müthiş etkiledi. Özellikle de 11-11 oynanan ilk yarıda. Kırmızı kart güç dengesini Beşiktaş'ın lehine çevirdi.

Siyah-Beyazlılar ikinci yarıya müthiş bir baskıyla başlasa da defansında yaptığı hatalar umutların sönmesinde ve farkın artmasında rol oynadı. Beşiktaş adına böyle bir maça tam kadro olarak çıkmak, grup liderliğini etkiler miydi bilinmez. Ama kalecisi ve defansı bu kadar hata yapan bir takımın bence İnönü gibi büyük bir avantaja karşın şansı olmazdı.

Porto, her fırsatta kendisini favori olarak gösteren Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster'i haklı çıkarırcasına grup liderliğinin belgesini aldı dün akşam. Falcao'su, Hulk'u, Belluschi'si ve kalecisi başta olmak üzere geride kalan 13 maçta 12 galibiyet almış namağlup bir takımın kimliğini sahaya yansıttı. Hazır böyle bir Beşiktaş'ı da karşısında bulmuşken.