Hiç beklemiyorduk

Beklentilerden farklı bir akşam oldu dün akşam. Bunun nedeni şüphesiz Galatasaray'dı. Maçın dengesiz olması öngörülüyordu hatta Aslan'ın fark bile yiyebileceği konuşuluyordu. Ama 'aslan' gibi oynayan bir Galatasaray vardı Kadıköy'de ve tüm hesapları alt üst etti. Oyun disipliniyle, yüreğiyle, aklıyla özellikle ilk 45 dakikada galibiyeti kaçıran taraftı. Sarı-Kırmızlılar'ın pozisyonlarını engelleyen kaleci Volkan ve topu çizgiden çıkaran Gökhan Gönül olmasaydı, ilk yarının hakkı Galatasaray adına golü bulmak olmalıydı. Tabii Sarı-Kırmızılılar'ın çok hazır olmayan birçok oyuncusunun olmasının yanı sıra yedek kulübesindeki zafiyet inisiyatifin 2. yarıda Fenerbahçe'ye geçmesine neden olsa ve maç berabere bitse de dün gecenin galibi her yönüyle tartışmasız Galatasaray'dı.

Kulübedeki kan değişiminin motivasyon olarak mutlak etkisi oldu. Ama daha önemlisi Hagi ve Tugay'ın doğru tercihler yapmasıydı. Galatasaray, bundan daha iyi bir kadro ve özellikle bundan daha iyi bir sistemle oynayamazdı. Kendi 18'lerinden uzakta bir blok halinde Fenerbahçe'yi kilitlediler. Sarı-Lacivertliler'in etkili forvet oyuncularına topun gelmesini engellediler. Topu kazandıklarında ise bu kadar iyi pas yapan, sahanın her yerini bu kadar iyi kullanan bir Galatasaray'ı bu yıl hiç izlememiştik.

11 'e baktığınızda bu takım rakip kaleye gidemez gibi görünse de iyi bir sistem, cesur olmak, sert ve akıllı oynamak, ayağa iyi pas yapmak her şeyi farklılaştırabiliyor ve Galatasaray'ın değersiz gibi görünen bazı oyuncuları da bu ortamda parıldayabiliyor. Mesela Elano'yu ilk defa bir Brezilyalı olarak izledik dün akşam. Brezilya Milli Takımı'nda bile böyle değildi. Orada çok 'inceci' var ama Galatasaray'da ise bu nedenle biraz kıpırdayınca parladı ve takımın en iyilerinden biri oldu. Bu sistemde oyundan çıkana kadar Misimovic bile kıpırdadı.

Fenerbahçe'nin orta sahada kilitlenmesinde, göbekteki Cana-Sarp ve Ayhan üçlüsü önemli bir rol oynadılar. Cana belki gözükmedi ama Alex de hiç oynayamadı. Bu başarılı 3'lünün içinde Ayhan'ı daha da farklı bir yere koymak gerekiyor. Tabii Galatasaray defansının da en iyi maçını oynadığını söyleyebiliriz. Galatasaray defansının ilk defa rakibinden önce topa müdahale edip, kaleye döndürmediğini gördük. Eleştirilen Hakan Balta, Servet ve Sabri görevlerini hakkıyla yaptılar. Hele Neill savunmanın içinde yine farklı değerlendirilmesi gereken bir isimdi.

Ateşleyiciydi Neill, cengâver gibiydi. Niang'ı adeta sahadan sildi. Tabii Pino'yu es geçmeyeceğim, en sona bıraktım. Baros'u aratmadığı gibi tek başına 90 dakika ancak bu kadar oynanabilir. Güçlü stoperlere teslim olmadı, dolaştı, mükemmel koşular ve driplingler yaptı. Bu çabalarını golle sonuçlandıramaması hem kendisi hem de Galatasaray adına şanssızlıktı.

Sonuçta beklentilerin aksine Galatasaray'ın daha etkili olduğu bir derbi izledik. Hagi'li Galatasaray için bu mücadele ve bir puan gelecek için önemli bir kazanç.