Taze kitaplar

Okumak insanı özgürleştiren, korunaklı, güvenli ve rahat ettiren bir kovuk... Buyurun o zaman

matbaadan yeni çıkmış kitaplardan bir seçki...

“HEPİMİZ hayatlarımızı nasıl inşa edeceğimizi, uyduracağımızı, tasavvur edeceğimizi öğrenmek zorundayız. Bu becerilerin bize öğretilmesi gerek, bize yol gösterecek rehberler gerek. Onlar olmazsa hayatlarımızı bizim adımıza başka insanlar yaratır...” diyor Ursula Le Guin hayal gücünün ne işe yaradığıyla ilgili yazdığı bir düz yazısında.

Okumak insanı gerçekten özgürleştiren, yaşantının gerektirdiği zahmet ve zamanın çok daha azıyla öğrenmenin lüksünü yaşatan, duygusal iniş çıkışlardan, kötü siyasetçilerden, çılgınca değer kaybeden paradan kaçıp saklanmak için korunaklı, güvenli ve rahat ettiren bir kovuk... Orada o kovuk duruyor olmasa sadece gördüğümüz ve bildiğimiz hayatlardan ibaret sanabiliriz hayatı. Buyurun o zaman matbaadan yeni çıkmış kitaplardan bir seçki sizin için...

Yeni Başlayanlar için DÜNYA EDEBIYATI

EDEBİYAT harikadır. Heyecanlıdır. Eğlencelidir. İlginçtir. Bir maceradır. Bunlar her kitap için geçerli olmasa da iyi edebiyat insanda derin bir tatmin olmuşluk duygusu bırakabilendir. Edebiyat, bir dersten çok fazlasıdır. İnsanın hayatı anlamaya çalıştığı, yaşantının uzun süren ve zahmetli doğasından kopup sözcüklerle kendine kattığı bir deneyimdir...

İYİ BİR REHBER

Edebiyatla ilgili benim kadar heyecanlı olun ya da olmayın ‘Yeni Başlayanlar için Dünya Edebiyatı’ iyi bir rehber kitap. Okura yardımcı olması amacıyla yazılmış, edebiyat eserleri hakkında, onların yazarları hakkında, o yazarların ve eserlerin pek de fazla kimse tarafından bilinmeyen özellikleri hakkında bir kitap bu. Dante Alighieri’nin ‘İlahi Komedya’sıyla başlıyor ve Philip Roth’un ‘İnsan Lekesi’yle bitiyor... Arada yüzyıllar ve onlarca kıymetli eser... Katharina Mahrenholtz’un yazdığı, illüstrasyonları Dawn Parisi tarafından hazırlanan kitabın Türkçe yayınını yapan Final Kültür Sanat.

Bağlanma

“BAĞ- LANMA prensipleri bize insanların ancak giderilmemiş ihtiyaçları kadar muhtaç olduklarını öğretir...” Bağlanma yeni bir sözcük mü? Son senelerde ne kadar sık duyduğunuzu, ne kadar çok konuyla ilintili olduğunu fark ettiniz mi? Özellikle de çocuk yetiştirme ya da psikolojiyle ilgilenenler için.

Bowlby ve Ainsworth tarafından 1950’li yıllarda araştırılmaya başlanan anne-çocuk bağlanması zaman içinde farklı detaylarla araştırılmaya devam edildi. 1987’de bağlanmanın sadece çocukluktaki değil yetişkinlik ilişkilerimiz üzerinde de etkili olduğu fikri Cindy Hazan ve Philipp Shaver tarafından test edildi ve onaylandı. Bu onay yepyeni bir çalışma alanı olan yetişkinlerin yakın ve romantik bağlarını araştıran yüzlerce bilimsel makaleye vesile oldu...

İLİŞKİ KURMA TARZINI ANLAMAK İSTEYEN YETİŞKİNLERE YÖNELİK

Amir Levine ve Rachel Heller tarafından yazılan, Ebrar Güldemler’in Türkçe’ye çevirdiği ‘Bağlanma-Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları’, ilişki kurma tarzını anlamak isteyen yetişkinlere yönelik bir kitap. Öncelikle kendinizin ve sonra da partnerinizin bağlanma şeklini anlamanızı, daha sonra da soru-cevaplar, örnekler ve konuyu detaylandırmalar sayesinde ilişkilerinizin neden şu anda olduğu halinde olduğunu anlamanızı hedefliyor.

Çünkü bize güvenli dayanak sağlamayan bir romantik partnerle birlikte olmak sadece duygusal sağlığımızı tehlikeye atmakla kalmıyor, fiziksel sağlığımızı da olumsuz etkiliyor. Tam tersi şekilde doğuştan gelen bağlanma ihtiyaçlarımıza cevap veren bir partnerle birlikte olmak ve güvenli bir dayanak bularak rahat etmekse bizi fiziksel ve duygusal açıdan daha sağlıklı kılıp daha uzun yaşamamızı sağlıyor... Yani böylesine hayati bir konuyu göz ardı etmek yerine, anlamaya çalışmak gerek... Bu kitap da bu işe yarıyor. Aganta Kitap

MİSAFİR

“ELİZ her şeyden korkuyordu. Örümceklerden, insanlardan ve hatta ağaçlardan bile. Bu yüzden gece gündüz evinden hiç çıkmıyordu” diye başlıyor kitap... Eliz, renksiz evinde, renksiz elbisesi, renksiz çayı ve her şeyden korkan haliyle, saçında sıkıcı bir topuzla oturan bir kadın.

Bu kadından ve bu renksizlikten bir hikâye çıkabilmesi için beklenmedik bir şey olmalı değil mi? Mesela, her gün titizlikle temizlediği, derleyip topladığı salonuna yarım açık kalmış bir camdan bir kâğıttan uçak girmeli; zararsız, tanıdık, basit... Basit ama göz ardı edilebilecek gibi değil. Çünkü rutin bozuldu bir kere; uçak içeri girdi. Renkli kâğıttan yapılmış uçak. Belli ki ardından bir şeyler daha olacak... Antje Damm tarafından yazılan ve resimlenen ‘Misafir’ Avrupa’da birçok edebiyat ödülüne layık görülmüş. Az metinli, detaylı ve meraklandırıcı çizimleri, basit ama tanıdık konusuyla 3 yaş üstü herkes okuyabilir. Final Kültür Sanat

Çocuklu Hayat

BİR çocuğa hayat veren bir kadın bilir ki kendisinin yeni bir halini de doğurmuştur. O çocuk hayatına girmeden önce olmayan, varlığını bile tam olarak bilmediği bir hali o çocukla birlikte dünyaya gelmiştir işte... İsterseniz bir fonksiyon, rol, görev, sorumluluk, sevgi deyin... Sadece kadın için değil, baba olan erkek için de bu böyledir. Ve bu hem çocuğunu hem de kendi çocukluğunu tekrar yaşayacağın yeni bir hayatın başladığı andır.

‘BİR ÇOCUĞU BÜYÜTMEK KENDİNİ BÜYÜTMEKTİR’

Genç ve ergen psikiyatrı Prof. Yankı Yazgan, ‘Çocuklu Hayat- Bir Çocuğu Büyütmek Kendini Büyütmektir’ diye isimlendirdiği kitabının önsözünde okuyucuya şöyle sesleniyor:

“İçinde olduğumuz yoğun belirsizlik çağında önümüzü göremez, sağa sola kımıldayamaz gibi hissetsek bile geçmiş deneyimlerimizi hatırlamak, onlara anlam vermek, hele bizim çocukluğumuzda bizlerle olmuş aile büyüklerimizin deneyimlerini duymak ayaklarımızı yere sağlam bastırır. Gelecek belirsizleştikçe kaygılanırız; ancak geçmişimizi daha iyi anladıkça bu kaygı yerini gelecekteki ‘iyi ve güzel’ şeyleri bekleyişe bırakabilir. Bugün içinde yaşadığımız hızlı değişim dönemi tarihsel olarak diğer zamanlardan daha fazla dönüşümü içerecek olsa bile, geçmişini anlayan ve geleceğe inanan herkes günümüzde çocuklu hayatın ustası olabilir.” Destek Yayınları