Kadınlar çalışmak istiyor

‘Kadın ve İstihdam Eşitlik Araştırması’nın sonuçlarına göre kadınların yüzde 61’i için çalışmak ekonomik özgürlük, yüzde 36’sı için aileye katkı, yüzde 31’i içinse özgüven anlamına geliyor. Kadınların yüzde 86’sı evlendikten sonra çalışmak istiyor

BİNYAPRAK’I duydunuz mu? Türkiye’yle bağı olan dünya vatandaşı kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri küresel paylaşım platformu TurkishWIN girişimi olan Bin- Yaprak, iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadın ve çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları dijital bir kız kardeşlik ağı.

Yakın dönemde araştırma kuruluşu Xsights işbirliğiyle gerçekleştirdikleri ‘Kadın ve İstihdam Eşitlik Araştırması’ sonuçlarına göre kadınların yüzde 61’i için çalışmak ekonomik özgürlük, yüzde 36’sı için aileye katkı, yüzde 31’i içinse özgüven anlamına geliyor.

‘ÇALIŞAN ANNELERİ DESTEKLEMEK ÖNEMLİ’

BinYaprak’ın kurucusu Melek Pulatkonak kurumların çalışan anneleri desteklemesinin çok önemli olduğunu belirtiyor. Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı yüzde 28 civarındayken, araştırmadan çıkan sonuçlara göre kadınların evlendikten sonra çalışmaması gerektiğini düşünen erkeklerin oranı yüzde 25, bunu düşünen kadınların oranıysa yüzde 14. Yani kadınların yüzde 86’sı evlendikten sonra çalışmak istiyor.

Düzenli bir işe sahip olan kadınların yüzde 43’ü gelirlerinin tümünü ev giderleri için harcadıklarını belirtirken, erkeklerinse yüzde 35’i tüm gelirlerini ev giderleri için harcadıklarını söylüyor. Evli kadınlar arasında tüm gelirini ev giderleri için harcayan kadınların oranıysa yüzde 45.

***********

HTHAYAT İÇİN OKURLARLA BULUŞMA VAKTİ

SENENİN bu zamanı biz HTHayat.com ekibi için çok heyecanlı ve hareketli geçiyor. Her sene olduğu gibi bu sene de Anneler Günü’yle noktalanacak haftada okurlarımızla buluşacağımız bir etkinlik düzenliyoruz. Bu seneki etkinliğimiz yarın gerçekleşiyor: HTHayat.com yazarlarından Psikolog Nilüfer Devecigil ile Mindful Ebeveynlik semineri.

ŞUURLA EBEVEYNLİK YAPMAK

Mindfulness, Türkçe’de tam karşılığı henüz bulunmamış bir kelime. Genel kullanımı ‘farkındalık’ olsa da bana asıl karşılığı ‘şuur’ gibi geliyor. Bu durumda Mindful Ebeveynliği şuurla ebeveynlik yapmak olarak tanımlayabiliriz.

Mindfulness/şuurlu yaşam aslında dünyanın Doğu diye adlandırılan kısmında bin yıllardır uygulanan, üzerine düşünülen, hem felsefede hem de pratikte yaygın bir tavır. Batı dünyası ise 1970’lerde Jon Kabatt Zin adındaki bir akademisyen ve onun çalışma arkadaşlarının bu bin yıllık pratiği, sistematize etmesi ve onu MBSR (mindfulness temelli stres yönetimi) metoduna dönüştürmesiyle tanıdı.

ŞU DÖNEM İÇİN BİR ÇEŞİT İLAÇ

Uzun lafın kısası, çeşitli ekranlarla bizi olduğumuz yer ve zamandan koparan, her yeni günle hayatın hızını yakalama peşinde daha çok otomatize olduğumuz; yaşantımızı genellikle etki-tepkiler vesilesiyle yaşadığımız şu dönem için bir çeşit ilaç. Hem yan etkisi yok hem de biraz pratikle çok güçlü bir beceriye dönüşebiliyor, beynimizin yapısını değiştirdiği gibi yaşam kalitemiz üzerinde de olumlu bir etkiye sahip...

Tüm bunları ebeveynliğe uyarlanmış şekilde nasıl yaşayabileceğimizi konuşacağız yarın. Gösterdiğiniz yoğun ilgiye çok teşekkürler. Görüşmek üzere.

***********

HAYAT ZAYIFLARKEN DE GÜZEL

ŞAHANE bir yemek tarifleri kitabı bu. Emel Başdoğan’ın hazırladığı, Hep Kitap tarafından basılan bu kitap unsuz ve şekersiz tariflerle hayatı güzelleştirmek isteyenler için. Başdoğan önsözünde bu kitabın kimler için olduğunu şöyle anlatıyor:

- Kilo kontrolü yapmak isteyen ve “Sabah oldu ne yiyeceğim ben şimdi?” çaresizliği yaşayanlar için

- “Reçel olmadan kahvaltı edemem” diyenler için.

- “Yurt odasında ıspanak mı ayıklanır?” diyenler için

- Çikolatayı sevip dikenine katlanmak istemeyenler için

- “Krep olmadan pazar geçmez” diyenler için

- 5 çayı ile kilo sorunu arasına sıkışıp kalanlar için

- Düşük kalorili davet sofrası hazırlamak isteyenler için

- Huzurla yiyip yine de ince kalmak isteyenler için

- Bağırsak ve kalp sağlığını önemseyenler için ...

Velhasıl, yapımı kolay, yemesi leziz, üstüne üstlük de sağlıklı bu tarifler tam da zamanın ruhuna uygun.