Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

“Şimdiki çocuklar” ifadesini seviyorum. Nitekim çocukların da tıpkı eylemler gibi, zaman kipleri var. Nasıl ki annemin çocukluğu ile benimki bir değilse, şimdikilerinki de benimkisinden farklı. İstisnasız hepimiz; annemizden ileri, çocuğumuzdan geriyiz.

Şimdiki çocuklara gelecek olursak, doğal olarak bu zamana kadar görülmüş en ileri sürümler. Iphone X gibi düşünün. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu. Ve bizim de ebeveynler olarak bazı hak ve özgürlüklerimiz var; mesela çocuklarımızdan iddialı bir gelecek beklemek gibi. Felsefe ile ilk kaç yaşında tanıştığınızı hatırlıyor musunuz? Şayet Sofie’nin Dünyası’nı ortaokulda okumadıysanız muhtemelen lisede tanıştınız.

Sizce felsefeye bakış açınız, henüz 5 yaşındayken her gece yatmadan önce, annesi tarafından resimli felsefe hikayeleri okunan bir çocuk ile bir olabilir mi? Cevap hakkımı kullanmak istiyorum; olamaz. Ya da “toplum yararına hizmet” kavramıyla ilk kaç yaşında tanıştınız, anımsayabilir misiniz? 80’lerin sonu 90’ların başında doğan nesil için bile sık sık kullanılan bir çocukluk kavramı değildi.

Ancak ve belki üniversitede duymuş ve şanslıysanız, uygulamış olabilirsiniz. Boşuna en son sürüm demiyorum; şimdiki çocuklar ilkokul birinci sınıftayken okullarında, kamu yararına hizmet başlığı altında el emekleriyle bir şeyler üretip satıyorlar. Gelirini ihtiyacı olan kardeş okullara aktarıyorlar.

İKİ UÇ SEÇENEK

Teknoloji ile işbirlikleri konusuna hiç girmiyorum. Şimdikiler dünyaya geldiğinde ilk soruları; “wi-fi var mı?” oluyor. 1 yaşındaki çocuklar acıkınca Siri’ye “mama” deyip arama yaptırıyor.

Sonra kodlama diye bir şey çıktı. Bakın bu, önceki nesiller için büyük bir belirsizlik mesela. “Biz kodlamayı 12 yaşında öğrendik” falan demek isterdim ama hiç öyle bir anımız olmadı. Ancak şimdikiler altı yaşını doldurmadan kodlamaya giriş yapıyorlar. Çıktıklarında neler olacak meraktayız.

Bu şartlar altında, kusura bakmayın ama ben çocuklardan çok çok parlak, başta da dediğim gibi oldukça iddialı bir gelecek bekliyorum. Zaten iki uç seçenekleri var. Ortası yok.

Bunca imkan ve bilinç eşliğinde ya her biri, zamanında hayatları kitap haline getirilen tarihe adını altın harflerle yazdırmış isimlerden olacak ve buna şaşırmayacaklar, ya da açık ve net; hiçbir şey olamayacaklar.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar