Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

İKLİM değişikliğinin eşiğinde bir dünya ve “Bu dünyaya bir çocuk getirelim mi getirmeyelim mi?” tartışmasına düşen bir çift... Tiyatro.iN’in ‘Akciğer’ adlı oyunu bu tartışma üzerine şekilleniyor. Nergis Öztürk ve Engin Hepileri’nin canlandırdıkları çift, bu sorunun ekseninde kendileriyle yüzleşirken, çocuk sahibi olsun olmasın, olmayı düşünsün düşünmesin her seyirci de oyunun çarpıcı metninde kendinden izler buluyor. “Nefes al” cümlesiyle başlayan oyun, seyircide kendi nefesinden hayatın ve dünyanın nefesine neler üflediğine dair bir yüzleşme yaratıyor.

DUPDURU PERFORMANSLAR

Duncan Macmillan’ın yazdığı oyun ülkemizde ilk kez sahneleniyor. Barış Arman’ın son derece akıcı bir dille Türkçe’leştirdiği oyunu Mehmet Birkiye yönetiyor. Metnin başına “Bu oyunda dekor, ışık, müzik, pandomim yok, salt 2 oyuncu ve duygular var” diye not düşmüş Macmillan. Kostümleri Şirin Dağtekin’in imzasını taşıyan oyun için, Cem Yılmazer yazarın isteğinin can bulmasını sağlayan bir ışık ve dekor tasarımı oluşturmuş.

Mehmet Birkiye, zamanın sürekli atladığı, mekânın sürekli değiştiği oyunu öyle sağlam ve incelikli bir rejiyle taşımış ki sahneye, anlık nüanslar eşliğinde kocaman bir ömrün içinde dolaşırken buluyor kendini insan.

Nergis Öztürk ve Engin Hepileri oynamayan, ‘olan’ birer oyuncu olduklarını bir kez daha kanıtlıyorlar. Meydan sahnedeki dupduru performanslarıyla, seyirciye akciğerlerine her şeyiyle tertemiz bir nefes olarak çekecekleri bir oyun hediye ediyorlar. Özellikle son 15 dakikasında bende yarattığı yüzleşme ve iç çekme en derinlere dokunan bir oyun!

Bana “Bu sezon hangi oyunları izlesek?” diye soranlar, ‘Akciğer’ 20 ve 21 Şubat’ta Moda Sahnesi’nde, 26 Şubat’taysa Zorlu PSM Stüdyo Sahne’de; kaçırmayın!

‘Yanlış yerden seviyorsunuz’

KEMAL Hamamcıoğlu... Yazdığı ilk oyun olan ‘Kabin’de “Ellerin güzel mi?” diye soran ve o günden bu yana ne zaman yazdıklarıyla buluşsam ellerine olduğum yerden öpücükler kondurduğum, güzel seven adam...

Dün akşam sosyal medyada, Şükran Ovalı’nın performansıyla ‘Ev Soğukken Affettim’ adlı yazısını paylaştı. Sevginin yalan halinden geçilmeyen bir dünyada inatla yalın haline inanmaktan vazgeçmeyenlerdenseniz, size yalnız olmadığınızı hissettirecek olan video Youtube’da mevcut, izleyin. Yandaki o yazı, bu Sevgililer Günü’nde bire bir hissimdir...

vefasız olanı oluruna bırakmalı.

o, olduğu kadarıyla devinip duracak

hayatta.

sevgisiz, kalpsiz ve vefasız.

o kadar.

yaralanmadan yaralıyım diyenleri...

evden çıkmadıkça, tüm pencelerimi

kıranları.

aşka değil; güce âşık olanları,

susarak,

özleyerek,

çok özleyerek,

ev soğukken affettim...

ağaçların, çiçeklerin, yıldızların ve

şairlerin isimlerini öğreniyorum artık.

yalanlarınıza yerim yok.

yanlış yerden seviyorsunuz.

biraz da soğuk sevin...

bir başına.

yalansız.

vazgeçmeden...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar