The Club'da buluştuk tiyatroyu konuştuk
Sezon boyunca alternatif ekipler tarafından sahneye koyulan birbirinden başarılı oyunları sizlere tanıtmaya çalıştım. Çoğu 30'lu yaşlarının altında olan bu tiyatro âşığı gençleri sahnede izledikçe tiyatro adına umutlandım, kendi adıma gururlandım. Bu isimlerden biri de The Club'ın Genel Sanat Yönetmeni Cihan Sağlam. Cihan'la geçtiğimiz yıl yazıp yönettiği 'Neverland' adlı oyun aracılığıyla tanıştım. Başrolünde down sendromlu Tan Aytıs'ın rol aldığı oyun, Peter Pan'in Düşler Ülkesi'nde yaşamayı umarken, "Allah düşmanımın başına bile vermesin" diyeceğiniz bir gerçekler dünyasında yaşlanmaya mahkûm edilen bir abla-kardeşin öyküsünü anlatıyordu.
SAHNEDE PIRIL PIRIL GENÇLER VAR
Aradan aylar geçti, bir sabah Cihan beni aradı ve "Ece, Asmalımescit'te bir tiyatro açıyorum. Adı The Club" dedi. Kendi düşler ülkesini kurmanın peşine düşen bu genç adamın heyecanına ortak olmak için birkaç gün sonra soluğu tiyatro eleştirmeni arkadaşım Yaşam Kaya'yla birlikte The Club'da aldım. Görüntüde içi bomboş bir oda vardı, bir masa ve birkaç sandalye... İki kalas bir hevesin ta kendisi... Cihan ve gencecik ekip arkadaşları büyük bir hevesle projelerini anlattıkça, o minicik ve bomboş oda bir anda dünyanın en renkli mekânına dönüştü. Hayallerini görebiliyor, bu ana ortak olabildiğim için kendimi çok mutlu ve şanslı hissediyordum.
Birkaç hafta sonra, bu kez ekibin yine Cihan Sağlam'ın yazıp yönettiği ilk oyunu 'Aşk Şarkı-sı'nı izlemek için The Club'daydım. Cihan ve arkadaşları elindeki kibritlerle kalbimi hem yakan hem de aydınlatan çocukluk arkadaşım 'Kibritçi Kız' eşliğinde bir aşk masalı yaşamamı sağladı. Ardından 'Retro' ve 'Kelebek' geldi. Maddi-manevi kendi çabalarıyla çıktıkları yolda kelebek gibi kısa ömürlü olmaktan korkmadan hayallerinin peşinden uçtular. İyi ki böyle gençler var!
BÖYLE TOPLANTILARIN DEVAMINA...
Geçenlerde Cihan'dan bir telefon daha geldi. The Club'da basın-tiyatro ilişkileri üzerine bir söyleşi düzenlediklerini söyledi. Bu aralar ağzı olan tiyatro hakkında konuşuyor, kalemi olan tiyatro hakkında yazıyor ya hani; Cihan, yazılı basındaki, "Neden sadece tiyatro yazıyorsunuz?" sorusuna "Sevdadan" diye cevap veren tiyatro yazar ve eleştirmenlerini bir araya getirdi. Yaşam Kaya, Ferhat Uludere, Bahar Çuhadar, Nihan Bora ve ben; 2.5 saat süren keyifli bir tiyatro sohbetine yelken açtık The Club'ı dolduran DOT'tan, SahneHal'den, Yan Etki'den ve daha pek çok ekipten genç oyuncular ve İstanbul'un dört bir yanından gelen seyircilerle...
Tiyatroyu daha iyi yerlere taşıyabilmek için birlikte neler yapabileceğimizi konuştuk. Çok besleyici bir sohbetti ve en keyifli yanı seyircinin sorduğu sorulardı. Birileri "Tiyatro öldü" diye karalayadursun, bu ülkede tiyatroyu alkışlamaya doyamayan çok bilinçli bir seyirci var. Zaten biliyordum, bir kez daha büyük bir keyifle şahit oldum. Cihan Sağlam'a buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Keşke herkes elini taşın altına koyma konusunda onun kadar cesur olsa... Bir teşekkür de kötü gününde vahlanmak için değil, iyi günlerinin sayısını artırmak için sadece tiyatro yazan arkadaşlarım Yaşam, Bahar, Ferhat ve Nihan'a... Böyle toplantıların devamına...
Kalbe giden yol tiyatro biletinden geçebilir
The Club'daki keyifli söyleşimiz esnasında Direklerarası Tiyatro Seyircileri Genel Koordinatörü Ömer Şahinbaş, bir anısını bizlerle paylaştı. O, "Yıllar önce Almanya'da bir kafede otururken, yanımdaki çifte gözüm takıldı. Erkek kadını tiyatroya davet ederek tavladı. Bu, beni çok etkiledi. Acaba Türkiye'de tiyatro biletiyle tavlanacak birileri var mı?" diye anlatıp sorarken, "Ben varım" demeden duramadım. Malum; benim kalbime giden yol tiyatrodan geçiyor. Çevremde tiyatro biletiyle tavladığım çok arkadaşım var. Hatta, "Bu kez tiyatroya onunla değil, benimle git" diye yarışan dostlarım bile oluyor. Benden size tavsiye; tiyatro bileti hediye edin kalbini fethetmek istediklerinize. Mesela Anneler Günü'nde annenize!
- Kalacak bir türkü6 yıl önce
- Empati, biraz empati...6 yıl önce
- Aşk bu mu, sevda bu mu hayat bu mu?!!!6 yıl önce
- Farkı netliğinde bir 'ihanet'6 yıl önce
- Burnumuzda tüten sizin damın bacasında tütüyor mu?6 yıl önce
- Siz de bu takımın bir parçası olun!6 yıl önce
- 'Gülelim, güzelleşelim'7 yıl önce
- Hepimiz bu labirentin içindeyiz7 yıl önce
- Şvayk gerçeğe aydı peki ya biz?7 yıl önce
- Eskiden 'Ev alma komşu al' derdik, peki ya şimdi?7 yıl önce