Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’de 10, San Francisco’da 1 olmak üzere toplam 11 girişimci evi açan TİM, bu merkezlerde 572 girişimci yetiştirdi. Geçtiğimiz yıl bu şirketler 37 milyon lira ihracat yaptı. TİM Başkanı Büyükekşi, “Çoğu Anadolu illerinde olmak üzere 10 yeni girişim evi daha kurulacak” dedi 2023 hedefini 500 milyar dolar ihracat, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek ve dünya dış ticaretinden yüzde 1.5’lik pay almak olarak belirleyen Türkiye, bu hedeflere nasıl ulaşacak? Tüm ekonomi yönetiminin gündeminde bu var. Ve bu sorunun cevabı hep aynı: Katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek. Peki bu nasıl sağlanacak? Tek yolu, inovasyon ve girişimcilik.

        Geçtiğimiz günlerde Global Girişimcilik Kongresi’ni (GEC18IST) konuşmak için organizasyon komitesi ile bir araya geldik. 16-19 Nisan tarihleri arasında, kongrenin 10’uncu yılında İstanbul’da gerçekleşecek organizasyon için iki yıl önce teklif verilmiş, üç ülke arasından Türkiye seçilmişti. İstanbul’un bölgesel bir girişimcilik merkezi olarak dünyadaki yerini güçlendirecek GEC18IST’in İstanbul Organizasyon Komitesi, Ali Sabancı’nın başkanlığında Endeavor, Habitat, TİM ve TOBB’dan oluşuyor.

        Tüm dünyadan girişimcilik ekosistemi liderlerini bir araya getiren GEC18IST, 170 ülkeden 3 binden fazla katılımcıyı İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor. 300’den fazla yerli ve yabancı üst düzey konuşmacının katılacağı kongre kapsamında 4 gün boyunca girişimcilikle ilgili pek çok konu tartışılacak. Platform Başkanı Ali Sabancı’nın benzetmesiyle, bir çocuk için dev bir oyuncakçı dükkânı neyse, girişimci adayları için de bu kongre öyle olacak. Gerçek bir şölen.

        ÇEŞİTLİLİĞİ BOL BİR EKONOMİ

        Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni (TOBB) temsilen toplantıya katılan Ozan Acar, kongre için İstanbul’un seçilmesini şöyle yorumladı: “Bulunduğumuz coğrafyada Türkiye kadar çeşitliliği bol olan bir ekonomi yok. 1 milyondan fazla KOBİ, 1.5 milyon ticari işletme, yüzlerce farklı sektör. Büyüme öngörülerini hep IMF’den takip ediyoruz biz, biraz içimiz kararıyor. Ama ben size bugün çok güvenilir başka bir kuruluşun verilerinden bahsedeceğim. Harvard Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Merkezi’nin 2025 yılına dair öngörülerine göre Türkiye dünyanın en hızlı büyüyecek 13’üncü ekonomisi ve kendi gelir grubunda da en hızlı büyüyecek ekonomi olarak gözüküyor. Bunu böyle hesaplamalarının temel nedeni Türkiye’nin sahip olduğu yetenekler. Biz bunu girişimcilerle birlikte dönüştürebilirsek zenginleşeceğiz. Türkiye’de güçlenen bir orta sınıf var, bu da bizim avantajlarımızdan biri.”

        HEDEF 10 BİN STARTUP

        TİM Başkanı Büyükekşi, geçtiğimiz yıl düzenledikleri Born Global zirvesinde Türkiye’den 2 bin startup çıkarma hedefi koyduklarını hatırlattı ve ekledi: “Bu hedefi yükselttik, 3-5 yılda 10 bine çıkmak istiyoruz.”

        GEC18, İSTANBUL’U GİRİŞİM CİLİĞİN MERKEZİ YAPABİLİR

        Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, kurum olarak girişimcilik konusunda yaptıkları çalışmaları da anlattı:

        “Uygulamalı girişimcilik eğitimiyle ilgili Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) bugüne kadar 6 bin 726 yeni girişime destek verdi. Hazine Müsteşarlığı’nın melek yatırımcılık ve girişim sermayesi ile ilgili çalışmaları var, 14 tane melek yatırım ağı faaliyete geçti. Şu anda da Hazine fonların fonu ile ilgili yeni bir çalışma yapıyor. Bakanlar kurulunda konu yakında çıkması bekleniyor. TÜBİTAK ve TTGV, kalkınma ajansları girişimciliği destekliyor. Amaç İstanbul’u girişimcilik konusunda bir hub (merkez) haline getirebilmek. Türkiye’de 10 tane, San Francisco’da da 1 tane girişimcilik evimiz var. Bunları sadece İstanbul değil, İzmir, Bursa, Denizli, Gaziantep, Konya gibi Anadolu’nun değişik şehirlerine yaydık. Üç yılda 572 girişimci yetiştirdik. Bu girişimciler 2017 yılında 37 milyon lira ihracat yaptı. Biz tamamen teknolojiye dayalı girişimlerle ilgileniyoruz. Bu yıl da Adana, Van, Ankara ve İstanbul’da 2 tane olmak üzere yeni girişimcilik evleri açacağız. Ekonomi Bakanlığı 10’a çıkarmamızı talep ediyor, 5 şehir daha eklenecek.

        SOSYAL GİRİŞİMCİLERE UNDP İLE DESTEK VERECEK

        Türkiye’de sosyal inovasyon alanının geliştirilmesi için çalışan imece platformu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Türkiye’de sosyal girişimciliği geliştirmek için adım attı. Atölye ve Zorlu Holding kurucu ortaklığı ile S360’ın stratejik partnerliğinde kurulan imece UNDP Türkiye Ofisi ve Avrasya Ofisi ile yeni projelerin geliştirilmesi için çalışmalara başlayacak. Yapılan işbirliği kapsamında Destek Programı’nda yer alan takımlar, UNDP’nin düzenleyeceği eğitimlere de katılabilecek.

        Türkiye, küresel inovasyon endeksinde 42, küresel girişimcilik endeksinde 37’nci sırada

        Türkiye’de 10 girişimcilik evinden üç yılda 572 girişimci çıktı. Bu şirketler geçtiğimiz yıl 37milyon TL ihracat yaptı

        2018 yılında 10 girişimcilik evi daha açılacak

        PATRONA SADAKATTE TÜRK KADINI GLOBALDEN ÖNDE

        Araştırma ve danışmanlık kurumu Great Place To Work Enstitüsü, 400 bin kadın çalışanın katıldığı Best Workplaces for Women araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Liderlik, saygı, hakkaniyet, gelişim olanakları ve kişisel destek gibi faktörlerin değerlendirildiği ve en az elli kadın çalışanın istihdam edildiği şirketlerin yer aldığı araştırmaya göre, en iyi işveren şirketlerindeki kadın çalışanların yüzde 95’i şirketlerine güven duyuyor. Araştırma sonuçlarını Great Place to Work İletişim ve Pazarlama Müdürü Volkan Tarsus, GittiGidiyor Women’s Initiative Network’ün (WIN) düzenlediği panelde açıkladı. Buna göre kendilerini şirketin bir parçası olarak gören kadın çalışanlar, kurumlarında uzun vadeli gelecek planı yapmaya 5 kat daha yatkın. Türkiye’deki şirketlerde bu oran 6.8 kata yükseliyor. Ayrıca kadınlar tarafından mükemmel bir işyeri olarak tanımlanan işyerlerinde, çalışma ortamındaki insani ilişkiler de olumlu yönde gelişiyor. Çalışanlarına ayrım yapmadan davranan şirketler, çalışan verimliliğini artırırken, ekonomik performanslarını yükseltiyor ve rekabette öne geçiyor” dedi.

        İŞTE ANLAM YOKSA ETİKETİN ÖNEMİ YOK

        Yeni nesil ayrıca, yaptığı işte anlam arıyor. Anlam bulamayan Y nesli (1980-1999 arasında doğanlar) çalışanlarının sadece yüzde 29’u verimli olabiliyor. Bu kuşağın iş değiştirme olasılığı X kuşağına (1965-1980 arası doğanlar) göre 3 kat daha fazla. Yani eskiler daha statükocu. Güven duygusu da Y kuşağını daha fazla etkiliyor. E bu kuşak için deneyimler, onlara verilen unvanlardan ve sözlerden daha inandırıcı. Bu nesil, yöneticilerin iş-yaşam dengesinden ya da yönetimin şeffaflığından söz etmelerini değil, bu değerleri günlük çalışma deneyimlerinde görmeyi talep ediyor. Bu taleplerin karşılandığı işyerlerinde Y kuşağı, çeviklik ve yenilikçilik konularında 8 kat daha verimli oluyor.

        Diğer Yazılar